Türkiye’deki özel tiyatroların ekonomik, sosyal ve hukuki açıdan güçlenmesi hedefiyle çalışmalarını sürdüren Tiyatro Kooperatifi, özel tiyatroların içinde bulunduğu olumsuz koşulları ve temel sorunları 27 Mart Dünya Tiyatro Günü vesilesiyle bir kez daha dile getirdi. Kooperatif, özel tiyatrolar için başta yasal statü değişikliği olmak üzere devlet ve yerel yönetim desteklerinin artırılması ve özel tiyatroların adil ve şeffaf bir şekilde bu desteklerden yararlanması gerekliliğini savunuyor.
Özel tiyatroların sanatsal üretimini zenginleştirirken ekonomik, sosyal ve hukuki açıdan güçlenmesi ve sürdürülebilir hale gelmesi için çalışan Tiyatro Kooperatifi, kurulduğu günden bu yana hak savunuculuğu yapmaya devam ediyor. 25 Mart tarihinde özel tiyatroların talepleri ve ihtiyaçları için ortağı olan tiyatrolarla değerlendirme yapan kooperatif; 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde, özel tiyatroların temel sorunlarının çözümü için yasal statü değişikliği ve özel tiyatroların projelerine yapılacak devlet desteklerinin artırılması gerektiğinin altını tekrar çizdi. Yerel yönetimlerin kültür-sanat politikalarındaki önemine de dikkat çeken kooperatif, yerel seçimler öncesinde talep ve çözüm önerilerini bir kez daha dile getirdi.
Temel sorun, özel tiyatroların ”tacir” sayılması.
Tiyatro Kooperatifi, kurulduğu günden bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı toplam 17 toplantıda tiyatro alanının ihtiyaçlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi; hukuk müşavirleriyle birlikte hazırladığı kanun ve yönetmelik referanslı mevzuat değişikliği önerilerini başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili kamu kurumlarına raporladı. Kooperatif, özel tiyatroların sorunlarının çözümü için Kültür ve Turizm Bakanlığı önderliğinde, Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyeleri birlikte adım atmaya çağırıyor.
Kooperatif, bu yöndeki talep ve çözüm önerilerini şu şekilde tekrar vurguladı:
- Özel tiyatroların ihtiyaçlarına ve çalışma koşullarına özgü bir model oluşturulması ve kâr amacı gütmeyen işletme olarak tanımlanması ile bu statüdeki kurumların ilgili kanun ve yönetmeliklerde tanınmış hak, istisna ve teşviklerden doğrudan yararlanması. Bu kapsamda öncelikle özel tiyatroların üstündeki ağır vergi yükünün kaldırılması, SGK teşvikinin sağlanması, KDV oranının %1’e indirilmesi
- Sadece oyun bazlı kısıtlı destekler yerine, oyun bütçelerinin gerçekçi ve kapsayıcı şekilde ele alınması, tiyatroların özel projeler bazında da desteklenmesi, elektrik, su doğalgaz gibi ihtiyaçlar için indirim yapılması, SGK teşviki KOSGEB ve benzeri alternatif aynî ve nakdi farklı destek modellerinin geliştirilmesi
- Kültür-Sanat sponsorluğu konusunda vergi teşviklerinin artırılması, özel tiyatroların sponsorluk anlaşmaları yapabilmelerinin kolaylaştırılması, sponsorluk üstlenen firmalara maddi kolaylıklar sağlanması
- Uluslararası alanda da örnekleri olduğu gibi, kamusal bir faaliyet yürüten özel tiyatroların bağış toplama yetkisine sahip olması
Yerel seçimler yaklaşırken, özel tiyatro alanı için yerel yönetimlerin rolü
2019 yılından bu yana özel tiyatroların ayakta kalma mücadelelerini vurgulayan ve bu alanda iyileşme için çalışan Tiyatro Kooperatifi 31 Mart Yerel Seçimleri yaklaşırken, yerel yönetimlerden beklentilerini ve çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
- Belediyeler, kâr odaklı ve etkinlik bazlı kültür yönetimi yaklaşımına son vermeli, haksız rekabet ve kayırmacılığın önüne geçmeli, kararlarını “sosyal belediyecilik anlayışı” ile almalı. Bu doğrultuda özel tiyatrolarla omuz omuza vererek, şehrin kültür sanat haritasını oluşturmalı ve yaygınlaştırmalı.
- Belediyeler, varlıklarını kendi öz kaynaklarıyla sürdürmeye çalışan özel tiyatroları ticari yapı olarak görmekten vazgeçmeli.
- Kamuya ait belediye sahnelerinin fahiş fiyatlarla özel tiyatrolara kiralanması uygulamasına son verilmeli.
- Belediyeler sahne tahsislerinde, özel tiyatrolara ayrılan gün sayısını adil şekilde düzenlemeli.
- Kültür sanat ekosisteminde olan özel tiyatroların içinde, “sahnesi olan tiyatro” sayısı oldukça azdır. Bu nedenle belediyelere ait kültür merkezleri ve Şehir Tiyatroları, özel tiyatroların kullanımına ücretsiz olarak açılmalı.
- Belediyeler, kendilerine ait olan açık hava sahnelerinin tüm özel tiyatrolarca eşit ve adil bir şekilde kullanılmasını sağlamalı.
- Belediyeler kendilerine ait materyallerin envanterini yapmalı ve ihtiyaç duyan özel tiyatroların kullanımına imkân tanıyan bir paylaşım modeli oluşturmalı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.