TCMB dün sonuçlanan Mart ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 500 baz puan artışla %50 seviyesine yükseltti. Merkez Bankası bu kuvvetli artırımın yanında operasyonel çerçevede yaptığı değişiklikle gecelik borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi. Toplantı öncesinde sınırlı sayıda katılımcı artırım öngörüsünde bulunsa da ağırlıklı piyasa beklentisi politika faizinin değişmeyerek %45’te kalacağı yönündeydi. Dolayısıyla kuvvetli faiz artışı, koridorun genişletilmesi ve ilave faiz artışlarına kapının açık bırakılması gibi unsurlar TL varlıkların toplantı sonrasında kuvvetli bir görünüm sergilemesini sağladı. Bu tablo haftanın son işlem gününde de yurt içi piyasaları destekleyen bir unsur olarak çalışabilir.
TL: TCMB’nin oldukça kuvvetli bir faiz artırımı yapıp bunu faiz koridorunu genişleterek ve daha fazla faiz artırımına kapıyı kapatmayarak güçlendirmesi TL’nin uzun bir aradan sonra iyimser bir tablo sergilemesini sağladı. Alınan karar faiz silahını kullanmaktan kaçınmayacağını gösteren Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol alma konusundaki kararlılığını yansıtırken toplantı öncesinde 32,40’ın üzerinde seyreden USD/TL kurunun hızlı bir şekilde geri çekildiğini ve günü 32 liranın altında tamamladığını gördük. Son dönemde kurdaki günlük değişimler belirgin şekilde artmaya başlamış ve bu da bir aylık volatilitenin yükselmesine neden olmuştu. Atılan adımların ardından volatilitede giderek geri çekilme görebiliriz. Diğer taraftan son dönemde açılan serbest piyasa ve bankalararası piyasa arasındaki makasın daralması da sürpriz olmayacaktır.
Borsa İstanbul: TCMB’nin enflasyonu kontrol altına alma konusunda son derece kararlı bir duruş sergilemesi normal şartlarda hisse senetlerini negatif etkileyebilecek faiz artırımlarının finansal istikrar açısından pozitif sinyaller vermesini ve bu kapsamda risk iştahının güç kazanmasını sağladı. Finansal istikrardan en pozitif etkilenecek sektörlerin başında bankaların geldiğini düşünürsek yaşanan güçlü değer kazanımları şaşırtıcı değil. Dolayısıyla temel açıdan şartların lehte olduğunu söyleyebiliriz. Teknik açıdan değerlendirdiğimizde ise son birkaç günde kazanılan ivme doğrultusunda yukarıda 9300 puana doğru bir hareket alanı oluşmuş durumda. Daha yukarıda ise endeksin önceki iki denemesinde de aşamadığı 9400 puanı takip edeceğiz. Teknik açıdan endeksin aslında en güçlü mücadelesi de bu seviye ile olacaktır. Diğer taraftan endeks açısından son günlerde itici bir güç olarak çalışan bankacılık endeksinin sadece bu hafta %12 civarında değer kazandığını düşünürsek kâr satışı ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Kaldı ki yaklaşan yerel seçimler öncesinde yatırımcıların belirsizlikleri göz önünde bulundurarak pozisyonlarını azaltmayı tercih etme ihtimali de endeksin karşı karşıya olduğu risklerden biri olarak kabul edilebilir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.