Türkiye’nin kültür-sanat ve eğlence platformu D&R’ın İstinyePark mağazasında gerçekleştirilen söyleşi ve imza gününde okurlarıyla buluşan ve yeni çıkan kitabı “Yarının İşini Yarına Bırakma”yı imzalayan Tarhan, moderatörlüğünü Tuğba Dedeoğlu Demir’in üstlendiği, “Gelecekte Kadınları Neler Bekliyor” başlıklı bir de söyleşi verdi.

“Bilim ve teknolojide en büyük sorunumuz toplumsal cinsiyet eşitsizliği”

Kendisine yöneltilen cinsiyet eşitliği sorusuna Tarhan, “Dünyada kadın ve erkek diye iki tane genetik cinsiyet var. Birbirlerinden çok farklı ve aynı zamanda tamamen de birbirleriyle eşit koşullarda dünyayı ve yaşamı dizayn etmeleri gerekiyor. Ancak bunlardan biri, yaşama ve dünyanın gidişatına neredeyse ihmal edilebilir seviyede etki edebiliyor. Öbürü ise tam tersine her şeyin gidişatını belirliyor. İşte biz, bu noktadaki eşitliği ve adaleti sağlayamadığımız için bugün sorunlarımızı çözemiyoruz, dönüp dolaşıp savaşlara ve krizlere yakalanıyoruz. Bu sorunu çözdüğümüzde zaten her şeyi çözeceğiz ve bunlar insanlığın gündeminde bir daha yer bulmayacak. Dünya tarihine baktığınızda insanlığın dönüşüm dönemlerinin teknolojide büyük sıçrayış yapılan dönemlere denk geldiğini görebiliriz. Çünkü bilim ve teknolojiyi iyi kullananlar geleceği daha iyi kurarlar. Kadınların özellikle bilim ve teknoloji alanında büyük bir atılım yapması gerekiyor ki tüm bu sorunları çözebilelim. Fakat ne yazık ki bu alandaki toplumsal cinsiyet eşitsizliği genelden de kötü durumda” dedi.

“Neden Türkiye’deki tek kadın fütürist sensin diyorlar!”

Forbes Magazine’in “En Etkili 50 Fütürist Kadın” listesinde yer alan tek Türk kadın fütürist olan Ufuk Tarhan, “Bu alanda neden tek olduğumu soruyorlar. Çünkü bizim toplumumuzda ‘Bizden çıkmaz’ anlayışı hala çok yaygın. Herhangi bir alanda farklı birisi sivrilmeye başladığında hemen onu aşağıya çekmeye çalışıyoruz. Bu konuyla çok uğraştım ve hala da uğraşıyorum. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi bizim toplumumuzda da acı ve dram çok yaygın. Hatta bizde daha da üst düzeyde. Böyle bir toplumdan, geleceğe olumlu bakmayı amaçlayan bir alan olan fütürizmle ilgilenen insanların çıkması da haliyle daha zor oluyor” diye konuştu.

Gelecek bizden ne bekliyor?

“Aslında ben gelecekte bizi bir şeylerin beklediğine dair düşünceleri sevmiyorum. Gelecek, bir şey beklenecek, statik, oluşmuş bir olgu değil. Geleceği biz oluşturuyoruz. Asıl soru, geleceğin bizden ne istediği ve bizim geleceğe uyumlu olabilmemiz için neler yapmamız gerektiği. Geleceğin bizden istediği tek şey şu: Gelecek; ‘Benim değiştiğimi fark et. Ben değişiyorum, hadi sen de değiş. Ve gerçekten değişmek istiyorsan, bana ayak uydurmak için nasıl değiştiğimi algıla ve ayak uydur. Senden en çok beklediğim şey budur’ diyor”.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın