Vücudumuz için D vitamininin çok önemli olduğunun altını çizen Eczacı-Homeopat Ezgi Nevçehan, “D vitamininin en önemli işlevlerinden biri bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Kemik sağlığını destekler ve kemik sağlığı için hayati olan kalsiyum ve fosfor gibi iki mineralin emilimini sağlar. Zihin gelişimi için önemlidir. D vitamini eksik bireylerde bu eksikliğin giderilmesi kaygı ve depresyonun önemli ölçüde iyileştiğini göstermektedir.” dedi.

Bizler duygularımızı karşı tarafa iletmekte zaman zaman zorlansak da beynimiz ve bedenimiz bu işi çok başarılı bir şekilde gerçekleştirmektedir. Hormonlarımız bedenin işleyişi dışında hissettiklerimizden ve duygularımızdan sorumludur. D vitamini bu sistemin en önemli parçasıdır. 

D VİTAMİNİ Mİ HORMONU MU?

“D Vitamini mi hormonu mu? Şaşırtıcı gelse de bu vitamin aslında bir hormondur. Cildimiz güneşe maruz kaldığında kolesterolden üretilen bir steroid hormondur” diyen Eczacı-Homeopat Ezgi Nevçehan, “Bununla birlikte, günümüzde ofiste çalışma ortamı, evde geçirilen vakit ve kışın güneşin yetersizliği dolayısıyla, güneşi genellikle yetersiz alıyoruz. Bu sebeple danışanlarıma yeterli derecede bu vitamini alabilmek için D vitaminini yediklerinden (örneğin; somon, yumurta sarısı, semiz otu, tatlı patates, mantar…gibi) veya takviyelerden tamamlamaları gerektiğini tavsiye ederim.” yorumunda bulundu.

D VİTAMİNİ NEDEN İNSAN VÜCUDU İÇİN ÖNEMLİDİR?

D vitamininin insan vücudu açısından önemi konusunda Nevçehan, “En önemli işlevlerinden biri bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Kemik sağlığını destekler ve kemik sağlığı için hayati olan kalsiyum ve fosfor gibi iki mineralin emilimini sağlar. Zihin gelişimi için önemlidir, D vitamini eksik bireylerde bu eksikliğin giderilmesi kaygı ve depresyonun önemli ölçüde iyileştiğini göstermektedir. D vitamini kullanırken vücudunuzda yeterli miktarda magnezyum ve K vitamini olduğuna dikkat etmelisiniz. Kullanmadan önce doktorunuza ve eczacınıza mutlaka danışın.” ifadesini kullandı.

D VİTAMİNİ YETERSİZLİĞİ VE DEPRESYON: NE YAPABİLİRİZ?

D vitamini yetersizliğinin özellikle batı toplumlarında yaygın olarak görülmekte olduğunu kaydeden Eczacı-Homeopat Ezgi Nevçehan, “D vitaminin birçok kronik hastalığın ilerlemesinde rolü olduğu bilinmektedir. Serum D vitamininin düşük olması depresyon, anksiyete ve stres ile ilişkili olabileceği belirtilmektedir.  Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) verilerine göre depresyon tedavisinde başarı oranı %60-80’dir. Ancak depresyonu olan kişilerin %25’ten daha azı tedavi görmektedir. İlaç tedavisini bırakanlarda, depresyonun tekrarlama oranı daha yüksektir. Depresyon ve diğer mental bozukluklarda D vitamini yetersizliğinin saptanması ve tedavi edilmesi kolay, ucuz ve etkili bir tedavi yaklaşımı olmasının yanı sıra yaşam kalitesini de artırmaktadır. D vitamini eksikliğinin saptanmasının en iyi yolu serum 25(OH)D3 düzeyine bakmaktır. D vitamini eksikliği 20 ng/mL’den az, D vitamini yetersizliği ise 30 ng/mL’den az olarak tanımlanmaktadır” dedi.

NELER YAPABİLİRİZ?

Depresyon ve diğer mental hastalıklardan korunmada açık havada egzersiz yapmak, gün içerisinde güneşli bir saatte 15 dakika yürüyüşe çıkmak gerektiğine dikkat çeken Nevçehan son olarak şu bilgileri verdi: “D vitamininden zengin veya zenginleştirilmiş yiyecek ve içecekler tüketmek (Somon, sardalya, yumurta sarısı, tatlı patates, mantar, semiz otu, portakal suyu, maydanoz…), besin destekleri ile D vitamini düzeyini iyileştirmek, mental sağlığı iyileştirmenin basit ve en ucuz çözümüdür.  Güneş ışığı, normal serum D vitamini düzeyini korumak için en etkili araçtır. Haftada 2-3 kez, kol ve bacaklar açık olacak şekilde 5-10 dakika güneşlenmek, D vitamini yetersizliği ve eksikliğinden korunmak için yararlıdır. Çünkü mutluluğun formülü güneş ışığında saklı, maalesef kış boyunca hem kapalı alanlarda uzun süre kalınması hem hava koşulları nedeniyle güneş ışından yeterince faydalanamıyoruz. Depresyon ve D vitamini eksikliği arasındaki olası ilişki nedeniyle bu bireylerde serum/plazma D vitamini düzeylerinin belirlenmesi önerilebilir. D vitamini yetersizliğinin ülkemiz içinde halen bir halk sağlığı sorunu olduğu unutulmamalıdır.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın