Kaldıraçlı işlemler, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası (VİOP); hisse senedi piyasası ve kurumsal finansman alanında faaliyetlerini sürdüren ve Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarından biri olan İntegral Yatırım, kaldıraçlı işlemlerde yeni bir düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Vergi gelirlerinin yanı sıra yatırımcının yurt içinde kalması ve kişisel verilerin korunması için söz konusu düzenlemenin önemine dikkat çeken İntegral Yatırım Genel Müdürü Kıvanç Memişoğlu, “Sektörün ekonomik büyümeye katkısı verilere baktığımızda net şekilde görülürken; devletimizin de iyi bir vergi geliri elde ettiğini düşünebiliriz. Çünkü hem aracı kurumlardan kurumlar vergisi elde ediliyor hem de 3-4 yıl önce çıkan düzenleme ile müşterilerin kazançlarından yüzde 10 stopaj vergisi uygulanıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), düzenlemeleriyle ne kadar engellemeye çalışsa da yatırımcıların datalarının yurt dışına çıkması önlenemiyor. Kaldıraç oranlarının Avrupa Birliği standartlarına getirilmesi rekabet açısından uygun olacaktır. Burada önemli olan kaldıraç seviyesinden daha çok vatandaşlarımızın lisansız ve denetlenmeyen kurumlarla iş yapmasını engellemek olmalı. Eğer yurt dışı merkezli kurumları önüne geçilebilirse hem vatandaşlarımızın verileri korunur hem de ülkemiz kazanır.” dedi.
Türkiye’nin önde gelen aracı kurumlarından biri olan; kaldıraçlı işlemler, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası (VİOP) ve kurumsal yatırım alanında faaliyetlerini sürdüren İntegral Yatırım, makroekonomide ve finansal piyasalarda öne çıkan gelişmeleri değerlendirdi. İntegral Yatırım Genel Müdürü Kıvanç Memişoğlu, İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan, İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Osman İlker Savuran ve İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer’in katıldığı toplantıda konuşan Kıvanç Memişoğlu, vergi gelirlerine katkı sunmak adına kaldıraçlı işlemlerde yapılabilecek yeni düzenlemelere dikkat çekti.
Memişoğlu, “Aracı kurumlar son yıllarda kaldıraçlı işlemlerden yılda ortalama 60 ila 80 milyon dolar arası gelir elde etti. 3 ayda bir tüm aracı kurumlar müşterilerin kayıp kazanç oranlarını bildiriyor. Müşteri kazançları dolar bazında yüzde 25-30 seviyesinde uzun süre devam ettikten sonra son 2-3 yıl içinde yüzde 30-35 bandına çıktı. Sektörün büyümeye katkısı verilere baktığımızda net şekilde görülürken; devletimizin de iyi bir vergi geliri elde ettiğini düşünebiliriz. Çünkü hem kurumlar vergisi hem de 3-4 yıl önce çıkan müşterilerin kazançlarından yüzde 10 stopaj vergisi uygulanıyor. Yapılan son düzenlemeden sonra kaldıraçlar düşürülmüştü. Kıbrıs, İsrail, Karadağ ve off shore adalarında lisanssız şirketlerin sayısı gittikçe artıyor. Ne kadar engellemeye çalışsak da yatırımcıların datalarının yurt dışına çıkması ve verilerin elden ele dolaşması önlenemiyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından Her hafta yaklaşık 50 ila 100 arasında web sitesi yasaklanıyor. Ama farklı şirket isimleri üzerinden faaliyetlerini devam ettirebiliyorlar. Bu işlemler, sınır ötesi olduğu için SPK’nın ilgili ülkelerde regülasyonlar gözeterek uluslararası iş birliğinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Örneğin ABD, Kanada vatandaşlarına nasıl ki diğer ülkelerde hesap açılamıyorsa böyle engellemeler bu alanda da yapılabilir.” değerlendirmesini yaptı.
KALDIRAÇLI İŞLEMLERDE 38 TANE ARACI KURUM HİZMET VERİYOR
“Kaldıraçlı sistemin, 1:100, 1:200 olmasını talep etmiyoruz; zaten istemiyoruz da. Avrupa Birliği’ndeki oranlar emsal olarak görülebilir” diyen Kıvanç Memişoğlu, “En tehlikelisi de yurt dışı kaynaklı firmaların birçoğu aslında Türkiye menşeili. Müşteri parasını yönetmeye de yönelmiş durumdalar. Türkiye’de regülasyon gereği müşteriler işlemlerini kendileri yapıyor. Biz onlara bir yönlendirme yapmıyoruz. Ama orada işlemler sizden izinsiz olarak yapılabiliyor. 2-3 işlemden sonra onların yönlendirmeleriyle işlem yapmaya başlıyorsunuz ve çok fazla size işlem yaptırarak kaybetmenize yol açabiliyorlar. Kaldıraçlı işlemlerde 38 aracı kurum hizmet veriyor ve 32 bin 500 teminatlı müşteri bulunuyor. Bunların 8 ila 10 bini aslında her ay düzenli işlem yapıyor. Kurumsal müşterilerin sayısı da son zamanlarda artışta. Takasbank’taki müşteri teminatı 150 milyon dolar civarındayken; günlük işlem hacmi de 1,5 milyar dolar seviyelerinde. 2011 yılından bu yana yaklaşık yüzde 15-20’lik pazar payıyla bu alanda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2023 yılının ilk 9 ayında gelir bazında liderliğimizi korumayı sürdürüyoruz. Yılsonunu da sıralamadaki yerimizi koruyarak bitireceğimizi tahmin ediyoruz.” bilgisini verdi.
YATIRIMCININ BORSADA KALMASI İÇİN ÇABALIYORUZ
Son 5 yılda daha çok vadeli işlemler piyasasına odaklandıklarını belirten Memişoğlu, “Gelir bazında 40’ıncı sıralardan geçen yıl 26’ncı sıraya ulaştık. Hedefimiz bu enstrüman özelinde bu yıl ilk 20’ye girebilmek ve işlem hacmini artırabilmek. Vadeli işlemler piyasasında 1 milyona yakın yatırımcı bulunuyor. Önümüzdeki dönemde BIST30 hisselerine, holding, büyük sanayi kuruluşları ve banka hisselerine ilginin artacağını düşünüyoruz. Yani işlem hacimlerinin daha çok BIST30’a kayacağını düşündüğümüz için ve bu enstrümanların, vadelilerin hepsinde vadeli işlem opsiyon olması sebebiyle orada bir hareketlenme bekliyoruz.” dedi. Halka arzlarla birlikte BIST’e olan ilginin de arttığına dikkat çeken Memişoğlu, “Günlük işlemlerde 200-250 milyar TL seviyelerine geldik. Yatırımcı sayısı 8 milyona ulaştı. Yatırımcıların birçoğu halka arza girmek amacıyla eş, dosta ve çocuklara açılan hesaplardan oluşsa da en azından yarısının bu piyasada kalacağını umuyoruz ve bunun için biz de çabalıyoruz.” diye konuştu.
HEDEF HALKA ARZ SAYISINDA VE BÜYÜKLÜĞÜNDE İLK 10 İÇİNDE OLMAK
2023 yılında toplam 54 halka arz yapıldığını; İntegral Yatırım’ın ise geçen yıl 3 halk arz gerçekleştirdiğini belirten Kıvanç Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu halka arzlardan toplamda söz konusu şirketlere 5 milyar TL’lik bir fon sağlamış olduk. Hedefimiz 2024 için halka arz sayısında ve büyüklüğünde ilk 10 içinde yer almak. SPK her sene halka arz kriterlerini değiştiriyor. En son güncel rakam aslında yılbaşından itibaren aktif toplamlarının 1,5 milyar TL olması yönünde. Net satış hasılatının da 750 milyon TL olması gerekiyor. Halka arz için bekleyen birçok firma var ve çoğu aslında bu kriterlere uyamayacağı için otomatik olarak elenecek. Ama bunun yanı sıra yeni taleplerin oluşacağını düşünüyoruz. Adet bazında geçen seneye yakın bir sayı bekliyoruz ama miktar olarak geçen yılın çok daha üzerinde bir hacim göreceğimize inanıyorum.” Aracı kurumlarda lisanslı çalışan bulmakta yaşanan zorluğa da değinen Memişoğlu, “Personel sayısı her yıl yüzde 10 büyüyor. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olan gençlerimizin çoğu lisanssız. Lisanslı personel sıkıntımız var. Araştırma departmanı, teftiş birimi, takas operasyonu gibi pek çok alanda bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Yardımcı personel çalıştırabiliyoruz. Bunun da süresi SPK tarafından belirleniyor. Lisanslı personel sınavlarının zor olması bir etken olabilir ancak sektörün de bu niteliklerde iş gücüne ihtiyacı var.” dedi.
ARTIK ŞİRKETLERİ HALKA ARZA İKNA ETMEK İÇİN ÇABALAMIYORUZ
İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Taşdoğan ise kurumsal finansman departmanının kurulmasıyla şirketlerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamaya çalıştıklarını belirterek, “İş dünyasıyla finansal yönetimin ve finansal farkındalıklarının artırılmasına yönelik ne gibi çalışmalar yapabileceğimizi değerlendirdik. Bu konudaki, farkındalığı sadece İstanbul’da değil Anadolu’daki iş insanlarına da yayma ve onlara ulaştırma misyonu edinerek çok sayıda çalışmaya imza attık. Çalışmalarımızı 2024’te de devam ettirmeyi ve bu alanda farklı ve yeni projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.” dedi. İntegral Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Osman İlker Savuran ise 2024 yılında halka arzların devam etmesini beklediklerini söyledi ve “Faiz oranları çok yüksek, kredi erişiminde sıkıntı devam ediyor. Şirketlerin çoğu halka arza yönelmiş durumda ve en önemlisi bu konuda algılar açıldı. Eskiden şirketleri ikna etmeye çalışırken şirketler şimdi şirketler bize geliyor. Bu yüzden çift taraflı bir etki var.” yorumunda bulundu. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer ise yerel seçimlerin borsa için büyük bir kriter olmadığını ifade ederek, “Seçime kadarki süreçte Borsa İstanbul’da zaman zaman oluşabilecek düzeltmeler çok normal ama yukarı yönde yükselişin devam etmesi bekliyoruz. Dolar/TL’de ise yıl sonunda 38-40 bandına gelmek beklenebilir.” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.