2. TÜRSAB Turizm Kongresi, Yoğun Katılımla ve Turizmin Geleceğine Işık Tutan Panellerle Başladı

Seyahat endüstrisindeki değişim ve dönüşümün analiz edilmesi, turizm sektörü için önemli konularda son gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen ve ‘İletişim-Eğitim-Dayanışma’ mottosuyla turizm paydaşlarını bir araya getiren 2. TÜRSAB Turizm Kongresi 16 Şubat Cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleşen açılış töreni ile başladı.

Antalya Royal Seginus Hotel’de gerçekleştirilen açılış törenine TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş, TÜRSAB Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu Üyeleri, Başkan Başdanışmanları Denetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri, Bölge Temsil Kurulu ve İhtisas Başkanlarının yanı sıra; milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Heyeti, başkonsoloslar, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler, sektör paydaşları, seyahat acentası temsilcileri ve basın mensupları katılım gösterdi.

FİRUZ BAĞLIKAYA: “TURİZMİN BARIŞA, BARIŞIN TURİZME İHTİYACI VAR”

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, açılış töreninde yaptığı konuşmasına turizm sektörünün ülke ekonomisi için önemine dikkat çekerek başladı. Bağlıkaya, “Turizm, kamuda ve sektörün bazı aktörleri tarafından öncelikle ekonomik bir faaliyet olarak ele alınsa da turizmin toplumların birbirini anlama ve farklılıklarına saygı göstermeye katkısı en az ekonomik katkısı kadar değerli ve önemlidir. Turizmin barışa, barışın turizme ihtiyacı var. Turizm, dünyayı korumanın en etkili faaliyetlerinden biri olabilir. Bunun için turizme sadece döviz, gelir ve sayılar üzerinden bakamayız. Dünyayı yaşanılmaz kılan savaş ve çevre felaketleriyle mücadelede turizmden nasıl faydalanabileceğimizi düşünmek gerekir” ifadelerini kullandı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İÇİN ORTAK AKLI HAKİM KILMAK ÖNEM TAŞIYOR”

Bağlıkaya konuşmasında dünya turizminin teknoloji alanındaki gelişmeler ve çevre odaklı endişelerle birlikte yeni bir boyuta taşındığına dikkat çekerken bir yandan da ülkelerin ekonomileri açısından çok daha önemli hale geldiğinin altını çizdi. Bağlıkaya, “Turizmin gelişmesi için birçok ülke özel önlemler alıyor. Dünya genelindeki tüm destinasyonlar bir yandan daha çok turist ağırlama, daha çok turizm geliri elde etmek için hiç olmadığı kadar büyük bir çaba içine girerken, diğer yandan sürdürülebilirlik konusunda önlemler alıyor. Bu keskin rekabet ortamında ayakta kalabilmenin ötesinde, pazar payını artırabilmek ve sürdürülebilir turizm yapısı oluşturmak içinse yeni stratejiler geliştirmek, hedef odaklı planlamalar yapmak ve ortak aklı hakim kılmak özel bir anlam taşıyor” diye konuştu.

SEYAHAT ACENTALARI VAR OLDUKÇA TÜRSAB DA VAR OLACAKTIR”

Sözlerinin devamında seyahat acentalarının ve meslek örgütü TÜRSAB’ın önemine vurgu yapan Bağlıkaya, şu ifadeleri kullandı:

“Şu bir gerçek ki, bugün ülkemiz dünyada önemli turizm destinasyonlarından biri olarak tanınıyorsa, bunda Türk turizmini var eden, geliştiren, bugünlere getiren seyahat acentalarımızın ve acentaların her durum ve koşulda savunucusu olan TÜRSAB’ın büyük katkısı vardır. Turizm, seyahatin organize halidir. Seyahat acentaları, seyahati gerekli ve mümkün kılan, organize edenler olarak turizmin asli unsurlarıdır. Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Bizler var oldukça turizm, turizm var oldukça seyahat acentaları olacaktır. Seyahat acentaları var oldukça onların meslek örgütü TÜRSAB da var olacaktır.”

İŞ BANKASI’NDAN TURİZM BANKACILIĞI HAMLESİ

Açılışta konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, pandemi süreciyle birlikte Türkiye’de turizmi etkileyen olaylara değindi. Turizm ekosisteminde yer alan paydaşların hızlı aksiyon alma ve sıkıntıları göğüsleme kapasitesi sayesinde turizm sektörünün daha az yara alarak ayakta kaldığını ifade eden Yılmaz, sektörün Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerden biri olduğunu kaydetti.

İş Bankası’nın turizm sektörüne yönelik çalışmalarını anlatan Yılmaz, “2023 yıl sonundan itibaren, önümüzdeki süreçte turizm sektörü için 1 milyar dolarlık kaynak ayırdık, bu sayede turizm sektörüne ihtiyacı olan esnek vadelerde kredi imkanı sunabileceğimizi düşünüyorum. Bunun dışında Turizm Bankacılığı alanı kurmak için çalışmalar yapıyoruz. Turizmcinin diliyle konuşan, aynı şeyi düşünebilen ve turizmin geleceği için yorumlar yapabilen bir takım kuruyoruz. İlk etapta Antalya Turizm İhtisas Şubesi kuracağız. Klasik bir bankacılık anlayışının dışında hareket edecek bir turizm ihtisas şubesi yapılanması planlıyoruz” dedi.

Turizm ihtisas şubelerini daha sonra İstanbul, İzmir ve Muğla’da açmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, turizmin çeşitlendirilmesi için müzecilik ve arkeolojik çalışmalar konusunda İş Bankası olarak yaptıkları desteklere devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

YENİ NESİL TURİZM VE DÜNYA TURİZMİNİN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI

Açılış konuşmalarının ardından Kongre; moderatörlüğünü TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın yaptığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş’ın konuşmacı olduğu ‘Hayatın Hakkını Vermek’ isimli panel ile başladı. 21. yüzyılda yaşanan krizlere değinen Baltaş, toplumda yaygın olan karamsarlık ve dünyanın kötüye gittiği yönündeki algıya yönelik değerlendirmelerde bulundu.

20. yüzyılın başlarında dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları örneklerle anlatarak günümüzdeki koşullarla karşılaştıran Baltaş, insanlık tarihinin en müreffeh döneminin yaşandığını dile getirerekumudu kaybetmemek gerektiğinin altını çizdi. Acar Baltaş, değiştirilemeyecek olmuş olana odaklanmak yerine değiştirilebilecek olmuş olana odaklanmanın önemine dikkat çekerek, “Turizm bir mutluluk işi, bir eylem işi. Kendinize güven çok önemli. Kalemi elinize alın ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın” ifadelerini kullandı.

Daha sonra TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Eker’in moderatörlüğünde, Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un katılımıyla ‘2024’TE BAŞIMIZA NELER GELECEK: Yeni Nesil Turizmci’ başlıklı panel gerçekleştirildi. Konuşmasına küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendirerek başlayan Oğuz, Türkiye ekonomisine dair analizlerde bulundu. Turizmcilerin önümüzdeki süreçte finansal olarak ayakta kalabilmek için neler yapmaları gerektiği konusundaki görüşlerini aktaran Şeref Oğuz, yeni nesil turizmci kavramına, turizm kaynakları ve çeşitliliği konularına dair değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.

ŞEREF OĞUZ: NAKİT AKIŞINI İYİ YÖNETMEK ÖNEM KAZANACAK

2024 yılının Türkiye için ekonomide düzeltme yılı olacağına işaret eden Oğuz, 2024’te büyüme tahmininin %3,2 düzeyinde olacağını belirterek, “Büyümede taviz vermek zorundayız. Büyümek için büyümek kanserli hücrenin ideolojisidir. Küçülmeyi, yavaşlamayı yönetmemiz lazım” dedi.

2024 yılı sonrasında ikinci dönemin “Dengelenme” dönemi olacağına dikkat çeken Oğuz, yavaşlamanın iyi yönetilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yavaşlamayı iyi yönetmek önemli. Geri adım atmak ilerlemenin bir başka şeklidir. Nakit akışını yönetmek zorundasınız” şeklinde konuştu.

Şeref Oğuz, “Yeni nesil turizmci kimdir?” sorusuna yanıt olaraksa yeni turizmcinin özelliklerini “Hizmet odaklı”, “İnovatif”, “Kurumsal”, “Yöreyi, töreyi, küreyi bilen” şeklinde özetledi.

2024 yılının kaybetmemenin kazanacağı bir yıl olacağının altını çizen Oğuz, “Sonraki yıla hazırlanın” tavsiyesinde bulundu.

TURİZM ENDÜSTRİSİNİN DEĞİŞİMİ VE YENİ TRENDLER TARTIŞILDI

Kongrenin ilk günü ‘2024 YILI DÜNYA TURİZMİ: Rekabetin Yeni Kuralları’ paneliyle son buldu. TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği (ICCA) Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli, GAINING EDGE Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ve UNTWO Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki konuşmacı olarak yer aldı. Panelde dünyada turizm endüstrisinin değişimi, turizmde yeni trendler, pandeminin turizm sektöründe dijitalleşme sürecine etkileri ve sürdürülebilir turizm değerlendirildi.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki turizmde güvenlik ve güvenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek sektörün geleceği bu kavramlara bağlı olduğuna işaret etti. Y ve Z kuşaklarından bireylerin tercihlerinin turizmin geleceğini belirleyecek unsurlar arasında önemli yer tuttuğunu ifade eden Mayaki, “Pandemi dijitalleşme sürecini çok hızlandırdı. Dijitalleşme kesinlikle çok önem kazandı. Bununla birlikte uzaktan çalışma olanaklarının artması iş ve tatili birleştire ‘bleisure’ kavramını da öne çıkardı. Bu trendler iyi takip edilmeli” diye konuştu.

Panelde konuşan Caning Edge Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ise Türkiye’nin turizmdeki somut başarısının algısına aynı oranda yansımadığına dikkat çekerek “Ne kadar güçlü olduğumuz değil, nasıl algılandığımız önemli. Fikri sermayeyi güçlendirmeniz gerekiyor” dedi.

EFI KOUDELİ: KONGRE VE TOPLANTILARIN FİZİKİ OLMASINI ÖNEMSİYORUZ

ICCA Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli de panelde kongre turizmine dair güncel verileri paylaşarak Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Koudeli, pandemi döneminde kongre turizmi açısından öne çıkan dijital ve hibrid toplantıların yerini yeniden fiziki toplantılara bırakmaya başladığının altını çizerek, “Tekrar fiziki toplantılara dönüş olduğunu görüyoruz. Hatta şu anda bu oran %85 düzeyine ulaşmış durumda. Bunun daha da artmasını bekliyoruz. Kongre ve toplantıların da fiziki olmasını önemsiyoruz” diye konuştu.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN DEĞİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ PANELLERDE TARTIŞILACAK

Türkiye ve dünya turizminde yaşanan gelişmelerin analiz edilmesi, turizmcilerin yeni bir perspektif kazanması amacıyla gerçekleştirilen 2. TÜRSAB Turizm Kongresi’nde 3 gün boyunca düzenlenecek panel ve oturumlarda turizm profesyonelleri, sektörün bugününü ve yarınını tartışarak bilgi, deneyim ve sektörün geleceğine yön verecek stratejileri paylaşacak.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın