Türkiye’de yaşanan felaketlerin ardından deprem gerçeğinin acı ve yıkımla öğrenildiğini vurgulayan vergi uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, “Her üç-beş yılda bir yaşanan depremler çok canımızı yakıyor. Devlet de bu felaketler karşısında kaynak yaratabilmek için dolaylı vergileri artırıyor. Oysa mali güce göre aşırı kazananların geliri üzerinden alınacak bir özel geçici vergi yoluyla hem depreme karşı uzun vadeli önlemler alınabilir hem de bunun finansal yükü topluma daha adil bir şekilde dağıtılmış olur” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilin ve bu bölgede yaşayan vatandaşların felaketin birinci yıl dönümünde yaralarının belli ölçülerde sarılmasına rağmen acılarının yıllarca devam edeceğini ifade eden vergi uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, Türkiye’nin deprem gerçeğine karşı uzun vadeli plan ve projeler geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Yavaşlar, “Böylesi felaketlerin önüne geçmek mümkün değil. Ancak yaralarımızı minimum seviyeye indirebiliriz. Depremin yıkımıyla ortaya koyduğumuz yardımlaşma ve destek bilincini bugünden ortaya koymalıyız. Bu bilinçle de orta ve uzun vadeli planlar hazırlamalıyız. Aşırı kazanan kişi ve kurumların gelirleri/kazançları üzerinden alınacak vergi yoluyla oluşturulacak kaynak ile binalarımızı, altyapımızı güçlendirebiliriz. Bu alanda eğitimlerimizi artırarak halkımızın bilincini geliştirebiliriz” dedi.
Böyle bir çalışma için de şeffaflığın önemine vurgu yapan Yavaşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre Kahramanmaraş depreminin ekonomiye maliyetinin 104 milyar doları bulduğunu, ancak bu maliyet tablosunun içine nelerin girdiğinin açık olmadığını belirtti. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın basın ile paylaştığı bilgileri de hatırlatan
Yavaşlar, buna göre depremin yıkıcı etkilerini azaltmak ve zarar gören şehirlerin yeniden imarı için 2023 yılı bütçesinden yapılan harcama tutarının yaklaşık 950 milyar liraya ulaştığının açıklandığını hatırlattı. Yavaşlar, “Yine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tahminlerine göre uzun vadede harcamaların yaklaşık 3 trilyon liraya ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin böylesi durumlara karşı mali yapısının çok daha güçlü olması gerekiyor. Bunun için de 6 Şubat 2023 sonrasında dile getirdiğimiz, ‘geliri/kazancı’ çok yüksek olan gerçek kişiler ile kurumların bu yüksek gelirlerine/kazançlarına yönelik geçici bir vergi uygulanabilir. Böylece dar ve orta gelirli üzerindeki KDV, ÖTV ve tüketici kredileri üzerinden alınan BSMV gibi dolaylı vergi yükünün azaltılması sağlanabilir. Oluşturulacak kaynağın uzun vadeli planlanması ise ülkemizin daha güçlü altyapı kurmasına katkı sunabilir. Zaten deprem sonrasında iş dünyası sosyal sorumluluk anlayışı kapsamında yardımlarını esirgemiyor. Geçici bir özel vergi yoluyla, deprem önlenemese dahi yıkıcı felaketin önüne geçilebilecek ciddi adımlar atılabilir” bilgisini paylaştı.
Kaynak, vergi ile birçok kalemde yaratıldı
Diğer yandan depremeler nedeniyle artan kamu geliri ihtiyacını karşılamak üzere yapılan vergi oranı ve harç artışlarından elde edilen gelir toplamı konusunda açık bir bilgi mevcut olmadığını ifade eden Yavaşlar, Hükümet’in kaynak oluşturabilmek için deprem sonrasında getirdiği vergiyle ilgili düzenlemeler hakkında da şu bilgileri verdi:
“Muhasebat Genel Müdürlüğü’nce açıklanan 2023 yılı merkezi yönetim bütçe gelirlerindeki aylık değişimlerden hareketle artışlar yoluyla sadece katma değer vergisi (KDV), banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) ve şans oyunları hasılatı üzerinden alınan vergiden (ŞOV) 1 trilyon TL’nin üzerinde vergi geliri elde edildiği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; 10 Temmuz’da yürürlüğe giren KDV oranlarında artış öncesinde 2023’ün ilk altı ayında aylık ortalama 21 milyar TL civarında olan dahilde alınan KDV tahsilatı, ikinci altı ayda aylık ortalama 63 milyar TL’ye yükselmiştir. Benzer durum, oranları artırılan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile şans oyunları vergisi içinde söz konusudur.
Bu vergilerin oranlarındaki artışlar sonrasında elde edilen tahsilatlardan artışlar öncesindeki tahsilat düzeyi çıkartıldığında, 379 milyar 528 milyon TL dahilde alınan KDV, 590 milyar 717 milyon TL ithalde alınan KDV, 84 milyar 851 milyon BSMV, 19 milyar 308 milyon TL şans oyunları vergisinden, önceki aylara göre daha fazla tahsilat yapıldığı görülmektedir.
O halde, getirilen tüm bu ek vergi ve vergi oranı artışları sonucunda toplamda 1 trilyon 177 milyar 980 milyon TL civarında ek gelir sağlanmıştır ki, bu 38 milyar 533 milyon dolara karşılık gelmektedir. Toplanan bu rakamın 12 milyar 414 milyon dolarlık kısmı yani yaklaşık 1/3’i, sadece dahilde alınan, yani yurt içindeki tüketim üzerinden alınan KDV’ye aittir.”
“Deprem maliyetinin yüzde 75’i halkımız tarafından karşılandı”
Bu veriler ışığında genel bir değerlendirme yapıldığında; yurt içi ve yurt dışından gelen yardımlar, yurt dışından sağlanan kredi, vergilerden elde edilen gelir toplamının 84 milyar 865 milyon dolar olduğunu ifade eden Yavaşlar, dolayısıyla açıklanan 104 milyar dolarlık giderin yüzde 81’lik kısmının karşılandığını vurguladı ve şöyle devam etti: “Bu rakamın da en az yüzde 37’lik kısmı dolaylı vergilerden karşılanmıştır. Vergilere yurt içindeki bağışlar da eklendiğinde, ortaya çıkan maliyetin de en az yüzde 75’lik kısmının halkımız tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Mali gücü düşük kesimlerin üzerindeki yükü düşündüğümüzde; KDV oranı artışları ile özellikle ÖTV’de I sayılı listede yer alan petrol ürünleri, doğalgaz gibi enerji maddeleri üzerindeki maktu vergi tutarlarının her altı ayda bir YÜFE oranında otomatik artışa bağlanmasıyla dolaylı vergiler dayanılmaz seviyelere geliyor ve vatandaşımızı etkiliyor. KDV oranı artışlarının geri alınması, ÖTV’nin gerekirse sübvansiyon yoluyla makul bir seviyeye indirilmesi gerekir. Bu kadar yüksek dolaylı vergi, ekonomiye de zarar veriyor ve kayıt dışılığı daha da artırıyor.”
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar kimdir?
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmasının ardından yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesörlük unvanını elde eden Yavaşlar, mali hukuk alanında uzmanlaştı. Ağırlıklı çalışma alanları olarak ‘Vergilendirmenin Anayasal Sınırları’, ‘Uluslararası Vergi Hukuku’, ‘Vergi Planlaması’, ‘Kurumlar Vergilendirmesi’, ‘Vergi Denetimi’, ‘Vergi Uyuşmazlıklarını Çözüm Yolları’, ‘Vergi Kaçakçılığı Suçu’ konularına odaklanan Yavaşlar, halen Kültür Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevini sürdürüyor. 2019-2021 yılları arasında Berlin Hür Üniversitesi’nde misafir akademisyen olarak da görev yapan Yavaşlar, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Anabilim Dalı Başkanlığı gibi birçok alanda da idari görevlerde bulundu.
1992’de İstanbul Barosu’na kaydolan Yavaşlar’ın ayrıca European Association of Tax Law Professors (EATLP), Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK), International Fiscal Association (IFA), Alman – Türk Hukukçular Derneği (Deutsch-Turkisch) gibi çeşitli kurumlara da üyeliği bulunuyor.
Akademik çalışmaları kapsamında başta Türkçe ve Almanca olmak üzere birçok makaleye imza atan Yavaşlar, ayrıca ulusal ve uluslararası alanda da çok sayıda kaleme aldığı kitabıyla dikkat çekiyor.
2019’da Tax Transparency, IBFD, EATLP Tax Series, Volume 17 kitabını Prof. Dr. Johanna Hey ile birlikte İngilizce kaleme alan Yavaşlar’ın son yıllardaki Türkçe kitapları arasında da Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ve İsa Coşkun ile birlikte 2020’de yazdığı ‘Dünyada ve Türkiye’de Vergi Teşvikleri kitabı öne çıkıyor. Ayrıca yine 2020’de Prof. Dr. Bahri Öztürk ile birlikte kaleme aldığı ‘Vergi Kabahat ve Suçları Tasarısı’ kitabına imza atan Yavaşlar, 2019’da da ‘Kurumlar Vergisinin Güncel Sorunları’ isimli kitabını Prof. Dr. Esra Ekmekci Çalıcıoğlu, Prof. Dr. Gülsen Güneş, Dr. Bumin Doğrusöz, Dr. Öğr. Üyesi Gamze Gümüşkaya ile birlikte yazdı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.