CEM POLATOĞLU
Sayın Turizm Bakanımız, bazı meslektaşlarımızı AKM’deki makamında ağırlayarak, kanun çıkmadan önce son dokunuşlar için görüşlerimizi aldı. Toplantıdan kısa notlar vermek gerekirse;
> 19 meslektaşımız toplantıya katıldı. Başta bakan danışmanı Bedirhan Bayka olmak üzere, onursal başkanımız Talha Çamaş, Bülent Katkat, Nurdan Üstman, İbrahim Canatan, Ali Bilir, Hasan Erdem, Başaran Ulusoy, Tamer Çiçek, Ali Onaran, Onur Sabırlıoğlu, İbrahim Kalay, Hakkı Yüksel, Diayeddin Şahin ve bendeniz Cem Polatoğlu gibi isimler toplantıya katılım sağladılar.
> Öncelikle belirtelim; korkulduğu üzere TÜRSAB kapatılmıyor. Ancak en azından üye sayısı olarak bugünkü gücünden çok şey kaybediyor. Kanunda eksiklikler, yanlışlıklar var mı? Var. Tahmin edileceği üzere, bu toplantıda da tek “çıkıntı” yine bendeniz oldum. Detayları aşağıda;
HAİNLER Mİ TOPLANDI?
> Önce Bakan, barkovizyonda kanun taslağını sayfa sayfa anlattı. Daha sonra tek tek görüşlerimizi aldı. Görüşler kısmında daha önce taslağa muhalif olan üyelerimizin hemen hepsi sayın bakanımızı ve yasa taslağını överek konuşmalarına başladılar. Çünkü taslak, bize meslek kuruluşumuz tarafından anlatıldığı kadar “öcü” değildi.
Not 1; Bakan, Firuz Bağlıkaya’nın pandemi dönemi dahil resmi olarak, bir kere bile kendisi ile görüşme talebinde bulunmadığını üzerine basa basa tekrarladı.
Not 2; Bakan ile görüşmeler ve katılımcıların övgü dolu tavırları yönetime sızdırıldı ki, toplantının hemen ardından TÜRSAB “X” aynı katılımcıların genel merkezdeki toplantıda TÜRSAB TV’ye verdikleri Firuz Bağlıkaya’ya bağlılık röportajlarını yayınladı. Sanırım, buradaki katılımcılar da artık Sn. Bağlıkaya’nın ifadesiyle HAİN oldular. Çünkü, Bakanla fotoğraf verenler için Sn. Başkan bu tabiri kullanmıştı.
Toplantıda ne dedim;
“TÜRSAB sadece “SEYAHAT yani TATİL” organize edenlerin birliği olmalı” dedim.
1) TÜRSAB, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği sadece “SEYAHAT yani TATİL” organize edenlerin birliği olmalı. Arabacılar, yani rent a car ve transfer firmalarının tatil organizasyonu ile ne işleri var? Ayrıca hac-umre ve M.İ.C.E. acentaları her ne kadar otel ve uçak rezervasyonu da yapsalar işleri tatil organizasyonu değil. Ona bakarsan yan komşum mobilyacı, öteki dükkan bilgisayarcı da otel ve uçak rezervasyonu yapıyor. Onları da TÜRSAB’a mı alalım? Saçma.
2) Bana kalırsa tur operatörleri ve bilet acentaları da TÜRSAB bünyesinde kalmalı çünkü onlar da tatil satıyorlar. Zaten her bilet aplikasyonunda otel, tur ve transfer seçeneği var.
3) Sn. Talha Çamaş’da TÜRSAB’ın başındaki TÜRKİYE kelimesinin kalkmaması uyarısında bulundu. Hemen herkes de bunu tastikledi. Bakan da bunu dikkate alacağını belirtti.
Kanunda öne çıkan değişiklikler;
> 4 ihtisas birliği kurulacak. Bunlar bilet satış acentaları, tur operatörleri, hac umre acentaları ve sağlık turizmi yapan acentalar. Sayıları 1000’i bulan her oluşum yeni bir birlik kurabilecek. Örneğin Antalya Seyahat Acentaları Birliği, Incoming Acentalar Birliği vs. kurulabilecek. Kendi yönetmeliklerini kendileri belirleyecekler.
> Bir acenta sadece bir birliğe üye olabilecek. Bu da diğer birliklere üye olanların TÜRSAB’dan ayrılacakları anlamına geliyor.
> Rent a car, transfer firmalarının da TÜRSAB’a üyelik şartları kalkıyor ama onlar da bir birlik altında toplanmak isteniyor.
> TÜRSAB veya birliklere üye olmak 350.000 TL. Bunun yarısı birliğe yarısı Bakanlığa. Aidat ise o yarımın % 2,5 kısmı. Yani 4.375 TL.
> Bakanlığa verdiğimiz 7.000 TL’lık teminatlar da bizlere iade edilecek.
> Denetimler yine Bakanlık ve Birlik tarafında yapılacak.
> Birlikler şirket vakıf vs. kuramayacak. İşi neyse onu yapacak.
Kısaca. 15.000 üyemiz var deniyor. Zaten 5.000’i aktif değil. Kalan 10.000 üyenin bu yasayla 6000’i birlikten ayrılır. Kaldık mı 4.000 acenta başbaşa.
TUR OPERATÖRLÜĞÜ
Meslektaşlarım arasında en çok merak edilen husus bu; biz artık kendi turumuzu organize edemeyecek miyiz? Turlarımızı büyük acentalara devretmek zorunda mıyız?
> HAYIR. Büyük tur operatörleri yani cirosu senelik 250 milyon TL aşanlar büyük teminatlar verecekler. Yani aradaki fark şimdilik sadece teminat. Diğer acentalar kendi turlarını yapmaya devam edecekler. Ancak ilan verip alt acenta bulunduramayacaklar. Teminatları yine sigorta sistemi olacak.
> Yeni yasada seyahat acentacılığı bir “meslek” olarak tanımlanıyor.
> Seçimler her 3 senede bir ama 36 bölgede Yüksek Seçim Kurulu ve hakemler nezdinde yapılacak. Yani eskisi gibi parası olan aday uçağı, oteli ödeyip kendine oy devşiremeyecek.
TÜRKÇE REHBERLİK ÇIKTI
Bu konuda yazdığım yazı ve görüşlerim nedeni ile şahsıma hakaret edenlere ithafen bildirmek isterim ki; otobüslerde PLAKA ve REHBER bulundurma zorunluluğu sona eriyor. Ören yerine kadar otobüste acente yetkilisi bulundurmak yeterli.
Rehberler sadece ören yerlerinde ve müzelerde zorunlu. Tur fiyatlarının ucuzladığını böylece kaçak acenteciliğin azalacağını, rehberler, İstanbul, Ankara, İzmir gibi yoğun tur kalkış şehirlerine yığılmak zorunda kalmayacaklar. Bunların dışında senelerdir acentaların belini büken TÜRKLERE TÜRKİYE’DE TÜRKÇE REHBERLİK sorunu da çözüldü. Yani artık Türkler için Türkiye’de Türkçe anlatacak bir rehberin illa yabancı dilden de kokart alması gerekmiyor.
Şimdilik yorumlar bu şekilde.
Yeni dönem hepimiz için hayırlı olsun.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.