Önde gelen merkez bankalarının bu yıl faiz indirimlerine gitme ihtimali yüksek olsa da özellikle Fed’e dair tahminlere baktığımızda piyasa beklentisi ile Merkez Bankası’nın söylemleri arasında derin bir uçurum olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda Fed yetkililerinden gelen mesajlara ve açıklanan makroekonomik verilere hassasiyetin yüksek seyrettiği bir dönemden geçiyoruz. Hafta içinde Waller, Barr, Bowman ve Williams’ın konuşmalarının ardından tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareket ettiğini görmüştük. Bugün ise Atlanta Fed Başkanı Bostic TSİ 15.30 ve 19.30’da iki ayrı konferansta konuşma yapacak. Bostic daha önce yaptığı açıklamalarda ilk faiz indirimini yılın üçüncü çeyreğinde beklediğini belirtmişti. Dolayısıyla Atlanta Fed Başkanı’nın bugün vereceği mesajların öncekilere yakın olması durumunda risk iştahının daraldığını görebiliriz. Dün açıklanan perakende satışlar rakamının piyasa beklentisini geride bırakması da kısa vadede para politikasında gevşeme yönlü bir adım atılmasının çok kolay olmayabileceğine işaret ederek tahvil faizlerindeki yukarı yönlü eğilimi destekleyen bir unsur olarak çalıştı.
Euro Bölgesi’nde ise ECB bugün 14 Aralık’ta gerçekleştirdiği ve faiz oranlarını sabit tuttuğu toplantının tutanaklarını açıklayacak. ABD ile kıyaslandığında Euro Bölgesi’nde ekonomi çok daha zayıf bir görünüm sergiliyor. Bu nedenle resesyon ihtimalinin ABD’den ziyade Euro Bölgesi için risk olduğunu söyleyebiliriz. Tutanaklarda ise ECB’nin nasıl bir patika izlemeyi planladığına ve özellikle de piyasa beklentisini nasıl değerlendirdiğine yönelik daha fazla detay arayacağız.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD ağırlıklı bir gündeyiz. Haftalık veri olduğu için önem derecesi düşük gibi görünse de işsizlik maaşı başvuruları istihdama dair son resmi yansıttığı için yakından takip edilecektir. Son dönemde başvuruların azalma eğiliminde olması ve üç aylık ortalamaların Kasım ayından bu yana istikrarlı bir şekilde geri çekilmesi istihdamın dirençli kalmaya devam ettiğini gösteriyor. Dolayısıyla bu eğilimin ne ölçüde korunduğunu takip edeceğiz. Diğer taraftan konut başlangıçlarının önceki aya kıyasla %9’a yakın geri çekilmesi beklenirken günün bir diğer önemli verisi olan Philadelphia Fed endeksinin ise sınırlı bir toparlanma göstereceği tahmin edilse de eksi bölgede kalmaya devam edeceği öngörülüyor.
TL: USD/TL kuru hafif yukarı yönlü bir eğilim sergiliyor olsa da bu eğilim önceki iki haftaya kıyasla çok daha ılımlı olduğunu söyleyebiliriz. İçeride bugün gündem bir kez daha oldukça sakin. Dolayısıyla kurlara hareketlilik kazandırabilecek bir konu başlığı bulunmuyor. Bu noktada TCMB her Perşembe olduğu gibi yurt dışı yerleşiklerin menkul kıymet istatistiklerini, yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarındaki değişimi ve Merkez Bankası’nın brüt rezerv verilerini yayımlayacak. TL açısından ana gündem maddesini ise gelecek hafta gerçekleştirilecek yılın ilk PPK toplantısı oluşturuyor. Aralık ayı toplantısında faiz artırımlarında hız kesen TCMB’nin gelecek hafta atacağı son bir adımla faiz artırımı döngüsünü tamamlama ihtimali söz konusu.
Borsa İstanbul: Borsa İstanbul hafta başından bu yana önemli bir varlık gösteremiyor olsa da endeksin 8000 puanın üzerinde tutunmakta çok fazla zorlanmadığını görüyoruz. Ancak bu durum kısa vadeli görünümü iyileştirmek için tek başına yeterli değil. Özellikle teknik açıdan bakıldığında endeksin 8150 puan direncinin altında kalmayı sürdürmesi dikkat çekiyor. Bu tablo değişmediği müddetçe kısa vadede yukarı yönlü denemeler tepki alımının ötesine geçmekte zorlanacaktır. Aşağıda ise 7900 puanı ilk önemli destek seviyesi olarak görmeye devam ediyoruz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.