Milli Eğitim Bakanlığı’nın her yıl açıkladığı eğitim verileri, devlet ve özel eğitim kurumları arasındaki farkları ortaya koyuyor. Buna göre, devlet okullarında sınıf başına düşen öğrenci sayısı özel kurumların 2 katı iken, öğretmenlerin başına öğrenci sayılarında da benzer bir tablo görülüyor. Yerli eğitim grubu ise özel okulların öğrenme yöntemleri, sosyal deneyim alanları, eğitim teknolojileri gibi konularda da ayrıştığına dikkat çekiyor. |
Milli Eğitim Bakanlığı’nın her yıl yeni öğretim sezonuyla beraber açıkladığı örgün eğitim verileri, ülkemizin eğitim sektöründeki tablosunu ortaya koyuyor. Buna göre, geçtiğimiz yıl sınıfların yolunu tutan yaklaşık 15 milyon K-12 öğrencisinin %31,15’unun özel okullarda eğitim gördüğü kaydediliyor. Sınıf başına öğrenci ve öğrenci başına öğretmen oranları ise devlet ve özel okullardaki belirgin ayrımı gözler önüne seriyor. MEB istatistiklerinden hareketle, derslik başına düşen öğrenci oranına bakıldığında devlet okullarındaki sayı, özel okullardakinin iki katından daha fazlasına işaret ediyor. Ayrıca, okul öncesi evrede bir öğretmenin devlet kurumlarında ortalama 18, özel okullarda ise ortalama 11 öğrenci ile ilgilendiği kaydediliyor. İlkokulda da devlet kurumundaki bir öğretmen 19 öğrenci ile ilgilenirken, özel okullarda öğretmen başına öğrenci sayısı 9’a kadar düşüyor.
Söz konusu durumun ortaokulda da benzer bir seyir izlediğine dikkat çeken Biltes Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Uysal, “Özel ortaokullarda öğretmen başına 8, devlette ise ortalama 15 öğrenci düşüyor. Bu çıktılar, özel okullarda eğitim gören öğrencilerin pek çok açıdan avantajlı olduğunu kanıtlıyor. Elbette bizim gibi köklü kurumların öğrencilerine sunduğu fırsatlar bunlarla sınırlı kalmıyor. Öğrenme yöntemleri, sosyal deneyim alanları, eğitim teknolojileri gibi konular da bir adım önde gidiyoruz” dedi.
“Modern bir eğitim anlayışı benimsiyoruz”
Özel okulların devlet okullarına kıyasla daha yoğun yabancı dil dersi vermesinin de öğrencilere rekabet avantajı kazandırdığının altını çizen Dr. Can Uysal, “Özel okulların daha donanımlı olması, velilerin tercihlerinde kritik bir rol oynuyor. Biz de yüksek nitelikli öğretmen kadromuzun yanı sıra modern eğitim anlayışımız ve teknolojik donanımımızla öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Yalnız kariyer değil, yaşamları boyunca başarılı olacak bireyler hedefliyoruz”
Sadece bilgi aktarımı yapmayı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci kazandırmayı da amaçladıklarını vurgulayan Biltes Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Uysal: “Öğrencilerimizin akademik başarıya ulaşmalarına yardımcı olmak haricinde, etkili iletişim kurmaları ve empati yeteneklerini geliştirmeleri için de çalışıyoruz. Bu yaklaşımla yalnızca sınavlarda değil, yaşamları boyunca başarılı olacak bireyler yetiştirmeyi amaçlıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Öğrencilerimizin hem yaşamlarını hem de eğitim ve kariyerlerini etkileyebilecek unsurlar arasında denge kuruyoruz. Onların dünyadaki gelişmelere uyum göstermesi için çok yönlü deneyim alanları oluşturuyoruz. Örneğin robotik eğitimi sunarak teknoloji konusundaki hakimiyetlerini artırıyoruz. Öğrenciler bu sayede, problem çözme yeteneklerini geliştirirken, dijital dünyada etkin bir şekilde var olabilecekleri beceriler ediniyor. Maddi durumu fark etmeksizin, çocukların tüm bu imkanlarımızdan yararlanması için de her yıl bursluluk sınavları düzenliyoruz. Böylece, başarılı öğrencilerin eğitim masraflarının bir kısmını veya tamamını karşılıyor, onların daha donanımlı olmasına aracılık ediyoruz. Toplum için de daha büyük bir yetenek havuzu oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.