6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin birinci yıl dönümü yaklaşırken, acılar hala çok taze.  Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), StratejiCo. ve ERA Research & Consultancy, iş birliğiyle hazırlanan “Deprem Sürecinde Kurumsal Yönetim Deneyimi” araştırma raporu çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı.  Raporda, krizlere en dayanıklı alanın 8,59 ortalama ile kurumsal itibar olması dikkat çekerken, kurumların krizlere yönelik dayanıklılık ve uyum düzeyi 8,08 ortalama ile oldukça başarılı bulundu.

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli iki deprem tüm Türkiye’yi sarstı. Yurttan ve dünyadan binlerce ekip kurtarma çalışmalarına katıldı. Milyonlar tek yürek oldu. Yaralar hala sarılmaya çalışılırken, depremin birinci yılı yaklaşıyor.

TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, 6 Şubat 2023’te tüm Türkiye’nin çok büyük bir deprem felaketi yaşadığını belirterek, “11 ilimizi etkileyen deprem, millet olarak kenetlenmemizi ve el ele vererek birlik olmamızı sağladı. Son dönemde yaşanan gelişmeler bize açıkça göstermiştir ki Türkiye’nin dijitalleşme, teknoloji, yeşil ekonomi, inovasyon destekli üretim, çağın gerekleri ile donanmış insan kaynağı, veri üzerine inşa edilmiş yeni, yaratıcı, uygulanabilir stratejilere ve bir büyüme modeline ihtiyacı vardır. Yaşanan felaketler sonrasında ortaya çıkan en önemli sonuçlar: eşitsizliklerin artması, toplumsal ve kamusal düzenin dönemsel olarak bozulması olarak özetlenebilir. Afet risklerinin azaltılması, yönetilmesi ancak sosyal dayanıklılık ile sağlanabilir. Sosyal dayanıklılık tüm ilgili paydaşların karar süreçlerine anlamlı katılımı ve paydaşların etkin bilgilendirilmesi ile sağlanabilir.

Afet dönemlerinde, özellikle ülkemizde yardımcı olmaya yönelik çok güçlü bir refleks olduğunu gözlemliyoruz. Tüm bu nedenlerle, STK’ların tüm zamanlarda topluma katkılarını güçlendirebilmeleri için ‘gönüllü yönetimi’ konusunda deneyimlerini güçlendirmeleri toplumun yaşam kalitesini arttırma yönünde kritik önemdedir. Gönüllüleri sadece günü birlik, kısa vadeli değil aynı zamanda uzun vadeli projelerde de harekete geçirebildiğimizde gönüllüler için hem gönüllü çalışma deneyimi hem de toplum ihtiyaçlarına çare olma, çözümde bulunma kapasitesi gelişir. Böylece, aktif vatandaşlık artarak, ilerleme, gelişme ve afet zamanlarında hızlı iyileşme için toplum kapasitesinin doğru kullanımı sağlanabilir.” şeklinde konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın