3 İŞ KADININDAN KADIN CİNAYETLERİNE SERT TEPKİ! MAĞDUR KADINLARIN YANINDAYIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi’nde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi, aileyi yüceltme ve güçlendirme mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Aileye sahip çıkarak şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların tüm haklarının da korunmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2024 Yılı Faaliyet Planı’nı bu doğrultuda atılmış çok kıymetli bir adım olarak görüyorum. Planın titizlikle uygulanması noktasında devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte, sivil toplum kuruluşlarımızın ve milletimizi her bir ferdinin gerekli hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak biz de planın başarısı için her türlü desteği vermekten geri durmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınların hak ve hukuk mücadelesinde yanlarında yer alacağız ” diye konuştu.

3 İŞ KADININDAN ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINA DESTEK: MAĞDUR KADINLARIN YANINDAYIZ!

Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, son yıllarda ciddi bir sorun haline geldi. Türkiye’nin önde gelen iş kadınları Elif İnci Aras, Şebnem Akman Balta ve Elif Aslı Yıldız kadın cinayetlerine yönelik açıklama yaptı. Farklı alanlarda çalışan ve başarılı olan üç kadın, cinayetler ve kadına şiddete karşı mücadelenin, Türkiye’de ve dünyada önemli bir insan hakları sorunu haline geldiğini ve bu konuda bir an önce harekete geçmenin önemine vurgu yaptı.

İŞ KADINLARINDAN KADIN CİNAYETLERİNE SERT TEPKİ!

Kadına şiddet, tüm dünyada en önemli toplum sağlığı ve insan hakları sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Her yaş grubunda, her etnik kökende, ırkta ve her sosyoekonomik düzeyde kadın şiddet olgusuyla karşılaşılmaktadır. Fiziksel, sözel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olarak sınıflandırılabilen birçok şiddet tanımı, kadınları hem fiziksel hem de ruhsal olarak etkilemeye devam ediyor. Kadın cinayetleri konusunda yapılmış araştırmaların sonuçlarına göre, kadın cinayetlerinin arkasında yatan nedenler şu şekilde sırlanıyor: Aile içi tartışma, aldatma, kıskançlık, namus, geçimsizlik, ekonomik sorunlar, işsizlik, psikolojik rahatsızlıklar, töre, boşanma ya da boşanma talebi… İş hayatının başarılı iş kadınları, hemcinslerinin her daim yanında olduklarını dile getiriyor, istihdam da önlerini açıyor, sosyal destek projeleri hayata geçiriyor, tüm kadınlara örnek olup başarılarıyla ilham veriyorlar. 

“Eril şiddet karşısında; yalnız değilsin kız kardeşim”

“Kadına şiddet olaylarını ve kadın cinayetlerini durdurmak siyasetçilerin görevidir” diyen, Aras Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Elif İnci Aras, “Türkiye’de işlenen kadın cinayetlerinde bu cinayetleri görmezden gelen ve engellemek için gerekli yasaları çıkartmayan herkes sorumludur. Kimse bu sorumluluktan kaçamaz. Kadının maalesef toplumumuzda adı var ama yeri yok. Siyasi olarak bizi temsil eden kadın sayısı da bunun kanıtı. Şiddet gören her kadının takipçisi olacaklarını söyleyen Aras, “Geçmişten günümüze toplumsal ve sosyal hayatın birçok alanında özellikle siyasi olarak kadın temsillerin yeterli olmaması pek çok neden dayandırılmış olmasına rağmen asıl neden erkek egemen toplumların ataerkil bu yapısından kaynaklanmaktadır. Kadın haklarını korumaya çalışan birçok sözleşme ve kanunu görmemizin de asıl sebebi bu.” diye konuştu.

“Eğitim gücümüz kullanacağımız tek silah olmalı!”

“Silahsızlanma çağrısı yapmalıyız, en önemlisi okullarda psikoloji dersleri eklenmeli ayrıca tartışmanın eve zenginlik kattığını erkek çocuklarına anlatmalıyız” diyen TÜGİAD Başkan Yardımcısı Şebnem Akman Balta “Tartışabilen insanlar için her zaman umut vardır önce kadınlar ile erkeklerin iletişim kurabilme yeteneklerini geliştirmemiz gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı-Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı -Aile ve sosyal hizmetler Bakanlığı ilkokul dan liseye kadar staj dönemleri dahil olmak üzere psikoloji sosyoloji konularını bakanlıklarda en öncelikli konu haline getirmeli” dedi.

“Cezalar ağır ve caydırıcı olmalı”

Cezaların caydırıcı olmadığından bahseden Şebnem Akman Balta: “Hapishaneden çıkıp tekrar cinayet işlenmemesi için önce hapishane fikrinin iyi bir ortamda uzun bir süre yatar çıkarım algısının değişmesi hapse girmekten korku duyması sağlanmalı ve ağırlaştırılmış müebbet 30 yıl hapiste yatma ve iyi hal durumu ile salıverilme ihtimallerinin ortadan kalkması sağlanmalı” diye konuştu.

“Equality projemin çıkış sebebi, çocukluğum!”

Dünyada ve ülkemizde ne yazık ki hala süregelen bu toplumsal yaraya çare olmak, örnek olmak ve farkındalık yaratmak için Equality projesini hayata geçiren Patiswiss’in birçok aileye dokunduğunu söyleyen Patiswiss CEO’su Elif Aslı Yıldız ‘Equality projemin çıkış sebebi, çocukluğum!’ dedi. Yıldız “Tüm kadınları insan olamayan erkeklerden ve her türlü toplumsal şiddete karşı koruyacak her şeyi yapacaktım. Hani bana soruyorlar en büyük hayalimi çikolata fabrikatör olmak, para kazanmak! HAYIR unutun bunları bunlar değil. Benim en büyük hayalim KADINLARA yardım etmek! Mücadele etmek! Öyle çok kişiye dokunuyorum ki! Öyle çok kişi oluşturduğumuz kararlı istihdam sayesinde bize güvenip çocuklarını güvende büyütüyor ki. İşte bu proje ve devamı tam olarak bundan çıktı. Her geçen gün büyüyecek benim projem. Artarak devam edecek etkisi kadınlara” diye konuştu.

“Yüzde 70 kadın istihdam oranımızdan vazgeçmeyeceğiz”

Yüzde 70 oranından hiç vazgeçmeden istihdamlarımıza devam ettiklerini söyleyen, Elif Aslı Yıldız, “Şu anda da mevcutta yüzde 70 kadın çalışanımız var. Dolayısıyla öncelikli olarak işe alımlarımızda kadın çalışma arkadaşları tercih ediyoruz. Patiswiss’te her departmanda kadın çoğunluğu görürsünüz ve gururla belirtmeliyim ki yöneticilerimizin de çoğu kadın. Lider pozisyonlarda kadınlarımız yer alıyor. Bir de pozitif ayrımcılığı birçok sosyal sorumluluk projesi haline getiriyoruz; bildiğiniz üzere bunlardan birisi de Equality. Ayrıca ben, iş yerlerinin pozitif ayrımcılıkla bu sürece katkıda bulunması, daha adil ve eşit bir toplum oluşturma amacına hizmet etmesi gerektiğine inanıyorum. Bizler pozitif ayrımcı olmalıyız ki Türkiye dünya ile rekabet edebilsin ve en azından yüzde elli oranından bahsedebilelim” dedi.