Günümüzde sosyal medya her alanda olduğu gibi çoğumuzun, merak ettiğimiz her şeyi araştırmak için başvurduğumuz ilk arama ortamı haline geldi. Sağlık alanında da pek çok konunun araştırıldığı ve bilgi havuzuna erişimin kolaylığına dikkat çeken Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir  önemli uyarılarda bulunuyor…

“Sosyal medya kullanıcı sayısını ve sosyal medya paylaşımlarının yayılma hızını düşündüğümüz zaman doğru bilgi ve paylaşımların hedef kitleye ulaşabilmesi, bizim hasta-hekim ilişkileri ile etkileşimde bulunabildiğimiz küçük kitleye göre çok daha kolay. Bu durumun avantajlarını neredeyse her gün gözlemliyoruz.” Açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Ağız hijyeninin önemi, ağız bakımında ve diş sağlığının sağlanmasında tercih edilebilecek hijyen ürünleri, piyasadaki ürün yelpazesinin genişliği ve bu ürünlerin birbirlerinden farklı özellikleri gibi konularda sosyal medyanın olumlu etkilerini göz ardı etmemek gerekir. Diş hekimliğinde, özellikle bizim hitap ettiğimiz çocuk yaş grubundaki hastalarımız için, diş fırçalama tekniklerini, doğru yönlendirmelerle, renkli görsel veya videolar üzerinden takip ederek izleyerek pratiği geliştirmek, hem daha etkili bir öğrenme sağlıyor hem de eğlenerek edindikleri alışkanlıklar daha kalıcı oluyor. Ebeveyn kontrolünde sosyal medyanın etkili kullanımının, farklı ürün seçenekleri ile diş fırçalama alışkanlığının özendirilmesi gibi avantajları var; ancak burada önemli bir sınırlama olması gerekiyor.”

Erken tanı gecikebiliyor

Sosyal medyada tedavi edici olarak tanıtılan bazı ürünlerin özellikle hassas olan çocuk dişlerinde daha büyük hasarlar oluşturabileceğine dikkat çeken Nurgül Demir; diş ağrısı, diş eti kanaması, diş etinde şişlik gibi herhangi bir şikâyetin giderilmesi için yapılabilecek ürün yönlendirmelerini engellemenin güçlüğüne de vurgu yaptı. “Hastada rahatsızlık oluşturan küçük veya büyük her şikayetin önemli bir etkeninin olabileceği unutulmamalıdır” diyen Demir “Ağız içinde oluşan yaralar, diş eti kanamaları birçok ciddi hastalığın belirtisi olabilir. Yanlış ürün kullanımı mevcut şikâyeti kötüleştirebileceği gibi, altta yatan asıl problemin tanısının geciktirilmesine de sebep olabilir.” Dedi. 

Yanlış ürün kullanımı diş kaybına yol açabiliyor

İçeriği bilinmeden kullanılan ürünlerin hassas ve alerjik bünyeli hastalarda şiddetli alerjik reaksiyonları tetikleme olasılığı oluşturduğunu ifade eden Nurgül Demir, ağız içi şikayetleri geçirmek için kullanılan ürünlerin bölgesel alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği gibi, ciddi mukoza yanıklarına da sebep olabileceğini belirtti. Doğru tedavinin gecikmesi sebebiyle ilerleyen aşamalarda diş eti ve bölgesel kemik kaybıyla birlikte, çürük veya diş enfeksiyonu olmaksızın diş çekiminin gerekebileceğini aktaran Demir bazı başlıklara dikkat çekti…

1-Maalesef bunlar biz diş hekimlerinin sıklıkla karşılaştığımız problemlerken, çocuk yaş grubundaki hastalarımızda durum çok daha önem kazanmaktadır.  

2-Diş hekimi koltuğuna sınırlı tolerans gösterebilen küçük hastalarımız için problemin başlangıç aşamasındayken tespit edilmesi, doğru tedavi ve yönlendirmeyle süreç uzamadan çözümlenmesi, hem hastalarımızın ileri yaşlarına da taşınabilecek bir diş hekimi fobisi yaşamasını engeller hem de oluşabilecek ciddi sorunları önler. 

3- Önemli olan, çocuk hastaya kendisini ifade edebileceği ve güvende hissedebileceği bir tedavi ortamı sunabilmektir.

4- Sağlıkla ilgili herhangi bir konuda yönlendirici olması gereken tek merci hekiminiz olmalıdır. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın