Deprem, sel, pandemi, yangın veya savaş gibi kriz durumları, birçok sektörü olduğu gibi dijital pazarlama sektörünü de etkisi altına alıyor. Değişen tüketici davranışlarına uyum sağlamak ve stratejileri krize göre adapte edilmesi gerektiğini belirten Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, duyarsız bir yaklaşımın müşteri kayıplarına ve itibar zedelenmelerine yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, kriz dönemlerinde en çok yapılan hatalardan birinin, markaların bütçe kısıtlamasına gitmesi olduğunu söyleyen Kaplan, kriz dönemlerinin markalar için bir sınav anı olduğunu ve iletişimin dili değiştirilerek hedef kitleye ulaşılabileceğini vurguladı.
Dünya genelinde meydana gelen kriz durumları, birçok sektörü derinden etkilerken, dijital pazarlama sektörü özel dinamik yapısıyla öne çıkıyor. Özellikle deprem, pandemi ve savaş gibi olağanüstü durumlarda tüketici davranışlarının değişmesiyle dijital reklam stratejileri de tekrar gözden geçiriliyor.
Kriz dönemlerinde en yaygın yanılgı, dijital pazarlama faaliyetlerini durdurma eğilimidir diyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan’a göre, “Bu karar kısa vadeli olsa da, markaların en sık başvurduğu yöntemlerden biridir. Kriz anlarında, sosyal medya ve arama motorları haber kaynakları olarak kullanılır. Kriz dönemleri, markalar için bir test anıdır. Bu yüzden krizden kaynaklı yapılan hatalar markanın faaliyetlerinin duracak noktasına gelmesine neden olabilir” dedi.
Kaplan kriz süreçlerinde dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:
Diliniz Hassas ve Empatik Olsun
Kriz dönemlerinde hassasiyet arttığı için şeffaf ve empatik bir iletişim çok önemlidir. Dijital pazarlamacılar, markalarının müşterilerle etkileşimini güçlendirmeli, duyarlılık göstermeli ve toplulukla iletişim kurmalıdır. Bu sayede marka sadakatini artırabilir ve olumlu bir marka algısı oluşturabilir. Bu süreçte eleştiriye neden olabilecek içeriklerden kaçınılmalıdır.
Sürdürülebilir İletişime Önem Verin
Normal bir zamanda içerikleriniz devam ederken kriz anında birden çalışmalarınızın durması kullanıcı tarafından farklı yorumlanabilir. Bu yüzden gündem konusu ne ise duyarlılık gösterilmeli, bu konuda hedef kitleye yapılan çalışmalar izah edilmelidir. Örneğin, yapılan yardım kampanyaları, kınama içerikleri vs. Bir şekilde kriz konusuna karşı sessiz kalınmamalıdır. Bu dönemde ürün paylaşımları yerine bilgilendirici içerikler paylaşılarak hedef kitle ile kesintisiz iletişim sağlanmalıdır. Müşteri kitlesiyle iletişimi sürdürmek, marka sadakatini uzun vadede korumaya yardımcı olur. Reklam kampanyalarını durdurmak ise marka bilinirliğinin azalmasına yol açabilir.
İçerikleri İki Kere Düşünün
Kriz anlarında reklam kampanyalarının ve içeriklerin tonunu hassas bir şekilde ayarlamak kritik önem taşır. Özellikle kriz anlarında yapılan paylaşımlar veya açıklamalar normal bir zamandan daha fazla olumlu veya olumsuz tepkiler alır. Burada içerik iyice düşünülmeli ve hedef kitlenin sempatisini kazanacak içerik ve kampanyalar planlanarak hedef kitleye ulaşılabilir. Özellikle bu süreçte yapılacak olumlu-olumsuz içerikler uzun süre tüketici hafızasında yer edinir.
Verilere Göre Kararlar Alın
Veri analitiği, pazar trendlerini ve müşteri davranışlarını anlamak adına önemlidir. Kriz dönemlerinde, gerçek zamanlı veri analitiğiyle hızlı kararlar almak daha kritik hale gelir. Dijital pazarlama stratejilerinizi, verilere dayalı olarak yönlendirin. Analizlerle stratejinizi sürekli olarak optimize edin.
Dijital Dönüşümü Hızlandırın
Kriz dönemlerinde genellikle internet ve dijital araçların kullanımı artar. Bu nedenle krizleri fırsata çevirip dijital dönüşümü hızlandırabilirsiniz. E-ticaret, çevrimiçi toplantılar ve dijital hizmetler gibi dijital kanalları güçlendirebilirsiniz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.