Afetler, dünyada çok farklı türlerde insanlığın gelişimini ve yaşamını etkileyen önemli olaylar olarak dikkat çekmekte. Bu olayların önlenmesine yardımcı olmak, iyileştirilmesini sağlamak ve zararlarını azaltmak için afet yönetimi mekanizması kurulması ve bu mekanizmanın değişen şartlara göre güncellenmesi önem arz etmekte. Dolayısıyla, çoklu bir ağa dönüşen yaşam alanlarında toplumun refah düzeyinin sürdürülebilir biçimde devam ettirilebilmesi ve etkin bir afet yönetim sürecinin ortaya konulabilmesi için bilgi teknolojilerinin de etkin biçimde kullanılması artık bir zorunluluk haline gelmiş bulunmakta. Bu noktadan hareketle, afet dönemlerinde risk yönetimi alanında olası kayıpların azaltılması veya bertaraf edilmesi konusunda yapay zekâ ve teknolojinin öneminin farkındalığıyla İzmir’de iki günlük Ideathon Fikir Maratonu gerçekleştirildi. İkinci gün gerçekleşen Ödül Törenine katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, projelerin hepsini okuyup değerlendireceğini ve gençleri destekleyeceğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ve İzQ Girişimcilik & İnovasyon Merkezi, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), Girişimcilik Merkezi İzmir iş birliğinde Afet öncesi, sırası ve sonrası için teknolojik odaklı çözümler üretmek amacıyla Ideathon Fikir Maratonu 17-18 Kasım tarihlerinde İzQ İnovasyon Merkezi’nde düzenlendi. Etkinlikte; şehrimiz başta olmak üzere ülkemizde ve Dünya’da yangın, deprem, sel, kuraklık, hava ve daha birçok orta ve büyük ölçekli doğa olaylarında karşılaştığımız yıkıcı etkinin bir parça da olsa önüne geçebilmek hedefiyle; afet öncesi, sırası ve sonrası için teknoloji tabanlı öneriler değerlendirildi. Afetlerdeki etkiyi en aza indirmek ve hazırlıklı olabilmek için teknoloji tabanlı çözüm önerilerinin dinlendiği Ideathon Fikir Maratonu’nda söz ve kürsü gençlerin oldu. Genç yarışmacılar, bu alandaki sorunlar ve ihtiyaçlar etrafında belirlenen vakalara teknolojik fikirler üreterek önemli çözümleri gündeme getirdiler.
Genç fikirlerin teknoloji odağında geliştirilecek çözümleri aktardığı etkinlikte, açılış konuşmalarını, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzQ Yönetim Kurulu Üyesi Emre Kızılgüneşler, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu gerçekleştirdi.
Gençlerin Taze Fikirleri Afet Yönetimine Yeni Bakış Açısı Getirecektir
EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer yaptığı konuşmada, bu etkinliğin, afetlere karşı daha dayanıklı ve hazırlıklı bir toplum yaratma yolunda önemli bir adım olduğunu belirterek, gençlerin getireceği taze bakış açıları ve yaratıcı fikirlerin, afet yönetimi konusunda yeni stratejilerin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Yelkenbiçer şu şekilde konuştu: “Girişimcilik ve afet yönetimi, ilk bakışta birbirinden oldukça farklı alanlar gibi görünse de aslında birbirini tamamlayıcı ve etkileşim içinde olan iki önemli konudur. Girişimciler, yaratıcılıkları ve yenilikçi yaklaşımları ile afet yönetimine yeni perspektifler getirebilirler. Afetlere hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçlerinde kullanılacak yeni teknolojiler, ürünler veya hizmetler geliştirebilirler. Bu teknolojiler, afet risklerini azaltmaya, afetlere daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt vermeye veya afet sonrası toparlanma süreçlerini hızlandırmaya yardımcı olabilir. Afet yönetimi konusunda çalışan sosyal girişimciler, toplumun afetlere karşı dirençliliğini artırma ve afet sonrası toplulukların daha hızlı iyileşmesini sağlama konusunda önemli katkılarda bulunabilirler. Sosyal girişimciler, afet risklerini azaltmaya yönelik eğitim programları veya topluluk bazlı projeler geliştirerek bu alanda etkili olabilirler. Girişimcilik, afet yönetimi projeleri için gerekli finansmanın sağlanmasında da kritik bir rol oynayabilir. Yatırımcılar ise afet yönetimi çözümlerine yatırım yaparak bu alanın gelişimine katkıda bulunabilirler. Küresel düzeyde iş birlikleri ve ağlar oluşturarak afet yönetimi konusunda uluslararası tecrübe ve kaynak paylaşımını teşvik edebilirler. Bu tür iş birlikleri, afetlere karşı daha etkin küresel yanıtların geliştirilmesine yardımcı olabilir. Toplumsal farkındalığı artırmak, politika yapıcılarla iş birliği yapmak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için de yeni yollar açabilir. Bu nedenle, bu iki olgu, girişimcilik ve afet yönetimi, arasındaki sinerji, her iki alanın da daha etkili ve yenilikçi şekilde gelişmesine katkıda bulunabilir.”
Orta Gelir Tuzağından Çıkışı Girişimcilikte Görüyoruz
EGİAD olarak 2011 yılında bu yana kent ve bölge girişimciliğinin desteklenmesine yönelik inisiyatif alıp, yatırımlar yaptıklarına dikkat çeken Yelkenbiçer, “Ülkemizin içinde bulunduğu orta gelir tuzağından bir çıkış yolu olarak girişimciliği görüyoruz. Girişimciliğe yapılan yatırıma sadece finansal bir yatırım ve buna finansal geri dönüş olarak bakmaktan çok, beşerî sermayemize yapılan yatırım ve toplumsal geri dönüşüne bakmayı daha uygun görüyoruz. Akıllı ve yetenekli gençlerimizi beyin göçüne kaptırmamızın için var gücümüzle de bu alanda çalışmaya devam edeceğiz. EGİAD olarak yaptığımız Girişimcilik Araştırması 2023 Raporu’nda kurumlarımızın yeşil ve dijital dönüşümü için girişimciliği ve bölgemizdeki startupların desteklenmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bu bakış açısıyla afet yönetimi için de mevcut resmin dışarısından bakabilmek için yaratıcı fikirlere, farklı bakış açılarına ihtiyaç duyulması gerektiğini de düşünüyoruz.” dedi.
Kentimizin Dirençliliğini Artıracak Pek Çok Yeniliğe İmza Atabileceğimize İnanıyoruz
İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, Ege Genç İş İnsanları Derneği ve Girişimcilik Merkezi İzmir işbirliğinde, Ideathonu gerçekleştiriyor olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyduklarını ifade ederek sözlerine başlayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İzQ Yönetim Kurulu Üyesi Emre Kızılgüneşler ise, “Yakın bir geçmişte İzmir’de ve 2023’ün başında Kahramanmaraş’ta yaşanılan depremlerde herkesi derinden üzen kayıplar yaşandı. Aynı acıları tekrar yaşamamak için afet öncesi, sırası ve sonrasında neleri daha iyi yapabileceğimizi, hangi önlemleri almamız gerektiğini çok daha iyi planlamaya odaklanmamız gerekiyor. Bu anlamda, gençlerin hızlı düşünme, sorun çözme, yeni teknolojilere adaptasyon ve kullanım alanlarını yaygınlaştırma yeteneklerinin girişimci ruhla bir araya gelmesiyle, kentimizin dirençliliğini artıracak pek çok yeniliğe imza atabileceğimize inanıyoruz” dedi. Teknoloji odaklı, dinamik, hızlı büyüme potansiyeli vaad eden, startuplar’ın; daha güvenli bir geleceğin birlikte inşa edilmesini sağlayacak işbirlikleri içerisinde önemli roller alabileceğinin altını çizen Kızılgüneşler, İzmir’deki ilgili kamu kurumları, meslek odaları, STK’lar, ilgili dernekler ile birlikte afet yönetimi, eylem planı, yeni teknolojilerin kullanımı konusunda yapılacak her çalışmaya katkı koymaya da hazır olduklarını sözlerine ekledi. Bugün, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi teknolojilerdeki gelişmeler ile robotik ve drone teknolojisi gibi alanlardaki yeniliklerin, afet riski ve afet yönetim planlarında çoktan yer almaya başladığına dikkat çeken Kızılgüneşler, “İlk insansız hava araçları başlangıçta yalnızca gökyüzünden bilgi toplayabiliyorken; şimdi afetlerde detaylı arama-keşif yapabilecek düzeye erişti. Bunun bir adım ötesinde; droneların enkaz halinde hasarlı binalara girerek kazazedeleri araması, olası can kayıplarının önüne geçilmesinde büyük fayda sağlıyor. Isıya duyarlı enkaz tarama kameraları da deprem sonrasında enkazlarda yaygın olarak kullanılan teknolojilerden birisi haline geldi” dedi. Ideathon kapsamında, İzmir’in afet dayanıklılığını ve dirençliliğini artırmaya, arama kurtarma çalışmalarının etkinliğini iyileştirmeye yönelik olarak ortaya konulacak her fikri çok önemsediklerini ifade eden Kızılgüneşler, gösterilen çabaları gönülden takdir ettiklerini sözlerine ekledi.
Gençlik Gelecek Demek
Programın açılışında konuşan ve dirençli kent İzmir için yenilikçi fikirlerin önemine değinen İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, bu çalışmanın İzmir’in daha dirençli hale getirilmesi yolunda önemli bir hamle olduğunu söyledi. Çalışmaya katılan gençleri kutlayan Mustafa Özuslu, “Gençlik gelecek demek. Daha yenilikçi fikirlerin kolayca konuşulabildiği, bizim kuşaklara göre daha farklı bakış açısı, farklı enerji ve daha farklı tasarımla, cesaret ile meselelere bakması bir fırsat. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Gençleri önemsiyoruz, iyi ki buradalar ve bu çalışmayı yapacaklar” dedi.
30 Ekim İzmir ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşananları hatırlatan Özuslu, “Depremin sonrasını değil, öncesini konuşmalıyız. Çünkü sonrası trajedi. O binalar yıkılmamalıydı. Mühendislik buna cevap veriyor mu? Veriyor. Deprem kuşağında dahi güvenli binalar yapılabilir. Buna en iyi örnek Japonya. İzmir Büyükşehir Belediyesi kentin deprem kuşağında yer aldığının bilincinde ve bu alanda önemli çalışmalar yürütüyor. Ama tüm ilgili kuruluşların ve devletin de bu çalışmaların içinde olması gerekir” diye konuştu.
Panellerde Neler Konuşuldu?
Açılış konuşmalarını takiben gerçekleşen paneller de ise, Afetler Nedir| Neden- sonuç ilişkisi: Neye ihtiyaç var? başlıkları ile hem akademik hem de kalkınma açısından değerlendirmelerde bulunuldu. İzQ Girişimcilik & İnovasyon Merkezi’nden Selen Karaca’nın moderatörlüğünde; Sibel Ersin- Kalkınma ve Strateji Uzmanı, Dr. H.İ. Murat Çelik- İzmir Kalkınma Ajansı- Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanı, Prof. Dr. Engin Deniz Eriş- Dokuz Eylül Üniversitesi – Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) Müdür Yardımcısı & Liyakat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü, Doç. Dr. Gökhan Kılıç- İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi fikirlerini paylaştı. İkinci panel ise aynı başlık altında İsmail Derse- İzmir İtfaiye Dairesi Başkanı, Ferdi Gölcük-İzmir Afet Koordinasyon Merkezi (İzmir BB AKOM) Şube Müdürü’nün katılımıyla görüşler paylaşıldı.
Panelde, Afet Konferansı’nın ilk konuşmacısı Sibel Ersin, kalkınma uzmanı olarak teknolojik gelişmelerin afetlere etkisi üzerine pratik bir çerçeve sundu. Ersin, teknolojik gelişmelerin öncelikli ihtiyaçları nasıl etkilediğini ve afet iş birliği için stratejilerin nasıl izlenmesi gerektiği konularına odaklandı. STK’lar, öğrenciler ve gençlerle iş birliği yapmanın önemine vurgu yaptı.
Dr. H.İ. Murat Çelik, İzmir Kalkınma Ajansı Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanı olarak, savaş, afet ve ekonomik kriz gibi toplumsal sorunların neden yaşandığı ve hayatta amaçlanan hedefler üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Konunun teorik çerçevesinde, afetin tanımı, etkisi, hazır olmama ve kapasite yetersizliği ele alındı. Sendai Framework çerçevesinde, tüm dünya ülkelerinin anlaştığı bir çerçeve olan Sendai Framework’in önemi vurgulandı. Altı ana kategori, 19 ana olay ve 47 tehlike tanımlanarak, çeşitli afet türleri incelendi. Sürekli kalkınma hedefleri doğrultusunda çalışmalar yapmanın önemi üzerinde duruldu. Türkiye’nin afet ve acil durum yönetim sistemi, afet riski, müdahale ve afet sonrası eylem planı mantıksal çerçevesi hakkında bilgiler verildi. Türkiye’nin risk profilinin dikkate alınarak çalışmaların yapılması önerildi. İzmir’de İRAP (İzmir Afet Risk Azaltma Planı), İzmir Afet Planı ve İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı gibi önemli planlara referans verilmesi gerektiği vurgulandı.
Prof. Dr. Engin Deniz Eriş ise, afetlerin tanımı üzerine kurduğu konuşmasında, neden-sonuç ilişkisi kurarak gerçek ihtiyacın belirlenmesinin ve doğru çözümlerin üretilmesinin önemine vurgu yaptı. İletişim ve sosyal sorumluluk konularında vurgular yaparak, toplumu oluşturan bireylerin afet durumunda yapabileceği faaliyetlere odaklandı. Eğitim, farkındalık çalışmaları, yerel kapasitenin güçlendirilmesi, altyapı geliştirilme faaliyetleri ve erken uyarı sistemlerinin önemini vurguladı. Afetlere dirençli olmanın kritik olduğunu belirterek, bu çerçevedeki çalışmalarla yerel kapasitenin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Toplumsal bilincin artırılması için eğitim ve farkındalık çalışmalarının büyük önem taşıdığını ifade etti. Dezavantajlı bireylerin afetlere karşı özel ihtiyaçlarına dikkat çekti ve bu konuda çözümler önerdi. Sendai Çerçeve Hedefleri’nin herkesi kucaklayan çözümlere odaklanmanın önemini vurgulayarak, afet durumunda ortaya çıkabilecek önemli ihtiyaçları sıraladı. En önemli çözüm ihtiyacının internet erişimi olmadan iletişim çözümleri, konum tespit sistemleri ve görüntülü iletişim gibi teknolojik çözümler geliştirmek olduğunu vurguladı. Engelli veri tabanı, sivil toplum örgütleri, afet müdahale planları ve toplumsal dayanışmanın üzerinde çalışılması gereken en önemli başlıklar olduğunu paylaştı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kılıç ise, doğal afetlere karşı yapı sağlığının önemini vurgulayarak, tetkik ve güçlendirme süreçlerinde teknolojinin avantajlarına dikkat çekti. Sadece binaların değil, tüm yapıların ele alınmasının gerekliliğini vurgulayan Kılıç, Samos depremi ve Bayraklı zemin ilişkisi üzerinden zemin etkilerini ele aldı ve 1999 depremi sonrasında güncellenmesine rağmen yönetmeliklerdeki gelişim ihtiyaçlarını dile getirdi. Jeoteknik Mühendisliğinin önemine odaklanarak, teknolojik çözümlerle yer altı haritalarının çıkarılması ve deprem sonrası izleme süreçlerini ele aldı. Tahribatsız tetkik yöntemlerinin kritikliğini vurgulayan Kılıç, yer radarı, termal kameralar, interferometrik radarlar gibi teknolojilerin kullanımını örneklerle açıkladı. Petrol istasyonları, boru hatları ve gökdelenlerde kullanılan radar uygulamaları ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin deprem tedbir ve tetkik çözümleri için önemine dikkat çekti.
İzmir İtfaiye Dairesi Başkanı İsmail Derse afet öncesi, sonrası ve sırasında teknolojinin etkili kullanımının önemine vurgu yaparak; erken tespit, veri toplama, paylaşım ve analiz gibi unsurların kritik olduğunu belirtti. Konuşmasında, deprem erken uyarı sistemleri ve farklı afetlerde kullanılan teknolojik çözümleri örneklerle paylaşarak, özellikle sel ve yangın gibi durumlarda erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguladı.
İzmir Afet Koordinasyon Merkezi (İzmir BB AKOM) Şube Müdürü Ferdi Gölcük ise, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) gibi projelerin yerel kaynaklarla uygulama çözümlerini paylaştı. Temel afet bilincini geliştirmek üzere tasarladıkları Mahalle Afet Gönüllü Projesini aktaran Gölcük, çeşitli hizmet kollarında çözüm üretebilmek adına organize olan AKOM’un yapılanmasını paylaştı.
İş Modeli Oluşturma ve Etkili Sunum Önerileri ile devam eden etkinlikte, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve EGİAD Üyesi Serdar Savaşan da önerilerini paylaştı. Ekip Çalışmaları ve Mentor Görüşmeleri ile son bulan ilk gün etkinlikleri ikinci gün ekip çalışmaları, sunumlar ve değerlendirmelerle devam etti.
Kazananlar ve Ödülleri
15 yarışmacı ekibin katıldığı etkinlikte üniversiteli gençlerin ilgisi yoğun oldu. Ödüller sırasıyla şu şekilde sonuçlandı:
BİRİNCİ
EKİP ADI: Alsancak Arge Alpha – Orman yangınlarını erken tespit etmek amacıyla geliştirilen yüksek sıcaklığa dayanıklı, ultrasonik ses dalgaları kaynağı ile yangına müdahale eden bir dron teknolojisidir.
EKİP ÜYELERİ:
Nur Bingazi
Kağan Orgun
Osman Acar
Hasan Hüseyin Efe
İKİNCİ:
EKİP ADI: Aegeon Communication Team – Geliştirilen yeni çip teknolojisi ile mobil cihazları internet ve operatör çekmediği durumlarda telsize dönüştüren ve kesintisiz iletişim sağlayan teknolojidir.
EKİP ÜYELERİ
Özge Çetin
Muhammed Kâmil Saygılı
Müge Çetin
Osman Berk İnan
ÜÇÜNCÜ
EKİP ADI: D-Army – Deprem, Yangın, sel ve benzeri afet durumlarında, yapay zeka destekli çeşitli müdahele yöntemleri ve izleme teknolojisi geliştiren ve dronlar aracılığıyla uygulayan teknoloji girişimidir.
EKİP ÜYELERİ
Enes Demir
Melih Altın
Ödülleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve İZQ Yönetim Kurulu Üyesi Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD Başkan Vekilleri Arda Yılmaz ve Kaan Özhelvacı takdim etti.
Neden IDEATHON?
Ideathon, bir fikir geliştirme ve proje kampıdır. Hem eğitim hem de yarışma içerir. 2- 3 gün boyunca ekiplerin birlikte çalışıp, eğitimler alacağı, mentör görüşmeleri ile fikirlerini geliştirebilecekleri bu maratonda, ekip olarak çalışmak ve yarışmak esastır.
21 yy. iş dünyasında rekabetin çok yönlü olduğu değerlendirilerek, bir kuruluşun bu rekabet ortamında ne istediğini bilip amacına yönelik adımlar atması, kalıpların dışına çıkarak muhtemel ihtiyaçları bugünden belirleyip çözümler üretmesi gerekmektedir. Daha yalın bir ifadeyle girişim, değişim ve inovasyon, firmaların üzerlerinden çıkarmaması gereken bir kisvesidir. İster bir fikir ister bir proje olsun, yenilik, kuruluşların farklılıklarını ortaya koyarak rakiplerinden ayrılabilmelerini ve durmadan ilerleyebilmelerini sağlayan en önemli etmendir.
IDEATHON Jüri Üyeleri
– Kaan Özhelvacı | EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili
– Arda Yılmaz | EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili
– Arda Ürper | EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi
– Tuba Kesen Umar | İzQ İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi Direktörü
– Banu Dayangaç | İzBB Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı
– Ata Temiz | İzBB Bilgi İşlem Daire Başkanı
– Alim Murathan | İzBB Başkan Danışmanı
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.