Doğa Derneği, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan ada martılarının popülasyonu, küresel dağılımı, mevcut tehditleri ve koruma çalışmalarının yer aldığı 2023 raporunu yayımladı. Rapora göre ada martısı sayılarındaki düşüş 2030’a kadar %40’a ulaşabilir. 

Ada martısı, Akdeniz deniz kıyıları boyunca dağılım gösteren nesli tehlikede bir deniz kuşu. Dünya Doğa Koruma Birliği kriterlerine (IUCN) göre küresel ölçekte hassas (VU) kategoride değerlendiriliyor. Beyaz ve gri renkleri taşıyan ada martısının en ayırt edici özelliği ise koyu renk gözleri ve kırmızı gagası. Ada martısı, sardalyagiller başta olmak üzere balıklar, omurgasızlar ve bitkisel kaynaklarla besleniyor. 

Türkiye’de şu ana kadar kayıt altına alınmış 17 martı türünden biri olan ada martısı, Ege ve Akdeniz kıyılarında yıl boyu görülüyor. Doğa Derneği bugüne kadar ada martısı üzerinde yapılan araştırmalar, güncel dağılım alanları, popülasyon durumu, üzerindeki tehditler ve uzman görüşlerini bir rapor olarak bir araya getirdi. Bu rapor derneğin web adresinde herkesin ulaşımına açıldı. 

2030’a kadar sayıları %40 azalabilir. 

Ada martılarının sayısı 2010 yılından beri azalıyor. Akdeniz’in batı kolonilerindeki bireylerin çoğu farklı kolonilere katılırken türün dağılım haritasında da değişimler gözlemleniyor. Üreme kolonilerinin %70’i büyük ölçüde yok olmuş durumda. Ada martıları, ölü balık artıklarının azalması, köpek, kızıl tilki ve porsuk gibi memeli hayvanlarının tür üzerindeki olumsuz etkisi, balıkçılık ekipmanlarına takılması, gümüş martı ile rekabeti, üreme bölgelerindeki kıyı turizmi, otlatma, araç çarpmaları ve yumurta toplama gibi tehditler nedeniyle yok oluyor. Yapılan çalışmalar, 2006- 2030 yılları arasında 3 nesli kapsayacak şekilde ada martısı sayılarındaki düşüş oranının %31- 40’lara kadar ulaşacağı tahmin ediliyor.

Türkiye Ada Martıları için kritik öneme sahip. 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan; ‘Ülkemizde ada martısına yönelik araştırmalar çok sınırlı. Elimizdeki veriler Türkiye’de 47- 90 çiftin ürediğini gösteriyor. Akdeniz ülkelerinde ada martısının sayısının artırılması için başarılı projeler ve eylem planları başlatıldı. Yüksek yayılım yeteneğine sahip olan ve çalışmalar sonucunda sayısı artan martılar için Türkiye önemli bir potansiyele sahip. Bu nedenle, kıyı ekosistemleri ve adaların korunması ve ada martılarına yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için ivedilikle çalışmalar başlatılmalı.’ dedi ve ekledi 

‘Kolonilerinden çoğu zaman 40 km’den fazla uzaklaşmayan ada martılarının sadece üreme kolonilerinin korunması dahi popülasyonunun önemli bir kısmının korunmasını sağlayabilir. Tüm üreme alanlarının belirlenmesi, izlenmesi, bu alanlara alanlarına müdahalenin yasaklanması, koloni yakınlarındaki rekreasyon ve imar faaliyetlerinin denetlenmesi, ada martılarının üremesini olumsuz etkileyen diğer türlerin kontrolü, balıkçılık yönetim politikalarının düzenlenmesi bu türün korunması için atılabilecek ilk ve kritik adımlar.’


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın