Minimum insan müdahalesiyle başarılı bir yazılım oluşturmanın yolu, otomasyon testinden geçiyor. Verimli bir test otomasyonu, olası hataları tespit ederek kaliteyi artırırken belirli bir süreye ihtiyaç duyuyor. Bu durum test uzmanlarının operasyonel süreçlerinde zaman kaybına yol açıyor. Hızlı ve yüksek kaliteli bir yazılım geliştirmek için test süreçlerini otomatikleştirmek gerektiğini söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, test otomasyon sürelerini kısaltmanın 10 yolunu paylaşıyor.
Bilişim dünyasında test otomasyonu, verimli bir yazılım sürecinin öncelikli adımları arasında yer alıyor. Kodlama hatalarını önlemeden verimliliği optimize etmeye kadar çeşitli kolaylıklar sağlayan test otomasyonu, minimum insan gücüyle yazılım performansını artırıyor. Testlerin tamamlanması belli bir süre gerektirdiğinden, operasyonel süreçlerde zaman tasarrufuna ihtiyaç duyuluyor. Otomatik testin, hızlı ve kaliteli yazılım geliştirmek isteyen her çevik ekip için önemli bir yol olduğuna değinen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Günümüzün yoğun tempolu iş akışlarında bir dakika bile çok önem teşkil ediyor. Yazılım geliştirirken testin tamamlanmasını beklemek çoğu zaman uzun sürebiliyor. Çeşitli yollarla bu süreyi kısaltmak hem test uzmanlarının işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor hem de yazılımın performansını artırıyor.” ifadelerini kullanarak test otomasyon sürelerini kısaltmaya dair 10 ipucu sıralıyor.
1. Etkili sayfa öğeleri tanımlayın. Otomasyon kodu yazarken dikkate alınması gereken en önemli adımlardan biri sayfadaki öğelerin tanımlanma şekli. Öncelikle kimlik, ad, CSS seçici ve bağlantı metni gibi standart konum belirleyicileri, otomasyon kodunun bulunmasını daha kolay hale getirerek düzensizliğin önlenmesine yardımcı oluyor.
İkinci bir yol olan bağlantı metnini konum belirleyici olarak kullanmaktan kaçınmak, birçok testin başarısız olma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Alternatif olarak, bağlantının tam metninin veya href özelliğinin kullanılması gerekiyor.
2. Akıllı bekleme özelliğini kullanın. Bir ögenin henüz yüklenmediğini veya etkinleştirilmediğini ifade eden akıllı bekleme, olası hataların önlenmesini sağlıyor. Önceden tanımlanmış bir akıllı bekleme kümesi kullanarak testlerin performansını takip etmek, otomasyon sürecini önemli ölçüde kolaylaştırıyor.
3. Otomasyon kodunuzu optimize edin. Java, Python ve benzeri programlama dilleri, otomasyon kodu için uygun veriler arasında yer alıyor. HTTP ve DB çağrılarını en aza indirmek, ekstra çabayı önleyerek zaman tasarrufu sağlıyor. Bu adımda alternatif koşullar bulundurmak, ilerleyen süreçte hataları önlemeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda mola koşulları kullanmak, otomasyon kodunun performansını artırıyor.
4. Tarayıcının kendisi tarafından sağlanan önbelleği kullanın. Her seferinde veri sunucusundan veri almak yerine tarayıcının kendisinde bir önbellek oluşturmak, verileri yerel olarak depolayarak daha hızlı erişme imkanı tanıyor. Ayrıca önbellek için son kullanma süreleri ayarlandığında yeni veriler otomatik olarak yenileniyor. Böylece web otomasyon testlerinin performansı yükseliyor.
5. Her senaryo için yeni tarayıcı oturumları oluşturmaktan kaçının. Bir grup senaryo için aynı tarayıcı oturumunu kullanmak, tarayıcı özelliklerini ayarlama, çerezleri temizleme ve önbellek verileri oluşturma yükünü ortadan kaldırmak açısından fayda sağlıyor. Ayrıca her komut dosyası için yeni bir tarayıcı başlatmak belleği gereksiz dolduracağından, ilgili test komut dosyalarını bir arada gruplamak ve bunları tek bir tarayıcı oturumunda yürütmek daha verimli ve hızlı bir süreç sunuyor.
6. UI etkileşimleri yerine API kullanın. Bazı şirketler kullanıcı geri bildirimi toplamak için hala kullanıcı arayüzü testlerini kullansa da API’ler süreci sadeleştiriyor. Önceden tanımlanmış işlevlerden yararlanarak API testlerini entegre etmek, uçtan uca akışı kolaylaştırıyor.
7. Tutarsız görselleri ve açılır pencereleri engelleyin. E-ticaret siteleri gibi uygulamalarda çok sayıda görsel ve açılır pencere yüklemek, süreci önemli ölçüde yavaşlatıyor. Güncel tarayıcıların çoğunda bulunan görüntüleri engelleme özelliği, test sırasında ciddi zaman tasarrufu sağlıyor. Genellikle önceden tahmin edilemeyen pop-up’lara yönelik, tüm açılır pencereleri devre dışı bırakan bir URL parametresi oluşturmak gerekiyor. Böylece kesintisiz bir test süreci mümkün oluyor.
8. Paralel testi etkinleştirin. Bilgisayarda birden fazla sistemi çalıştırmak için kullanılan Docker, paralel testlerin hızlı bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyor. Gelişmiş test kararlılığı, yüksek test kapsamı sunan paralel testler, süreyi azaltarak zaman tasarrufu sağlıyor. Verileri paralel olarak işlemek için, bir veri tabanı sunucusunda API’lerin kullanılması gerekiyor. Bu yöntem tüm Docker’ların aynı verileri izlemesine yardımcı oluyor.
9. Eski kodu kaldırın. Çok sayıdaki komut dosyasının arasında bulunan ilgisiz kod genelde gözden kaçıyor. Bu sorunu çözmek için, işlevselliği doğrulayarak düzenli aralıklarla komut dosyalarının incelenmesi gerekiyor. Böylece zamandan tasarruf edilmesinin yanında kod tabanı sürekli güncel kalıyor. Herhangi bir değişiklik yapmadan önce komut dosyalarını yedeklemek de eski kodları temizlemeye yönelik adımların arasında yer alıyor.
10. Başlıksız yürütmeyi kullanın. Başlıksız yürütme, grafik kullanıcı arayüzünü (GUI) devre dışı bırakarak otomatik testleri hızlandırmak için kullanılabilecek tekniklerin başında geliyor. Çevik ekipler, başlıksız modu kullanarak uygulamanın çeşitli cihazlarda nasıl göründüğünü görselleştirmek için Chrome gibi özelliklerden yararlanıyor. Bu yaklaşım, test otomasyonunun daha hızlı yürütülmesine katkı sağlıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.