McKinsey & Company, Fintech: Büyümede Yeni Bir Paradigma Raporu’nu yayımladı.

McKinsey & Company, finansal teknolojilerin, zorlayıcı dönemlerde bile dünya ekonomisi içinde nasıl büyüyebileceğini incelediği “Fintech: Büyümede Yeni Bir Paradigma Raporu”nu yayımladı. Küresel fintech sektöründen, aralarında şirket kurucularının, uzmanların, yatırımcıların ve deneyimli ekosistem paydaşlarının yer aldığı 100’den fazla iş liderinin görüşlerini yansıtan raporda; sektörün dayanıklılığını artırabilecek öneriler yer alıyor. Fintech organizasyonları arasında fonlama ve anlaşma etkinliğinin yavaşladığının altını çizen McKinsey uzmanları, yeni unicorn oluşturma potansiyelinin yanı sıra halka arzların ve birleşme amaçlı ortaklıkların sayısında da düşüş yaşandığına dikkat çekiliyor. Raporda, fintech dünyasının, mevcut belirsizlik ortamında ve zorlayıcı koşullarda, çok süratli yol almak yerine, rekabette kalabilmek için daha yavaş ve istikrarlı bir çizgide ilerlemesi gerektiği ifade ediliyor.

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company’nin yayımladığı Fintech: Büyümede Yeni Bir Paradigma Raporu, dünya ekonomisinin belirsiz ve giderek zorlaşması muhtemel koşullarında izlenmesi gereken yaklaşımı farklı yönleriyle ele alıyor. Finansal teknolojilerin büyüme alanlarını, konunun farklı perspektiflerinden gelen uzmanların görüşleriyle çerçeveleyen rapor, dört ana başlıkta şu temel önerileri sunuyor:

  • İstikrarlı, İş Odaklı, Ölçümlenebilir Büyüme: Büyümeye başlamadan önce, pazar uyumu kanıtlanmış, güçlü ve istikrarlı bir ana iş modeliniz olduğundan emin olun. 
  • Programlı Birleşme ve Satın Almalar: Birleşme ve satın alma fırsatlarını stratejik olarak takip edin ve değer paylaşımı üzerinde yükselen, iki yönlü fayda sağlayacak iş birlikleri yapın.
  • Maliyet Disiplini: Bir yandan esnek, çevik ve uyumlu olmaya devam ederken diğer yandan yeni fonlama modelleri karşısında dirençli olabilmek için maliyetleri kontrol altına alın. 
  • Kültürü Canlı Tutmak: Şu ana kadar büyümenin temel yapı taşı olan çevikliği, inovasyonu ve kültürü ayakta tutun. 

Hiper büyümeden, değer üretimi odaklı sürdürülebilir, karlı büyümeye

Raporda, finansal teknolojiler alanının, on yıllar süren hiper büyümesinin ardından değer üretimi ekseninde yeni bir döneme girdiği vurgulanıyor. McKinsey uzmanları, bu yeni dönemi, “Fintech dünyasında, odağına değer üretimini alma ve sürdürülebilir, karlı büyümeyi önceliklendirme zamanı” olarak tanımlıyor.

Geçtiğimiz 10 yıllık süre zarfında, teknolojik ilerleme ve inovasyon, fintech sektörünü çok hızlı bir ivme ile finansal hizmetler alanının en ön saflarına taşıdı. Finansal teknolojilerdeki bu büyüme, bankacılık sektörünün güçlü büyümesiyle desteklendi. Bu süreçte finansal teknolojiler, finansal hizmetler alanını köklü bir biçimde yeniden şekillendirdi. 

Temmuz 2023 itibarıyla, halka açık olarak gerçekleşen finansal teknoloji ticaretinin büyüklüğü, 2019’a oranla 2 kat artarak 550 milyar dolara erişti. 5 yıl önce finansal teknolojiler alanında, toplam değeri 1 milyar dolar olan 39 unicorn varken, Temmuz 2023 itibarıyla unicorn sayısı 7 kat artışla 272’ye, bu şirketlerin toplam değerleri ise 936 milyar dolara çıktı.  

McKinsey uzmanları, 2022 yılında yaşanan pazar düzeltmesinin tetiklediği yavaşlamanın, bugün halen hissedilir durumda olduğunu belirtiyor. Bu kapsamda, fonlama ve anlaşma aktivitelerinin tüm sektörü kapsayacak şekilde azaldığı vurgulanıyor. Bu dönemde halka arzların ve birleşme amaçlı ortaklıkların sayısı düşerken sektörün yeni unicorn çıkarma potansiyeli de azalıyor. Ayrıca, 2023 senesine bakıldığında fonlama 2018 senesinden beri en düşük seviyede olup karlılık odaklı şirketler ön plana çıkmaktadır.

Küresel raporda da belirtildiği üzere, Türkiye gibi büyümekte olan pazarlardan beklenen bir ivme vardır. Türkiye fintech sistemi genişleyerek büyümeye devam etmektedir ve 2022 yılsonu rakamlarına göre 650’ye yakın firma bu ekosistemde aktif olarak yer almaktadır. Bu rakam içinde Ödeme Sistemleri en fazla fintech servisinin yer aldığı dikey olarak dikkat çekmektedir. Ancak, trendlerle paralel olarak Türkiye`de de fintech fonlamalarında özellikle 2023’te bir düşüş gözlemlenmektedir.

Finansal teknolojilerin gelirlerindeki artış oranı bankacılık sektörünü üçe katlıyor

Rapora göre, 2023 – 2028 döneminde, finansal teknolojiler sektöründe gelirlerin geleneksel bankacılık sektöründekine oranla 3 kat daha hızlı artması bekleniyor. Bankacılık sektörü 2022 yılında 6,5 trilyon dolar gelir üretti. Fintech pazarı dinamikleri çerçevesinde bu alanda hem açık hem de özel pazarlarda halen çok fazla büyüme potansiyeli bulunuyor. McKinsey’in analizlerine göre, 2022’de küresel bankacılık sektörünün toplam gelirlerinin yüzde 5’ini oluşturan ve yaklaşık 150 milyar dolar ila 205 milyar dolar arası bir büyüklüğe ulaşan fintech pazarı gelirlerinin, önümüzdeki dönemde de yıllık ortalama yüzde 15 büyümesi bekleniyor. Bu öngörüler doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre; finansal teknolojilerin gelirleri, 2028’e kadar 400 milyar bulabilir.  


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın