Tüketicinin dijital sosyalleşme eğilimleri markaları yaratıcı olmaya zorluyor

Son dönemde yapılan tüketici araştırmaları, ürün ve tüketicinin rafta olan ilk temas noktasının, dijitalleşme ve tüketicilerin dijital sosyalleşme eğilimleri ile artık çok kanallı iletişim ağına doğru kaydığını ortaya koyuyor. Karma Grup tarafından 23-24 Kasım tarihlerinde İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde gıda ve içecek sektörüne yönelik düzenlenecek “Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri”, bu araştırmalar doğrultusunda raftaki kaliteyi tüketici eğilimleri ve sürdürülebilirlik açısından ele alınacak. 

Raftaki deneyim iskeletse, dijital marka deneyimi de sinir sistemi işlev görmeye başladı

Perakende sektöründe devam eden dijitalleşme süreci ve tüketicinin hızla değişen dijital sosyalleşme eğilimleri nedeniyle, marka yolculuğunun rafta başlayıp, evde bittiğinden bahsetmenin artık pek mümkün olmadığını söyleyen Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı “Küresel tüketici eğilimlerine baktığımızda şehirleşme, göç, yaşlanma karşıtlığı, yorgunluk, çevreye duyarlılık, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve dijital sosyalleşme eğilimlerin, markaları bu alanlarda inovatif olmaya zorladığını görüyoruz. Dijital mecraları yoğun olarak kullanan tüketici, satın alacağı marka veya ürünün bu kriterlerin hangilerine uyduğunu hızla araştırabiliyor, uzaktan tartabiliyor. Bu durumda da, daha ürünü kullanmadan yaşadığı olumlu ya da olumsuz deneyim, aynı hızla dijital kanallardan yaygınlaşabilir” dedi. 

Kalite beklentisini duygusal alanlara kaydırdı

Satın alma öncesinde oluşan kalite beklentisi ile satın alma sonunda oluşan tatmin seviyesinin tekrar satın almaya dönüşme yolculuğunda, öznel kalite algı ve beklentisinin tüketici trendleri ile şekillendiğinin altını çizen Euromonitor Piyasa Analisti Burcu Yiğiter “Tüketicilerin kalite beklentisi son dönemde daha duygusal alanlara kaydı. Bu beklenti ‘hayatı kolaylaştırıcı’ ve ‘hayatı zorlaştırmayan’ olarak iki yönde gelişti. İlki kalitede çok yüksek beklenti, ikincisi ise kalitede indirgenmiş beklenti anlamına geliyor. Tüketici bütçesi doğrultusunda alabileceği kalite beklentisini bir yandan düşürüyor, ancak arzu ettiğinden daha fazla harcaması gereken durumlarda da beklentisini çok üstlere taşıyor” dedi. 

Tüketicilerin yaklaşık yüzde 70’i ürün satın alırken hayatını kolaylaştıran çözümler arıyor

Euromonitor Piyasa Analisti Burcu Yiğiter tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran marka ve ürünlere yöneldiğini belirtiyor. Araştırmalar tüketicilerin yüzde 70’inin hayatı kolaylaştıran çözümler ararken, yüzde 50’sinin ise zaman kazanmak için daha çok ödemeye razı olduğunu gösteriyor. Bunun yanında tüketicilerin yüzde 28’i de iş ve özel hayatı dengelemeye yardım edecek çözümler arıyor.

Burada devreye hayatı zorlaştırmayan kalite göstergelerinin girdiğini söyleyen Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı “Tüketicilerin birçok beklentisine aynı anda cevap vermek için markaların sürdürülebilirliğe, çevreye, dijitalleşmeye, sağlıklı yaşam ve yükseltilmiş deneyim gibi eğilimlere daha çok yatırım yaptıklarını görüyoruz. 23-24 Kasım’da İstinye Üniversitesi’nde düzenleyeceğimiz ‘Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri’ raftaki kaliteyi tüketici eğilimleri ve sürdürülebilirlik açısından ele alarak, gıda ve içecek sektörünün lider markaların, uzmanlar ile akademisyenler ile bir araya getirecek” dedi.

İki gün boyunca sürecek olan seminer, tüketicinin talebini ve tüketici iletişiminin anahtarlarını hem sosyolojik hem de ticari açıdan ele alarak, dünya kaynaklarımızın korunması, gıda kaybının önlenmesi, tedarik zincirinde iyi uygulama örnekleri, private label’da tasarım, tasarım ve raf ömrü açısından ambalajın önemi ile fonksiyonel gıdaya yakından bakmaya hazırlanıyor.