Çelik sektöründe 55 yılı geride bırakan Hasçelik, yeni yatırımlarıyla hem vasıflı çelik üretimini artırmayı hem de cari açığa pozitif katkı sunmayı amaçlıyor. Bugün Türkiye’nin farklı şehirlerinde 5 üretim tesisine sahip olduklarını belirten Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Naci Faydasıçok, “Bu yıl içinde iki yeni yatırımımız için ilk adımı atmanın heyecanını yaşıyoruz. Toplamda yaklaşık 200 milyon Euro’ya karşılık gelecek 2 üretim tesisini, cari açığa sunacağımız olumlu katkı nedeniyle son derece önemsiyoruz.” dedi. Hasçelik’in büyüme planlarının merkezinde vasıflı çeliğin uçtan uca değer zincirini yaratmanın yer aldığını ifade eden Faydasıçok, “İSO 500 listesinde ilk 200’deyiz. İhracat 500’de de yer alıyoruz; parlak çelik ihracatında ise ilk sıradayız. Odağımız sürdürülebilir bir ekonomi hedefiyle inovatör bir şirket olarak sektörümüze öncülük etmek. Türkiye, bir gün uzaya araç yolladığında biz de bu sürecin bir parçası olmak istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı. Faydasıçok, çelik sektörüne uygulanan kotaların kendilerini yatırımcı yaptığını söyledi ve “İngiltere, Almanya ve Meksika’da yeni yatırımlarımız var. Birkaç yıl içinde yurt dışında üretim yapmak için yeni adımlar da atacağız.” diye konuştu.

Türkiye’nin en büyük vasıflı parlak çelik üreticisi Hasçelik, 2023 yılında 2 yeni üretim tesisi için kolları sıvadı. Hali hazırda Kocaeli’de ve Konya’da yer alan toplam 5 üretim tesisi ve 3’ü yurt dışında olmak üzere toplam 12 çelik servis merkeziyle binin üzerinde kişiye istihdam sağlayan Hasçelik, geçtiğimiz yıl yaklaşık 500 milyon dolar ciroya ulaştı. İhracat yaptığı ülke sayısını ise 67’ye çıkardıklarını belirten ve yeni yatırımlarla ilgili değerlendirmede bulunan Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Naci Faydasıçok, “TOSB – Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi’nde yaptığımız krom kaplı mil tesisi yatırımımız, Avrupa’nın bu alanda en modern tesisi oldu. Yatırım bedeli 35 milyon Euro olan ve ilk etapta 200 kişiye istihdam sağlayan bu tesisimizin açılışını Kasım ayında yapmayı planlıyoruz. Bilecik’te ise 2024’ün son çeyreğinde faaliyete geçecek çelikhane yatırımı için başlangıcı yaptık. Bu üretim tesisimiz için yatırım bedeli ise 150 milyon Euro olacak. Burada Türkiye’nin en modern vasıflı çeliklerini üreteceğiz ve ihracata odaklanacağız. Her iki yatırımımızı hem vasıflı çelik üretimimizde sağlayacağı artış hem de cari açığın azaltılması konusunda sunacağımız olumlu katkı nedeniyle son derece önemsiyoruz. Türkiye’de ilk kez hurda ön ısıtma teknolojisini kullandığımız tesisimizde, daha az enerji tüketimi sağlayıp, enerji verimliliği arttırarak yeşil çelik üretimine odaklanacağız.” dedi. 

KOTALAR BİZİ YURT DIŞINDA YATIRIMCI YAPTI

Hasçelik’in 2022 yılında toplam ihracatının 100 milyon dolara yaklaştığını ve üretimin yaklaşık yüzde 80’inin iç piyasa, geri kalan kısmının ise ihracata dönük olduğunu ifade eden Adnan Naci Faydasıçok, “İç piyasada satış yaptığımız imalatçıların ürünlerinin birçoğu da ihracata gidiyor. Her geçen gün bu oranı ihracat lehine artırmayı hedefliyoruz.” yorumunu yaptı. “En büyük sıkıntımız kotalar ve anti dampingler. Bu sorunları aşabilmek için yurt dışında yatırım yapmaya başladık; kotalar bizi yurt dışında yatırımcı yaptı.” diyen Faydasıçok, sözlerini şöyle sürdürdü: “İngiltere, Almanya ve Meksika’da yeni yatırımlarımız var. İngiltere’de yeni depo aldık. Meksika, ABD’ye de önemli ölçüde üretim yapıyor; büyüyen bir pazar. Bu anlamda Meksika yatırımımızı önemsiyoruz. Birkaç yıl içinde yurt dışında üretim yapmak için yeni adımlar da atacağız.” Hasçelik’in büyüme planlarının merkezinde vasıflı çelik üretiminin yer aldığını belirten Faydasıçok, “İSO 500 listesinde ilk 200’deyiz. İhracat 500’de ise yıllardır üst sıralardayız. Odağımız sürdürülebilir bir ekonomi hedefiyle inovatör bir şirket olarak sektörümüzde ilklere imza atmak. Türkiye, bir gün uzaya araç yolladığında biz de bu sürecin bir parçası olmak istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

2024’TE KULLANDIĞIMIZ ENERJİNİN TÜMÜNÜ KENDİMİZ ÜRETECEĞİZ

Faydasıçok, enerji maliyetlerini düşürebilmek adına yeni bir GES yatırımının da gündemde olduğunu söyleyerek, “Gelişmişliği sürdürülebilir hale getirmek için sanayinin payını artırmamız gerekiyor. Biz de yenilenebilir enerji kullanımını artırabilmek adına 2024 yılında kullanacağımız enerjinin tamamını temiz enerji ile üretmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda 3 ayrı tesise, 35 megawatt’lık, toplamda 22 milyon dolar değerinde güneş enerjisi santralı yatırımı yapacağız.” bilgisini verdi. Aynı zamanda e-ticaret hizmeti verdiklerini de belirten Faydasıçok, “Kendi sektörümüzde e-ticaret satışı yapan tek şirketiz. Türkiye genelinde toplam 5 bin firmaya geleneksel yöntemlerle hizmet verdiğimiz gibi ürünlerimizi e-ticaret yöntemiyle de müşterilerimize ulaştırıyoruz.” ifadesini kullandı.

ÇİN’DE TEK ŞİRKET TOPLAM ÜRETİMİMİZE EŞ VASIFLI ÇELİK ÜRETİYOR

Faydasıçok, Hasçelik’in vasıflı çelik üretiminde büyüyen bir şirket olduğunu söyleyerek, “Vasıflı çeliğin kullanım alanlarında otomotiv, makine imalat sanayi, beyaz eşya, enerji, savunma, havacılık ve uzay sanayi öne çıkıyor. Türkiye’de toplam çelik üretimi yaklaşık 35 milyon tona denk gelirken; vasıflı çelik üretimi ise ancak 1,5-2 milyon seviyesinde seyrediyor. Almanya’da vasıflı çelik üretimi, toplam üretimin yüzde 35’i. Çin’de ise sadece bir şirketin toplam vasıflı çelik üretimi Türkiye’nin toplam çelik üretimi kadar. Ülke olarak vasıflı çelik üretimine daha fazla destek vermemiz tüm imalat sanayimizin gelişimine destek sağlayacaktır.” dedi.

GEREKİRSE BİZ DE KORUMA ÖNLEMLERİ ALMALIYIZ

“Çin’deki yavaşlama ve Avrupa’daki resesyon bizim için en önemli imtihan oldu” diyen Faydasıçok, “Çin’de tüketim yüzde 20’ye yakın oranda düştü. Kalan ürünü dünyaya arz edince mal bolluğu yaşandı ve talep azalınca da tüm dünyada çelik fiyatları düşüşe geçti. 2024’ün ikinci çeyreğinden sonra fiyatlarda bir toparlanma bekliyoruz. Çin bizim için büyük bir tehdit. Çin’de toplamda 1 milyar 100 milyon tonluk üretim var. Son dönemde azalan talep nedeniyle Çin’deki ürünlerin yurt dışı piyasalara sunulması rekabeti çok daha artırdı. Buna bir de kotalar eklenince bizim de çözüm yolları bulma gerekliliğimiz artıyor. Avrupa’nın koruma tedbirleri, kotalar kullanılarak geçilebilir. Pazarımızı çok ucuza açmamalıyız. Biz de gerekirse koruma önlemleri koymalıyız.” yorumunda bulundu. 

FİNANSMANA ERİŞİM HERKES İÇİN ZOR

Üretimde kullanılan bazı hammaddelerin ithal edilmesi nedeniyle net ithalatçı olarak görüldüklerini belirten Faydasıçok, “Bu yüzden finansmana erişimde de zorluk yaşayabiliyoruz. Kendi adımıza çözüm yolu olarak yeni yatırımlarla net ihracatçı olmak için adımlar atıyoruz. Ancak sistemsel olarak bu durumun ayrıştırılması gerekiyor.” diye konuştu. Yatırımların bir kısmını öz kaynakla karşılayacaklarını, bir kısmını da dış finansman yoluyla hayata geçirmeyi hedeflediklerini kaydeden Faydasıçok, finansmana erişim konusunda yapılan tartışmalar için ise “Finansmana erişim geçtiğimiz yıllarda oldukça rahattı, finansmana erişebilmek herkes için kolaydı. Şimdi ise zorlaştı. Bu durum özellikle katma değerli üretim yapmak isteyen firmalar için önemli bir sıkıntı. Ödemelerde kısalan vadeler de önemli bir sorun olarak üreticinin masasında yer alıyor.” değerlendirmesini yaptı. 

ARTIK BİR CEO’NUN EN BÜYÜK DERDİ YETENEKLERİ ELDE TUTABİLMEK 

Yeni yatırımlarla birlikte istihdam edilen kişi sayısını bin 500’e ulaştırmayı hedeflediklerini söyleyen Faydasıçok, enflasyona karşı çalışanları korumaya devam edeceklerini söyledi.  “İki yıldır ara zamlar yapıyoruz, yan haklarda da düzenleme getiriyoruz.” diyen Faydasıçok, EYT kapsamına giren çalışanların yüzde 80 ile yola devam ettiklerini kaydetti. Türkiye’de yaşanan istihdam sorunu için meslek liselerini işaret eden Faydasıçok, “Yetişmiş iş gücü eksikliği için Faydasıçok Vakfı olarak da çalışmalar yürütüyoruz. Herkesin üniversite mezunu olmasından ziyade gençlerimizi meslek lisesine yönlendirmeliyiz. Ülkemizde bu konunun ev ödevi haline gelmesi gerektiğine inanıyorum. Dünyada da yetenek bulma ve yetenekleri elde tutma problemi var. Bir CEO için en önemli unsur dijitalleşmeydi, şimdi artık yeni yetenekleri elde tutabilmek oldu.” dedi.

HEDEFİMİZ KARBON SIFIR DEĞİL, KARBON NEGATİF OLMAK

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) ilişkin Ekim ayında başlayan sürecin önemine de işaret eden Faydasıçok, “Biz de kurumsal karbon ayak izimizi ölçtük. Alınan sonuçlara göre, gerekli aksiyonları alacağız. Hedefimiz karbon sıfır değil; karbon negatif hale gelebilmek. Gelişmiş ülkeler uzun süredir bu konuda yol haritalarını oluşturdular, biz de SKDM ile ilgili çok çabuk hareket etmeliyiz. Rekabet avantajı için getirilen vergiler Avrupa’da finansman kaynağı olarak kullanılacak. Biz de bu sistemi kurabilirsek yerli üreticinin sürdürülebilirlik yatırımlarına kaynak sağlamış olacağız.” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın