Türkiye’de onlarca kaplama tesisi kuran Osman Musluoğlu tarafından temelleri atılan, önemli otomotiv firmalarıyla çalışan Topaz Otomotiv, yabancı sermayeli Phinia Delphi Turkey Otomotiv Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne (eski BorgWarner markası) karşı yasal süreç başlattı. Topaz’ın Patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarıyla yaptığı başvuru üzerine mahkemece delil tespiti-bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildi. Bilirkişilerin Delphi fabrikasında yaptığı incelemeye istinaden raporlarını hazırlayarak dosyaya sunması bekleniyor. Topaz’ın haksız rekabet iddiasıyla Delphi yetkilileri hakkında yaptığı ceza şikâyetinin soruşturması ise devam ediyor.

Kaplama sektöründe adı saygıyla hatırlanan yüksek kimya mühendisi Osman Musluoğlu’nun 40 yıllık birikimiyle tasarlayıp kurduğu, dünyanın önemli otomotiv firmalarının kaplama hizmetini üstlenen Topaz Optik Tekstil Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Phinia Delphi Turkey Otomotiv Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne karşı hukuki ve cezai süreç başlattı. Topaz Otomotiv; Phinia Delphi’yle yürütülen işbirliğinde, şirketin hukuka aykırı ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle zarara uğradığı ve patent hakkına tecavüz edildiği iddialarıyla 4 Ekim’de İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemenin verdiği karar sonucu 9 Ekim’de Delphi fabrikasında iki bilirkişinin yaptığı keşfin raporu bekleniyor. Topaz Otomotiv ve eşinin vefatı üzerine şirketin başına geçen Tülin Musluoğlu tarafından Erkan Zorlu, Mehmet Çönkü ve Todd Larry Anderson’un da aralarında bulunduğu Delphi yetkilileri hakkında yapılan ceza şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma ise sürüyor.

Dilekçelerde özetle şu iddialara yer verildi: Phinia Delphi’nin bağlama sözleşmeyle Topaz’ın bütün iktisadi karar mekanizmasını elinden aldığı, İngilizce bilmeyen şirket sahibine İngilizce sözleşme imzalatarak kağıt üzerinde altı yıl boyunca tek müşterisi gibi çalıştırdığı, tüm talimatların Phinia Delphi tarafından verildiği, yapılan AR-GE çalışmaları sonrasında ortaya çıkan patent ve fikri haklara tecavüz edildiği, son olarak da Phinia Delphi’nin iş modelini kopyalayarak Topaz’la işi bittikten sonra, âdeta şirketin fişini çektiği, iflasa sürüklediği, üstüne üstülük Topaz’ın tüm ticari faaliyetlerinin durmasından sonra yürüyen sulh görüşmelerinde tüm haklarından vazgeçmeye zorlandığı, Phinia Delphi 570 bin Euro alacaklı olduğu iddiasıyla Topaz’a dava açsa da ortada gerçekte bir alış-satış olmadığı, Topaz’ın Phinia Delphi’nin taşeronu gibi çalıştığı ancak sözleşmeye uygun bir ücret almadığı. 

Ülkesine inanan bir iş ve bilim insanı

Phinia Delphi’nin sözleşmeler kapsamında taahhüt ettiği iş hacminin çok altında ürün adedini, altı yıldır sabit bir fiyatlandırmayla Topaz Otomotiv’e kaplattığını, kendi geliştirdikleri patentli buluşu ve şirketlerinin işleyişini kopyaladıktan sonra 2022’de sözleşmeyi tek taraflı ve haksız şekilde feshederek kendilerini kasıtlı olarak iflasa sürüklemeye çalıştıklarını belirten Topaz Otomotiv sahibi ve merhum Osman Musluoğlu’nun eşi Tülin Musluoğlu, yaşadıkları mağduriyetle ilgili şu bilgileri verdi: 

“Beş yılı aşkın bir süre Delphi’ye danışmanlık hizmeti veren eşim Osman Musluoğlu, Delphi’nin teşviki ve sözlerine güvenerek, 2016’da bombaların patladığı bir Türkiye atmosferinde, ülkesine inanan ve güvenen bir bilim ve iş insanı olarak Topaz Otomotiv’i kurmaya karar verdi. Şirket, bizzat Delphi’nin talebi üzerine ve yalnızca Delphi’ye hizmet vermek üzere, Delphi tesisine 800 metre mesafede kuruldu. Eşim 40 yıl boyunca tırnaklarıyla kazıyarak kazandığı tüm birikimini buraya yatırarak, tesisi ederinin çok üzerinde bir bedele satın aldı. Delphi, eşime o süreçte taraflar arasındaki sözleşmeye göre sekiz yıl boyunca sürmesi gereken tır işi için toplamda 2.2 milyon parça kaplama işi vaat etti ve taahhüt edilen adetlere istinaden bir birim fiyat belirlendi ancak altı senenin sonunda projenin yüzde 25’i dahi gerçekleşmedi. Toplamda sadece 580 bin adet parça verdiler. Adetteki yüzde 75 sapmaya rağmen eşim, belirlenen sabit fiyattan çalışmaya mahkûm edildi. Delphi, ekonomik üstünlüğünden istifade ederek Topaz’ı cirosunun 10 katı üzerinde bir riske girmeye mecbur bıraktı. 2020’de Amerikan devi BorgWarner bünyesine katılan Delphi, Topaz’a dünyaca bilinen VOLVO, DAF, DONGFENG, VW, AUDI, HYUNDAI ve DAIMLER gibi markalara kaplamalar yaptırdı. Sektörün en zor kaplaması olan bu işi, Türkiye’de yapabilen tek firma bizdik. Ancak eşim, 2019 yılında üzerinde yaratılan ekonomik baskı ve strese dayanamayarak geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.”

“40 yıllık deneyim ve patentimiz kopyalandı”

Eşinin yasını yaşayamadan, iki çocuğuyla birlikte bilmediği bir alanda büyük problemlerle karşı karşıya bırakıldıklarını söyleyen Musluoğlu, “Delphi ekonomik üstünlüğünden istifade ederek dayattığı ticari koşullarla Topaz Otomotiv’i adeta boyunduruğu altına almıştı. Eşimin 2019’da vefatının ardından bu tahakküm daha da arttı, henüz yasımızı yaşayamadan fiktif bir borçla üzerimizde yoğun baskı kuruldu. Aylarca ücret almadan Delphi’ye iş yapmak zorunda bırakıldık. Ancak eşimin 40 yıllık emeğini çöpe atamazdık, maddiyattan öte manevi bir şekilde buranın yaşaması için tüm gayretimizle çabaladık. Çocuklarım ve ben gece gündüz fabrikada işi yürütmek adına çaba sarf ettik ve işi hakkıyla başardık. Ancak bütün bunlara rağmen, eşimin geliştirdiği patentli mekanizmalar da dahil olmak üzere, 40 yıllık deneyimiyle oluşturduğu Topaz Otomotiv’in tüm iş modeli ve üretim süreçleri Delphi tarafından kopyalandı ve dolayısıyla bize ihtiyaçları kalmadığında sözleşmemiz haksız şekilde feshedildi. Tabiri caiz ise Delphi, Topaz’ın fişini çekerek kaplama operasyonunu yeniden kendi bünyesine aldı. Şirketi iflasa sürüklemekle kalmadılar, bizi daha da sindirmek için önce aylarca ücret ödemeksizin çalıştırdılar, sonra da hâlâ onlara borçlu olduğumuzdan bahisle şirkete dava açtılar. Bizler bu yapılan haksızlığa boyun eğmeyeceğiz, eşimin 40 yıllık birikimini ve deneyimini ortaya koyarak tamamen yerli ve milli bir şirket olarak hayata geçirdiği bu mirasa sahip çıkmak için yasal süreç başlattık. Kendimize de adalete de güvenimiz tam. Gerek savcılık gerekse İzmir mahkemelerinin yapacağı inceleme, yabancı sermayenin bizi yıllarca nasıl sömürdüğünü ortaya çıkaracaktır.” 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın