TOPARLANMA ÇABASI SÜRÜYOR

Gazze’de savaş sürerken rehineleri kurtarma çabaları da göz önünde bulundurularak karadan yapılması muhtemel bir harekât öteleniyor. Bu durum ilerleyen günlerde bu yönde bir müdahaleye gerek kalmayabileceğine ve dolayısıyla bölgedeki sorunların daha geniş bir alana yayılmayabileceğine yönelik umutları sınırlı da olsa artırıyor. Diğer taraftan ABD’de ise %5 sınırına yükselerek hisse senetlerine yönelimi limitleyen 10 yıl vadeli tahvil faizi bu seviyenin altında denge bulmuş görünüyor. Bu gelişmelere paralel olarak hafta başından bu yana küresel risk iştahında toparlanma çabalarının ön plana çıktığını görüyoruz. Özellikle kara harekâtı ötelendikçe ve rehineler serbest bırakıldıkça varlık fiyatlarında daha ılımlı bir tablo görmeye devam edebileceğimizi düşünüyoruz.

TL: Yarınki PPK toplantısı öncesinde piyasaların odak noktasında tahvil ihaleleri vardı. Ekim ayında 66,5 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 68 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine dün gerçekleştirdiği 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli ve 7 yıl vadeli değişken faizli tahvil ihaleleri ile bu ayki programını tamamladı. Dünkü ihaleler öncesinde Hazine zaten 70 milyar TL’den fazla borçlanarak hedefi geride bırakmıştı. İhalelerin ardından bugün ise 40,5 milyar TL’si piyasaya olmak üzere toplamda 40,9 milyar TL’lik iç borç ödemesi gerçekleştirilecek. Kesin olmayan programa göre Kasım ayında ise 78,2 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 78 milyar TL’lik iç borçlanma yapılması planlanıyor.

Borsa İstanbul: Savaştan sonraki iki haftada %11’in üzerinde değer kaybeden BIST-100 endeksi yeni haftada ise kayıplarını telafi etmeye çalışıyor. Bu kapsamda önceki günkü %3,2’lik yükselişin ardından dün %3,1’lik kazanıma ulaşıldı. 8000 puanın üzerini test etmeye başlayan endekste bu seviyenin üzerinde kalınması durumunda 8180 puan sonraki hedef haline gelecektir. Borsa İstanbul hafta içindeki performansı ile yurt dışından ise belirgin şekilde pozitif ayrışıyor. Ancak önceki iki haftada tam tersi bir resim çizildiği için küresel piyasalarda iyimserliğin biraz daha önce çıkmasıyla yaşanan göreceli güçlü performansın sürpriz olmadığını düşünüyoruz.