Watsons Türkiye’nin bu yıl kez düzenlediği Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi, alanında uzman isimler, akademisyenler ve sektör profesyonellerini bir araya getirdi. 19 – 20 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen zirvede sürdürülebilirlik konusundaki başarılı projeler, farklı bakış açıları ve iş birlikleri ele alındı. 

Zirveye iki gün boyunca 759 kişi katılım sağladı.

Sürdürülebilirlik alanında perakende ve kozmetik sektörüne öncülük eden Watsons Türkiye’nin bu yıl ilk kez düzenlediği Watsons Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi 19 – 20 Ekim tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de yoğun katılımla gerçekleşti.

Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Galatasaray Üniversitesi Girişimcilik ve Yenilikçilik Merkezi’nin iş birliğiyle halka açık olarak gerçekleştirilen zirve; perakende, teknoloji, beyaz eşya, sağlık, kozmetik, hızlı tüketim ürünleri, gıda, ulaştırma ve daha birçok sektörden katılımcılar ile genç profesyonellerini, üniversite öğrencilerini ve sürdürülebilirlik konusunda uzmanlaşmak isteyen herkesi “Sürdürülebilir Geleceğe Yenilikçi Adımlar” temasıyla bir araya getirdi. Zirvenin sunuculuğunu ise Cansu Canan Özgen üstlendi. A.S. Watson Group CEO’su Malina Ngai ise zirveye videolu katılım sağlayarak Group’un sürdürülebilirlik vizyonu ve hedeflerine dair bilgiler paylaştı.

Zirvenin Platin sponsorları Nivea ve The Purest Solutions olurken, Altın sponsorları ise TAV, Erka Group, Coca Cola İçecek, Creavit ve Doxa oldu. P&G, Unilever ve Juan Valdez’in ise Destek sponsoru olarak yer aldığı zirvenin iş birliği paydaşları ise Tübider ve Türkiye İnovasyon Hareketi oldu. 

Mete Yurddaş: “Sürdürülebilir adımlar atmak hepimizin sorumluluğu”

Zirvenin birinci günü yaptığı açılış konuşmasında 61 ilde 370’in üzerinde mağazanın yanı sıra watsons.com.tr ve Watsons mobil uygulaması ile her gün geniş bir kitleye ulaştıklarını belirten Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş bu gücü sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak için kullanmayı son derece önemsediklerini belirtti. Türkiye’de 10 milyona yakın kayıtlı Watsons Club müşterisi ile geniş bir kitleye hitap ettiklerinin altını çizen Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş zirvenin ortaya çıkış hikayesine dair şu bilgileri paylaştı: Türkiye’de kendi sektörlerine yön veren şirketler olarak sürdürülebilir adımlar atmak hepimizin sorumluluğu. Hep birlikte değişmemiz, değişim için bu sorumluluğu bir an evvel üstlenmemiz gerekiyor. Watsons Türkiye olarak dünyada ve Türkiye’de sektörümüze öncülük edecek çalışmalara imza atıyoruz. Sadece çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza değil, ülkemizin ihtiyaçlarına karşı da sorumlu olduğumuzu biliyoruz ve sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi bu anlayışla yürütüyoruz.”

“Watsons İyilik Hareketi ile herkesi iyiliğe çağırıyoruz”

Watsons’ın sürdürülebilirlik misyonuyla yürüttüğü projelerin BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarındaki 17 maddenin 15’ine hizmet ettiğini belirten Yurddaş, “Karbon ayak izimizi azaltmak ve dokunduğumuz herkesi daha sürdürülebilir bir yaşama teşvik etmek için koyduğumuz büyük hedeflere kararlılıkla ilerliyoruz. Grubumuzun hedefleri doğrultusunda, 2030 yılına kadar gereksiz ambalaj kullanımını sıfırlamayı, kendi markalı ürünlerimizde ve sadece Watsons’a özel ürünlerde PVC kullanımını ortadan kaldırmayı, sera gazı emisyonlarımızı %50,4 azaltmayı hedefliyoruz. Hayata geçirdiğimiz her uygulama, kampanya ve farkındalık çalışmasıyla pek çok insana dokunabilen geniş bir etki alanına sahibiz. Sürdürülebilir bir gelecek yaratmak dayanışma ile mümkün. Watsons İyilik Hareketi kapsamında yürüttüğümüz sürdürülebilirlik projelerimizle dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışıyor, herkesi iyiliğe çağırıyoruz” dedi.

Zirvenin birinci günü Mete Yurddaş’ın moderatörlüğünde Nivea Beiersdorf Ülke Müdürü Genasha Naidoo, L’Oréal Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu, Kenvue Türkiye & Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdürü Murat Mutlu’nun katılımıyla düzenlenen “CEO’ların Perspektifinden Sürdürülebilirlik ve İnovasyon” isimli panelde, iş dünyasının önde gelen isimleri şirketlerin sürdürülebilirlik anlayışları ve çalışmalarına dair en güncel bilgiler paylaştı. Ayrıca tedarikçilerle bir kapalı oturum gerçekleştirilerek, sürdürülebilirlik adımları ve beklentiler konuşuldu.

Doğal kaynakların sınırları, tüketim alışkanlıklarının etkileri tartışıldı

Sektör profesyonelleri, akademisyenler ve alanında uzman isimlerin katıldığı zirvede, sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar yapan şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra; yerelde yürüttükleri çalışmalarla geniş bir çevreye etki eden önemli isimler de ilham verici hikayelerini paylaştı.

Zirvenin ilk gününde “Sürdürülebilir Bir Yaşam Mümkün mü?” başlıklı sunumuyla katılımcılarla buluşan Doğa Aktivisti Güven İslamoğlu, ormansızlaşmaya ve karbon tutucu sistemlerin tüketim alışkanlıkları nedeniyle giderek yok olduğuna dikkat çekti. Doğanın milyonlarca yılda ürettiği karbonu insanların son 250 yıl içinde tükettiğini belirten İslamoğlu, sürdürülebilir bir dünya için en güvenilir kaynak olan güneş enerjisine hızla geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu mayıs ayında atmosferdeki karbondioksit değerlerinin milyonda 400 birim ile tehlike sınırını aştığını belirten Güven İslamoğlu, bireysel farkındalıklarla daha sürdürülebilir bir yaşam için hızlı aksiyonlar alınması gerektiğini belirtti. 

Zirvede “Belirsizlik Çağında Sürdürülebilirlik” başlıklı bir konuşma gerçekleştiren FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula, tarım alanları hızla azalırken besleyecek nüfusun arttığına değindi ve Türkiye’de son 10 yılda çiftçi sayısının %38 azaldığını, tarım alanlarının ise %15 küçüldüğü bilgisini paylaştı. Ülkemizi bekleyen en büyük sorunlardan birinin artan iç göç ile oluşacak mega kentleşme olacağının altını çizen Abdula, önümüzdeki 10 yılda Türkiye’de nüfusun %75’inin yaşayacağı 15 mega şehrin yönetilmesi imkansız hale gelecek bir çöp ve atık sorunu yaratacağını belirtti. Abdula, sürdürülebilirlikte Türkiye’yi bekleyen bu sorunların çözümü için dayanışma ve paylaşım ekonomisinden hareketle farklı sektör ve paydaşların birlikte hareket etmesinin fark yaratacağını aktardı. 

Güçlü kadınlar değişime yön veren başarı hikayelerini paylaştı

Zirvenin ikinci gününde konuşmacı olarak katılan Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Cercis Murat Konağı Kurucusu Ebru Baybara Demir, Mardin’e dönüş hikayesiyle başladığı gastronomi yolculuğunu paylaştığı konuşmasında, sürdürülebilirliğin kodlarının toprağımızda, coğrafyamızdaki kadim bilgide ve insanlarımızın DNA’sında işli olduğuna değinerek dinleyicilere ilham oldu.

Zirvenin ikinci gününde Watsons Türkiye Ticaret ve Pazarlama Direktörü Cem Demiröz moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sürdürülebilirlikte Sosyal Etki için Ortaklıklar” panelinde yer alan KEDV Mardin Yerel Koordinatörü Berna Yağcı Mardin’de dar gelirli kadınların güçlendirilmesi amacıyla yoksul mahallelerde kurdukları kadın ve çocuk merkezi ile bugüne kadar pek çok kadının hayatına dokunan çalışmalarına dair detayları aktardı. Aynı panelde söz alan TEMA Vakfı Genel Müdürü Başak Yalvaç Özçağdaş ise TEMA Vakfı’nın 1992’den bugüne kadar 45 bin futbol sahası büyüklüğü alanda 38 milyon fidanı toprakla buluşturduğunu ve tüm bu alanları vakfın web sitesi üzerinden görülebileceğini belirtti. Başak Yalvaç Özçağdaş, TEMA’nın orman zenginliğini artırmanın yanı sıra doğal varlıkların korunması konusunda da mücadele ettiğini ve bugüne kadar milyonlarca çocuğa ekolojik okuryazarlık ile çevre bilincine dair eğitimler verildiğini paylaştı. Panelde ayrıca şirketlerin sosyal etki yaratmak için sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirdikleri ortaklıkların etkileri üzerine konuşuldu. 

Kırsal Eko Turizm Organizatörü Bedriye Berber Engin ise bir kitapla başlayan eko turizm merakını ve yaşadığı Bilecik’in Kurşunlu Köyünü eko turizme açma hikayesini paylaştı. Kurşunlu Köyü’ndeki kadınları motive ederek burayı bir eko turizm merkezine dönüştüren Bedriye Berber Engin, Güven İslamoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, yerelde yarattığı dönüşüm hikayesiyle ilham veren bir konuşma yaptı. 

Zirvenin karbon ayak izi ölçüldü, 1.000 fidan bağışlandı

Karbon ayak izine dikkat çekmek amacıyla zirve boyunca etkinliğin ve katılımcıların etkinliğe ulaşımlarından kaynaklanan karbon ayak izi ölçümü yapıldı. İki günlük zirvenin toplam karbon ayak izi 1.973 kg olarak ölçüldü. Bu etkiyi dengelemek için iki gün boyunca zirveye katılan her katılımcı ve izleyici adına bir adet olmak üzere toplam 1.000 fidan bağışlandı. 1.000 fidan ile atmosfere salınan 1.973 kg karbondioksitin yaklaşık 10 katı kadar karbondioksit nötrlendi.

Seminer ve workshoplarla sürdürülebilirlik ve inovasyon eğitimleri

Zirve öncesinde, 26 Eylül’de başlayan ve 3 hafta boyunca 18 saat online, 4 saati fiziksel olarak gerçekleştirilen seminer & workshop programında, farklı kategorilerdeki sürdürülebilirlik yaklaşımları, akademisyenler tarafından anlatıldı. Sürdürülebilirlik konusunda temel bilgileri paylaşmak, ekosistemi genişletmek ve daha çok kişiye farkındalık kazandırmak amacıyla düzenlenen seminer ve workshoplardaki ana başlıklardan bazıları; “Sürdürülebilirlik Ekonomisine Giriş”, “İnovasyon Ekonomisi ve İnovasyon Stratejileri” ve “Perakendede Sürdürülebilir Yaklaşımlar” oldu. Bu programı başarı ile tamamlayan 238 kişiye sertifikaları, 21 Ekim Cumartesi günü düzenlenen özel bir törenle takdim edildi.  


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın