Modern dijital çağda büyük veri kavramı, çok sayıda kuruluşun can damarı olarak hizmet veriyor. İşletmeler faaliyetlerini küresel olarak genişlettikçe, büyük miktarda verinin toplanması ve analiz edilmesi her zamankinden daha kritik hale geliyor. Ancak verilere olan bu bağımlılık kuruluşları değerli bilgileri çalmayı veya bozmayı amaçlayan yüksek siber tehdit ve saldırı risklerine de maruz bırakıyor. Kuruluşların bilişim sistemlerinin siber saldırılara karşı ne derece güvenli olduğunu belirleyen güvenlik testleri, şirketleri bu tür tehditlere karşı hazırlıklı hale getiriyor. Teknoloji sektörüne inovatif bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou’nun Kurucusu Barış Sarıalioğlu, büyük veri çağında şirketlerin gizliliklerini korumasının yollarını paylaşıyor.

Büyük veri analitiği çağında, veri gizliliği daha önce görülmemiş bir önem kazandı. İnternet bağlantısının ve dijital teknolojilerin katlanarak büyümesiyle birlikte hassas bilgilerin kötü amaçlı saldırılardan korunması, kuruluşlar için en önemli öncelik haline geldi. Veri ihlaline yeteri kadar önem göstermeyen şirketler itibar kaybı, mali kayıplar ve uyum risklerini de kapsayan ciddi tehditlerle karşı karşıya kalabiliyor. Şirketlerin mevcut riskleri azaltmak ve değerli bilgi varlıklarını korumak için güçlü veri koruma önlemleri uygulaması önem taşıyor. Veri gizliliği kavramının daha iyi anlaşılması ve bu çerçevede proaktif adımlar atılması, şirketlerin müşteri güvenini korumasına ve iş sürekliliğini devam ettirmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor. 

Büyük veri programının temelinde, verilerin kurum tarafından nasıl ele alınacağı ve korunacağı konusunda net talimatlar içeren veri yönetim yapısı oluşturulması önem taşıyor. Bu program, veri yönetiminin etrafında organizasyonel bir yapı oluşturarak veri kullanım takibi, veri saklama ve veri imhası gibi kritik noktalarda denetleme ve koruma sağlıyor. Bu noktada gizliliğin sağlanması ve üçüncü taraflarla yapılan anlaşmaların mevzuat ve sözleşme taahhütlerine uyumluluğun takip edilebilmesi için siber güvenlik yönetmelikleri oluşturularak, genel bakışı sağlayan büyük veri programlarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Kuruluşların bilişim sistemlerinin siber saldırılara karşı ne derece güvenli olduğunu belirleyen güvenlik testleri, şirketleri bu tür tehditlere karşı hazırlıklı hale getiriyor.

“Büyük Veri Üçüncü Taraflarca Değerlendirilmeli”

Büyük verinin artan boyutu ve kapsamı göz önüne alındığında, kurum içi ve üçüncü taraflarla paylaşılan verilerin etkin bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini belirten Barış Sarıalioğlu, “Kurum içerisinde ayrıcalıklı verilerin, güvenlik ve uyumluluk gereksinimlerinin karşıladığından emin olmak için yeni kullanıcı erişim isteklerinin gözden geçirilmesi önem taşıyor. Bu uygulama, mevcut kullanıcı erişiminin periyodik olarak gözden geçirilmesi için kapsamlı ve ayrıntılı bir erişim yönetim sistemini kapsıyor. Şirketlerin üçüncü taraflar ile paylaştığı veriler ise üstlenilen sorumluluk nedeniyle daha fazla tedbirli olunmasını gerektiriyor. Etkili bir üçüncü taraf yönetimi, sözleşmeye dayalı anlaşmaların belirli büyük veri hükümlerinin dahil edilmesini gerektiriyor. Ayrıca kuruluşların, veri paylaşımı anlaşmalarına uymak ve paylaşılan verilerin sürekli izlenmesini sağlamak için büyük veriyi üçüncü taraf değerlendirme ve denetimlerin stratejileriyle uyumlu hale getirmesi gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

Tüm bu önlemlerin yanı sıra dijital varlığın korunması için dikkat edilmesi gereken en önemli konu ise anonimleştirme süreci. Veri kaynağına yakın güçlü anonimleştirme kullanmak ve yeniden kimlik belirleme riskini ölçmek, bir veri setinden kişisel olarak tanımlanabilir tüm bilgilerin kaldırılması ve kalıcı olarak tanımlanamayan verilere dönüştürülmesi anlamına geliyor. İyi tasarlanmış bir anonimleştirme, orijinal veri kümelerinin gizliliğini korurken büyük verinin uzun vadeli kullanımı için de kritik rol oynuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın