Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, bakliyat ürünlerinin gıda sektörünün geleceğine yön vereceğinin altını çizerek, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği tehlikesi göz önünde bulundurulduğunda, bakliyatın sürdürülebilir gıda sistemleri açısından önemi çok büyüktür. Bu konudaki farkındalığın artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. 

Duru Gıda, en doğal ve lezzetli sonuçlar için geleneksel yöntemleri modern metotlarla birleştiren üretim yaklaşımıyla çalışmalarını sürdürüyor. Dünyanın en büyük bulgur üretim hattına sahip olduklarını belirten Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “Ürünün tohumdan mahsule, paketlemeden sofraya ulaştığı ana kadarki her aşamayı yakından izleyebilmek adına pek çok teknolojik yatırıma imza attık. Tüm çalışmalarımızı mahsulün en doğal, en besleyici haliyle tüketiciye ulaşması için yapıyoruz. Bakliyatın çevreye ve insan sağlığına büyük katkıları olduğunu biliyoruz. Bu nedenle geleceğin dünyası bakliyattadır. Bu konudaki farkındalığın artması için büyük bir sorumluluk üstlenerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu anlamda en önemli gündemimiz, ata tohumu geliştirme projemiz olan Ahmet Buğdayı. Türkiye’nin 2 bin yıllık yerli buğdayı olan ve ülkemizin tarım ihracatına önemli katkılar sağlayacak olan Ahmet Buğdayı’nın yeniden tarım sanayiine kazandırılması amacıyla bir proje başlattık. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğümüz proje kapsamında, Türkiye’de ağırlıklı olarak kıraç arazilerde ekimi gerçekleştirilen buğdayın daha verimli hale getirilmesi amaçlıyoruz. Bu projeyle ülkemizin buğday üretimindeki verimliliğin arttırılmasına büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde doğaya saygılı ve sürdürülebilir üretim anlayışına sadık kalarak, yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapıyoruz. Sektörde lider marka olarak; tecrübemizi ve bilgi birikimimizi, ekonomimize en yüksek faydayı sağlamak için kullanmaya devam ediyoruz.” dedi.  

Emin Duru: Ata tohumumuz Türk ekonomisine büyük fayda sağlayacak

Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “Pandemi, tahıl krizi, küresel ısınma sonucu ortaya çıkan kuraklık ve yağışlardaki dengesizlik, yanlış tarım uygulamaları dünyada tarım ve gıda güvenliği sorunlarına neden olmaya devam ediyor.  Gelecek nesilleri ve dünyanın geleceğini düşünerek yapmak zorunda olduğumuz eylemler var. Bu eylemleri, sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda planlı bir şekilde yürüterek sonuç almak zorundayız. Ata tohumu projesi olarak başlattığımız ve Ahmet Buğdayı adını verdiğimiz projemiz sayesinde bulgurda elde ettiğimiz fire düşecek. Yüksek protein içeriği ve verimiyle Ahmet Buğdayı, buğdayda arz güvenliğinin sağlanması yolunda çok değerli bir adım olacak. Duru Gıda olarak bizler, mahsulü ona gözü gibi bakan çiftçilerimizden alıyor ve en iyi ürünün tarladan sofraya taşınması için özen ve hassasiyet gösteriyoruz. Aldığımız geri dönüşlere baktığımızda tüketicimizin Duru markasına güvenerek ürünlerimizi gönül rahatlığı ile tükettiğini anlıyoruz. Bundan aldığımız güç ve motivasyonla projelerimizi hızla ilerletiyoruz. Ahmet Buğdayı projemizle, ata tohumumuz tüm dünya sofralarında hak ettiği değeri fazlasıyla görecek ve Türk ekonomisine de büyük fayda sağlayacak” şeklinde konuştu.


“Duru Gıda olarak 58 farklı ülkeye kendi markamızla ihracat yapıyoruz”

 
Türkiye’de yenilenebilir enerjiyle sofralara en doğal ve sağlıklı ürünleri kazandırdıklarını söyleyen Emin Duru, “Duru Gıda, 88 yıldır bulgur başta olmak üzere Türkiye’nin en iyi bakliyatlarını tüketicisine sunmak için çalışan ülkenin en eski ve köklü firmalarından biridir. Karaman’da 3 bulgur üretim tesisi, 1 haşlanmış bakliyat & hazır yemek üretim tesisi, 1 bakliyat işleme & eleme tesisi, Edirne’de 1 pirinç paketleme tesisi ve Şanlıurfa’da bakliyat ve hububat tedarik tesisi ile toplamda 7 tesisimiz ve 27 bin metrekare büyüklüğünde bir nihai ürün depomuz faaliyettedir. Mevcut tesislerimizin dışında Duru Pratik için özel yatırımlar yaptık. Bugün Avrupa ülkeleriyle birlikte; Amerika, Kanada, Japonya, Avustralya’nın da aralarında bulunduğu 58 farklı ülkeye kendi markamızla ihracat yapıyoruz. 16 bulgur türü ile çeşitlilik rekorunu elimizde tutuyor, bulgurun en mükemmel haliyle işlenebilmesi adına dünyada doğal taş değirmen kullanan tek firma olarak faaliyet gösteriyoruz.” dedi.  

Hayatın hızlı akışına Duru Pratik ürünleriyle pratik çözümler

Duru Gıda’nın bulgurun yanı sıra hazır yemek ve haşlanmış ürünleriyle de sektöründe değişimin öncüsü olduğuna vurgu yapan Emin Duru, “Duru’nun 88 yıllık uzmanlığı ve tecrübesiyle geliştirdiğimiz Duru Pratik ailesi, zamana değer veren ancak lezzetten de taviz vermeyenler için sağlıklı ve modern ambalajında tüketicilerimizle buluşuyor. Hayatın hızlı akışında sağlıklı beslenmeyi pratikleştirmeye yönelik çözümler ürettiğimiz haşlanmış ürün grubumuz olan Duru Pratik ailemiz; Duru Pratik Haşlanmış Nohut, Fasulye, Börülce, Kırmızı Fasulye, Mısır, Barbunya, Bezelye, Garnitür ve Aşurelik Buğday çeşitlerinden oluşuyor. Duru Pratik Hazır Yemekte ise Tereyağlı Bulgur Pilavı, Kavurmalı Bulgur Pilavı, Sebzeli Bulgur Pilavı, Nohutlu Bulgur Pilavı, Yeşil Mercimekli Bulgur Pilavı, Garnitürlü Bulgur Pilavı, Barbunya Pilaki ve Kısır olmak üzere 8 farklı ürünümüz bulunuyor. Sağlıklı ve modern ambalajında sunulan Duru Pratik çeşitleri, katkı maddesi ve kimyasal içermeden, ev yemeği tercih eden herkes için kolay çözümler sunuyor.” dedi. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın