İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, 2023-2024 sezonu repertuvarını Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde açıkladı. Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, “Her ay bir sahnemizi kapatarak, deprem bölgesinde gösterim yapmaya gideceğiz. Sanatın iyileştirici gücü dendi ya hep, şimdi onun tam zamanı” dedi.
İBB Genel Sekreteri Yardımcısı Mahir Polat’ın da katıldığı toplantıda, İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever 2023-2024 sezonu repertuvarı ile birlikte 100. Yıl Projesi olan “Bu Memleket Bizim”i tanıttı.
Şehir Tiyatroları Dramaturgi Biriminin yaptığı literatür taramasında; Mustafa Kemal Atatürk’ün anıları, Meclis tutanakları, tarih, edebiyat, belge, süreli yayınlar, dönemin miting konuşmaları, telgraf metinleri, mektuplaşmalar bir araya getirildi. Turgut Özakman, İsmet Küntay, Memet Baydur, Özdemir Nutku, Turan Oflazoğlu, Ergin Orbey, Halide Edib Adıvar, Erol Toy, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Samim Kocagöz gibi yazarların yapıtları tiyatroya uyarlanarak Nazım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı”yla harmanlanıp sahneye taşındı. Dört yönetmenin sahneye koyacağı oyun; iki gün sahnelenecek.
Yaz aylarından bu güne provaların sürdüğünü belirten İşsever, kalabalık ekipli oyunlar çıkardıklarını belirterek özellikle dekor, kostüm, aksesuar atölyelerinde çalışanlara teşekkür etti.
İşsever yeni sezonla ilgili olarak şunları söyledi:
“‘Bu Memleket Bizim’ diyerek sezonu açıyoruz. Darülbedayi’den Şehir Tiyatrolarına, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne… 100. Yıl mottosuyla yeni sezonu açıyoruz. Öte yandan Şehir Tiyatrolarının ise 110. yılı olduğunu da hatırlatmak isterim. Her yıl biletler satışa sunulduğu anda bitmesi çocuk gibi sevinmeme sebep oluyor.
“Geçen yıl 1535 gösteriyi, 530 bin seyirci izledi, yüzde 90’a yakın doluluk oranı yakaladık. Bu yıl da ‘klasiklere devam’ diyoruz. İstanbullunun hemen her oyunda kendini bulabileceği ve düşünce üretebileceği bir repertuvar hazırladık.
Deprem bölgesine turne
“Bir önceki sezonda kurmacanın bile sınırlarını zorlayan bazı zorluklarla karşılaştık, pandemi gibi… Bu süreçte tiyatromuza devletin daha çok destek vermesi gerekeyordu, ancak o konuda sınıfta kalındı. Pandeminin problemlerini atlatamadan 6 Şubat’ı yaşadık.
“Bu yıl da her ay bir sahnemizi kapatarak, deprem bölgesinde gösterim yapmaya gideceğiz. Sanatın iyileştirici gücü dendi ya hep, şimdi onun tam zamanı.”
Deneme Sahnesi ruhu
İşsever ayrıca Türkiye tiyatrosu için yeni arayışlar, yeni buluşlar adına önemli bir alan açan ve İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde 1975-1983 arasında hizmet veren Deneme Sahnesi fikrini yeniden hayata geçireceklerini belirtti:
“Bunun devamını sağlamak istiyoruz. Yeni sanatçılar, yeni bakış açıları önemli. Bu kapsamda ilk oyunumuz da Lucy Kirkwood’un ‘Sivrisinekler’ oyununu yeni sezonda reportuvara kattık.”
2023-2024 sezonunda sahnelenecek yeni oyunlar şöyle:”Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi?” Yazan: Nick Whitby, Yöneten: Hüseyin Köroğlu “Savaş ve Barış” Yazan: Leo Tolstoy, Yöneten: Aleksander Popovski “Ben Medea Değilim”, Yazan: Allison Gregory, Çeviren: Yeşim Gökçe, Yöneten: Hülya Karakaş “Sivrisinekler” Yazan: Lucy Kirkwood, Yöneten: Ali Gökmen Altuğ “Galilei’nin Yaşamı”, Yazan: Bertolt Brecht, Yöneten: Nurullah Tuncer “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” Yazan: Haldun Taner “Deli İbrahim” Yazan: Turan Oflazoğlu | |
Mahir Polat ise Şehir Tiyatroları için yeni sahneler, alanlarla kentin değişik noklarına sanatı götürme çabalarının olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kentin tek bir merkez olduğu fikrinden sıyrılmak ve kentin katman katman bir yapı olduğunu hatırlamak gerekiyor. Bu nedenle farklı bölgelerde sahneler açtık. Rekabetçi değil, dayanışmacı olmak önemli. Tiyatronun sanatın kamusal bir hak olduğunu, entelektüel bir faaliyet olduğunun altını çizmek istiyoruz.
“Bunun yanında Ayşegül Hanım’ın belirttiği gibi bu sene gücümüz ölçeğinde deprem bölgesine gideceğiz. Bir Anadolu turnesi başlangıcı denilebilir buna.”
“Muammer Karaca Tiyatrosu 1,5 yıl içinde açılacak”
Mahir Polat Muammer Karaca ve Kenter tiyatrolarının son durumlarıyla ilgili de güncel bilgiler paylaştı. Muammer Karaca Tiyatrosu’nun alt katında tarihi Fransız karakolunun yer aldığını ve bu yapıyı da tiyatroya katmak istediklerini belirten Polat, tiyatronun yan tarafının konsolosluğa dahil olması nedeniyle bazı izinlerin alınması gerektiğini aktardı. Tescilli, tarihi bir yapı olması nedeniyle alanın girilemeyecek durumda olduğunu hatırlatan Polat, bütün bu izin ve protokol işlemlerinin bittiğini ve tiyatronun bir buçuk yıl içinde açılacağını aktardı.
Polat, Kenter Tiyatrosu’nun ise iki binanın birbirine bağlı bir yapısı olduğunu ve bu nedenle deprem açısından riskli bir yapı olduğunu belirtti. “Çok özgün ve zor bir durum” olduğunu söyleyen Mahir Polat, diğer mülk sahipleriyle görüşmelerin devam ettiğini, bu nedenle de sürecin uzadığını açıkladı.
Öte yandan seyircilerin bilet alırken yaşadığı teknik sıkıntıların bu yıl önüne geçileceği toplantıda aktarıldı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.