Satın alma davranışında birçok kriterden etkilenen tüketici, günün sonunda duygularına göre hareket ediyor. Tüketiciye en hızlı ambalaj yoluyla ulaşan markalar, insan psikolojisindeki etkili unsurlardan biri olan renk kavramından yararlanıyor. Yapılan araştırmalara göre müşterilerin ürün hakkındaki anlık kararlarının %75’i renge dayanıyor. Ambalaj tasarımındaki renklerin duygulara hitap etmesi, marka bilinirliğini noktasında önemli fırsatlar sunuyor. Tüketicilerin beklentilerini karşılamada ambalajın önemli bir araç olduğunu vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, ambalajda yer alan renklerin, ürün hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan tüketiciyi bile harekete geçireceğini belirtiyor.
Dünya genelinde hızla artan tüketim eğilimi, kurumlar arasında ciddi bir rekabete yol açtı. Bu durumdan kazançlı çıkmak isteyen markalar da pazarlama stratejilerini insan psikolojisine göre şekillendiriyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki tüketicinin satın alacağı ürünler hakkındaki kararlarını %75 oranında renk belirliyor. Markayla ortak değerlerde buluşmak isteyen günümüz tüketicisini ambalaj tasarımıyla duygusal bir yolculuğa çıkarmanın mümkün olduğuna değinen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Artık biliyoruz ki tüketicinin ilk dikkatini çeken faktör ambalaj tasarımı. Bu sebeple insan psikolojisini birebir etkileyen renklerin, ambalaj üzerinde doğru noktalarda ve ürüne uygun olacak şekilde yer alması gerekiyor. Tüketiciyi ikna etme noktasında belirleyici rol oynayan ambalaj ve renk unsurlarının doğru şekilde harmanlanmasının akla ilk gelen marka olma konusunda avantaj sağlayacağını düşünüyorum.” sözlerini kullanıyor.
Alışveriş Sırasında Fiyattan Önce Renkler Dikkat Çekiyor
Doğru ambalaj tasarımına sahip ürün, fiyatından ziyade renkleriyle ön plana çıkıyor. Ürünün kalitesini yansıtan ambalaj tasarımında her rengin farklı duygular çağrıştırdığını belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Enerji ve tutkunun rengi olan kırmızı, tüketicide heyecan yaratıyor. Ancak kırmızı renk, özellikle eğitim sektöründe başarısızlık durumlarında kullanıldığı için tüketicide rahatsızlık hissi uyandırabilir. Güven, dürüstlük gibi ifadelerle ilişkilendirilen mavi, ambalaj rengi olarak kullanıldığında tüketicinin rahat ve sakin hissetmesini sağlıyor. Güç ve kontrolün rengi olan siyah renk ambalajda kullanıldığında ürünü daha lüks göstereceği gibi şık ve zarif görünmesini sağlıyor. Neşe, canlılık gibi ifadelerin rengi olan sarı, yaratıcılık anlamına geliyor. Ürünü ucuz ve eğlenceli yansıtmasının yanı sıra çocukların ilgisini çekiyor. Yeşil, dengenin ve doğallığın rengi olarak biliniyor. Yeşil ambalaj, tüketiciye o ürünün organik ve çevre dostu olduğunu gösteriyor. Beyaz ambalaj ise sadeliği, şıklığı ve temizliği yansıtıyor.” ifadelerini kullanıyor.
“Ambalaj Renginde Çok Yönlü Bir Bakış Açısına Sahip Olmak Gerekiyor”
Ambalajın, ürünü korumasının yanında markayı doğru şekilde temsil etmesi gerekiyor. Renklerin alıcıya marka hakkında mesajlar verdiğini söyleyen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Tüketicinin ambalajda tercih ettiğiniz renklerle ilişki kurması gerekiyor. Renk evrensel bir kavram ve her nesil için farklı çağrışımları ifade ediyor. Dolayısıyla hedef kitlenizi ve satış yaptığınız pazarı doğru tanımak, onlara uygun renkler tercih etmek önem teşkil ediyor. Örneğin çocuklara yönelik ürünlerde kullanılan koyu renkli ambalajlar, olumsuz bir izlenime neden oluyor. Batı ülkelerinde satışa sunduğunuz ürün başka bölgeye ait bir ülkede dikkat çekmeyebiliyor. Bu sebeple satın alma noktasında kritik rol oynayan ambalaj renginde çok yönlü bir bakış açısına sahip olmak gerekiyor.” açıklamalarında bulunuyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.