Bain & Company’den 2023 Yıl Ortası Küresel Girişim Sermayesi Raporu: Bain & Company’nin raporuna göre yatırımcılar, makroekonomik belirsizlik atmosferinde ilerleme konusunda hevesli.
12 ay süren göreli durgunluk, özel girişim sermayesi sektörü üzerinde sınırlı sorumlu ortaklara (Limited Partners – LP) daha fazla sermaye dönüşü sağlama baskısı yaratıyor.
Bain & Company’nin 2023 Yıl Ortası Küresel Girişim Sermayesi Raporu, 4 çeyrek süren göreli durgunluğun ardından, yatırımcıların ilerlemek için oldukça hevesli olduğunu gösteriyor. Yatırım fonlarının portföylerinde bulunan 2,8 trilyon dolarlık çıkış yapılmamış aktif varlıklar ve rekor seviyedeki 3,7 trilyon dolarlık yatırım için bekleyen kullanılmamış fon miktarı (dry powder), sınırlı sorumlu ortaklar (LP) üzerinde likidite darlığı hissettirmektedir.
Yakın zamanda yapılan bir anket, yönetici ortakların (General Partners – GP) çoğunun, artan kazançlar için beklemektense likiditeyi tercih etmeye eğilimli olduklarını gösteriyor. Buna göre, önümüzdeki aylarda sektörün esas odağı, yatırımlardan çıkışlar, yönetici ortak yönetiminde ikincil halka arzlar, sermayenin yeniden değerlendirilmesi ve diğer likidite çözümleri üzerinden sorumlu ortaklara dağıtımları artırarak sermaye çarklarını yeniden harekete geçirmek olacak.
Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkanı Hugh MacArthur konu hakkındaki görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Pazarın düşüşte olduğu zamanlarda bir şey yapmadan beklemek, girişim sermayesi sektöründe hiçbir zaman etkin bir strateji olmadı. Daha önceki benzer döngülerin de gösterdiği gibi, alım-satımın (dealmaking) yeniden canlanması ve devam etmesi için alıcılar ve satıcılar tam anlamıyla çekici olmasa da makul ölçüde stabil bir ekonomik ortama ihtiyaç duymaktadır. Yatırımcıların bir sektör ve bir şirket için beş yıllık görünüme güvenmeye ihtiyacı olsa da, sonunda daha net bir tablo ortaya çıktığını görmekteyiz. Küresel girişim sermayesi piyasasının stabilize olmasını umut ediyoruz.”
Yatırım için bekleyen yüksek seviye kullanılmamış fon miktarı (dry powder) bulunduğu yönünde “yersiz” endişeler
Bain’in araştırmasında, “yatırım için bekleyen yüksek seviye kullanılmamış fon” bulunduğuna dair endişelerin yersiz olduğu ortaya konuyor; zira 3,7 trilyon dolarlık hacim, bütün özel varlık kategorisi stratejilerinde stabil görünüyor. Bu hacmin %75’i ise “taze” olarak tanımlanıyor, yani yatırım periyodunda üç seneyi doldurmamış durumda. Özellikle büyük anlaşmaların tamamlanmasında güçlükler yaşanırken, ticari bankalara borçlanmanın zorlaştığı noktada özel krediler devreye giriyor.
2,8 trilyon dolarlık bir çıkış yığılması
Yatırım fonları tarafından çıkış yapılmamış varlıklar 2,8 trilyon dolarlık rekor bir düzeyde bulunuyor – küresel ekonomik kriz sırasında bulunulan seviyenin 4 katından fazla. Yatırımlar azalmışken, senenin ilk yarısında yapılan çıkışlar daha keskin bir biçimde düştü, öyle ki 2023 yılına göre hesaplanan global yatırım fonu destekli çıkışların ortalamada 2022’ye göre %54’lük bir düşüş göstereceği, çıkış sayısının da %30’luk bir düşüşe doğru ilerlediği tahmin ediliyor. Nakit sıkıntısı çeken sınırlı sorumlu ortaklar için, dağıtılan ödenmiş sermaye (Distributed to Paid-In Capital) yeni bir iç verim oranı (IRR) kaynağı haline geliyor.
Bain & Company Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Başkan Yardımcısı Brenda Rainey ise konu hakkında şöyle konuştu: “Makro ortamın son 12 ayda gösterdiği değişim, birçok portföy şirketinin ticari tezlerinin arkasındaki varsayımların büyük oranda değişmesine neden oldu. Bir varlığı satma veya tutma kararı, en nihayetinde birkaç sorunun cevabı ile bağlantılıdır: ‘Çıkış koşulları önümüzdeki birkaç ay içinde anlamlı bir değişiklik gösterecek mi? Beklenen finansal getirinin meydana gelmesi için makro ortamda gerçekleşen bütün değişiklikleri hesaba katacak yeni bir değer yaratma planı gerekiyor mu?’ Makul yatırımcılar, ‘bekleyelim, görelim’ gibi bir yaklaşıma güvenmeyecek ve tam tersine harekete geçme zamanında olduğumuzu bileceklerdir.”
Bain’in Yıl Ortası Raporu, 2023’ün ilk altı ayının nasıl geçtiğini oldukça detaylı biçimde ortaya koyuyor:
- Yatırımlar: Global ölçekte yatırım fonları tarafından gerçekleşen alım-satımlar, 2022’nin ilk yarısına kıyasla %58’lik bir düşüş ile 2023’ün ilk yarısında 202 milyar dolara ulaştı. Yıllık olarak hesaplandığında söz konusu fonların 2022 yılı toplamına kıyasla %41’lik düşüş göstermesi bekleniyor. İlk yarıda tamamlanan 863 alım-satım anlaşması, ortalamada 2022’ye kıyasla tüm yılda %29’luk bir düşüş anlamına geliyor. Devam yatırımları işlem hacmi bazında %9, işlem adedi bazında ise %56 pay alarak küresel satın alma pazarında önemli bir payı temsil ediyor.
- Çıkışlar: Yönetici ortaklar, satış tarafında biraz daha fazla baskı hissediyor. Özel sermaye fonu yöneticilerinin elinde, yatırımcılara sermaye dağıtımını yavaşlatan büyük bir tahakkuk edilmemiş varlık yığılması) bulunuyor. Senenin ilk yarısında satın alma destekli çıkışlar, önceki yılın ilk yarısına göre %65’lik bir düşüşle 131 milyar dolara geriledi. Yıllık hesaplamalara göre çıkış değeri %54 düşüş gösterme eğiliminde, çıkış sayısı ise 2022’ye kıyasla %30 daha az. Yatırım fonlarının 6 yıla yakın süredir elinde bulunan yaklaşık 26.000 portföy şirketi düşünüldüğünde, sorumlu ortakların söz konusu şirketlerin temsil ettiği 2,8 trilyon dolarlık gerçekleşmemiş değeri açığa çıkarmak için bir takvime ve stratejiye ihtiyacı var. Söz konusu varlıkların çoğu, bir girişim sermayesi çıkışı için gereken tipik 5 yıllık süreci tamamlamak üzere veya tamamlamış durumda. Bunların yaklaşık dörtte biri, altı yıldan uzun süredir tutuluyor; yarısından çoğu ise dört yıldan uzun süredir tutuluyor.
- Yeni fon toplama (Fund-raising): Özel sermaye fon toplama aktivitelerinde 2012’den sonraki 10 yılda yaklaşık 12 trilyon dolarlık artışın ardından, 2023’te kaynak geliştirmenin zorlaşması şaşırtıcı olmadı. Henüz fonlanmamış büyük miktarda taahhüt, çıkışlardaki keskin düşüşten dolayı eksiye düşen nakit akışı ve yaklaşık 14.000 özel sermaye fonunun ortalama 3,3 trilyon dolarlık sermaye için rekabet ettiği belirgin bir arz/talep dengesizliği nedeniyle, sınırlı sorumlu ortaklar döngüsel bir darboğazda kalmış durumda. İlk 6 ayda global olarak toplanan özel sermaye, önceki yılın aynı dönemine kıyasla %35’lik bir düşüş ile 517 milyar dolar seviyesine geriledi. Yıllık bazda, global özel sermaye fon toplama aktiviteleri, 2022 tüm yıla kıyasla değer bakımından %28’lik, kapanan fonlar bakımından %43’lük düşüş gösterme eğiliminde. Fon toplama verileri, güncel durumu sorumlu ortakların deneyimlediğinden daha iyi durumda gösterebilecek gecikmeli bir gösterge olabiliyor. Bunun olası nedeni, şu anda kapanan bazı fonların 2021’de veya 2022’de daha iyi koşullar altında açılmış veya taahhüt edilmiş olması. Daha ileriye dönük bir gösterge ise, mevcut arz ve talep seviyesi olabilir. Erişilebilir sermayede yaşanan söz konusu güncel yavaşlama bir şoka neden olmuştur ve artan rekabet, fonların sermaye geliştirme becerilerini daha profesyonel hâle getirmeleri üzerinde baskı oluşturmaktadır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.