KÖKLÜ ZEYTİNCİLİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA KÜRLEK: “TÜRKİYE’DE 1 YILDA TÜKETEBİLECEĞİNDEN DAHA FAZLA ZEYTİNYAĞI VAR”

Zeytin çok zahmetli bir meyve. Ağacının bakımı çok maliyetli. Zeytinyağı uzun süredir değerinin altında seyrediyordu, üreticinin nezdinde. Zeytinyağında fiyat artışı şuna bağlı gelişti. Dünyada iklim krizi var. Zeytin üreticileri İtalya ve İspanya en çok etkilendi. Buradaki rekolte düşüklüğü de dünya çapında fiyatların artmasına neden oldu. İspanya’da 680 bin ton üretim gerçekleşti. Normalde 1 milyon 200 bin tondu. Ülkemizde zeytinyağı üretimi 420 bin tona çıkarak tarihi rekora çıktı. Bunun en büyük nedeni zeytin ağacı sayımızın son 10 yılda 90 milyondan 190 milyona çıkması. Doğal olarak üretimin artması, diğer ülkelerde mahsulün az olması, ülkemizdeki üretimin fazlalığı fiyatları tetikleyerek ihracatı artırdı. Doğal olarak da zeytinyağının uluslararası arenada değeri neyse fiyatı o oldu. Sezon başında 4,5 euro olan kilo başına fiyat şu anda 7 eurolar seviyesinde. Kur farklarını da düşününce iç pazarda diğer yıllara nazaran ciddi şekilde arttı. Üretici ve ihracatçılar olarak görüşümüz şu yolda. Diğer yağlarla zetinyağı karşılaştırılmamalı. Çünkü zeytinyağı bir meyve suyudur. Özellikle bizim körfez bölgesinin yağı, ünya çapında özel bir yağdır. Bu yüzden ayrı tutulmalı. Zeytinyağının hakkı çok eski yıllarda 1 kilo et ile 1 litre zeytinyağı değerdeymiş. Eski üreticiler böyle diyorlar. Zeytinyağının toptan fiyatı şu anda 180 TL civarında işlem görüyor. Diğer maliyetleri görünce zeytinyağının fiyatı bu olmalı. Fiyatların artmasıyla iç pazarda bir tüketim kaybı oluştu. Ama ihracat yasağının getirilmesi ihracatçılar ve üreticiler açısından negatif yansıyacaktır. Geçtiğimiz yıl 420 bin ton zeytinyağı üretimi ciddi bir rakam. Şu anda 135 bin ton ihracat var. Bir önceki yılın zeytinyağı da devir ediyor belli bir miktarda. Bunları da hesaba katınca 500 bin ton hacimden bahsediyoruz. İç piyasada kişi başı 2 litre düşünürsek 160 bin ton iç pazar. 135 bin ton da ihracat. 300 bin ton ihracat ve ihracat söz konusu. Türkiye’de zeytinyağı stoğu 200 bin ton civarında. Demek ki şu anda Türkiye’de 1 yılda tüketebileceğinden daha fazla zeytinyağı var. 3 ay sonra yeni mahsul geliyor. Bu da Türkiye stoğunda artış sağlayacak. İhracatın kapatılması konusunda da şuna değinmek istiyorum. Yeterince zeytinyağı var ama ihraçta kapatıldı. Bu kadar zeytinyağının iç piyasada tüketilmesi imkansız. Üreticiler kısmında fiyatlar düşeceğinden çiftçilere olumsuz yansıyacaktır. Çiftçi nezdinde yağını daha az fiyattan satmak zorunda kalacak. İhracat yasağı fiyatları kesin düşürür demek zor. Çiftçi direnirse, “Bu fiyattan aşağıya satmam” derse fiyat düşüşü sağlanamaz. Karar yetkililerce tekrar düşünüleceğini düşünüyorum. Çiftçinin elindeki ürün fiyatının düşmemesi, ihracatın devamı için yetkililerle görüşüyoruz. Zeytinyağı en çok katma değer sağlayan ana kalemlerden biri. Zeytinyağına verilen destek de bu yüzden artırılmalı. Mazot desteği konusunda da gerekli güncellemelerin yapılmasından yanayız. Çiftçimiz varsa zeytin var, zeytin varsa da hayat var.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın