Değişen tüketici beklentileri, interneti de yeniden şekillendiriyor. Cisco Geniş Bant Araştırması’na göre EMEA bölgesindeki tüketicilerin %60’ından fazlası arabalarını, cihazlarını ve enerji kaynaklarını internete bağlama beklentisi içinde ve geniş bant ağlarının da bunu destekleyecek şekilde ölçeklendirilmesi gerekiyor. Günlük işler için geniş banda yönelik bağımlılığın artmasıyla birlikte, “hız” güvenliği geçerek en büyük öncelik halini aldı. Tüketicilerin bir diğer önceliği ise sürdürülebilirlik. Katılımcıların %77’si daha düşük karbon ayak izine sahip geniş bant için daha fazla ücret ödemeye hazır olduğunu beyan etti.


Cisco Geniş Bant Araştırması, değişen tüketici beklentilerinin internetin dinamiklerini ve ekonomisini yeniden şekillendirdiğini ortaya koydu. EMEA bölgesindeki (Avrupa, Orta Doğu ve Güney Afrika) tüketiciler, hız ve güvenliğe yönelik klasik taleplerini, artan çevre bilinci, güvenli bulut altyapısı ve akıllı arabalardan ev aletlerine kadar cihazlarımızı birbirine bağlayan Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilerin yaygınlaşmasına bağlı olarak yeniden değerlendiriyor. 

İşte araştırmada öne çıkan bazı çarpıcı bulgular: 

Sürdürülebilirlik tüketici tercihlerinde en belirleyici etken

  • Katılımcılarının %79’u geniş bandı kritik ulusal altyapı olarak değerlendiriyor. Bu da teknoloji endüstrisinin bu taleplere yanıt vermesi ve gelecek için daha sürdürülebilir, daha güvenli bir internete doğru yolculuğu hızlandırması ihtiyacını artırıyor.
  • Sürdürülebilirlik artık tüketici tercihlerinde en belirleyici etken. Geniş bant bağlantısının karbon maliyeti, tüketicilerin en önemli önceliği durumunda. Cisco Geniş Bant Araştırması, EMEA’daki tüketicilerin %65’inin geniş bantlarının karbon ayak izinden endişe duyduğunu, bu konuda en fazla endişe duyanların ise 18-24 yaş arası gençler (%73) olduğunu ortaya koydu. 
  • Katılımcıların %77’si, sürdürülebilir geniş bant için gerekirse daha fazla ödeme yapmaya dahi hazır olduklarını (yaklaşık dörtte biri, %20’nin üzerinde bir fiyat farkı ödemeye hazır) ifade etti. Bu sonuç, Nielsen tarafından 2019’da ve Globescan tarafından 2022’de yapılan anketlerde çıkan, şirketlerin gezegen üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmalarına yönelik yaygın talebi destekliyor.

Şifre, hâlâ en yaygın güvenlik yolu 

  • Artan çevresel kaygılara paralel olarak, hibrit çalışmanın ortaya çıkması ve çalışanların profesyonel yaşamları ile kişisel yaşamları arasındaki çizginin giderek bulanıklaşması, beraberinde yeni riskler getiriyor. Çoğu tüketici geniş bantlarını bankacılık ve iş gibi görevler için kullanmasına rağmen, ankete katılanların ev ağlarını ve cihazlarını korumak için kullandıkları en popüler yolun hâlâ şifreler olduğu görülüyor (%53). Katılımcıların yalnızca dörtte biri yönlendiricilerinin güvenlik duvarını açmış durumda. Tüketicilerin %57’sinin siber saldırılardan endişe duyduğunu ortaya koyan önceki Cisco araştırmasına rağmen böyle bir sonucun çıkması ise ayrıca dikkat çekici. 
  • Önümüzdeki bir yıl içinde geniş bantlarını yükseltmeyi planlayanlar arasında hız ana öncelik (%40). Güvenlik ise artık ikinci sırada yer alıyor ve tüketicilerin %38’i tarafından geniş bant paketlerini seçerken en önemli faktör olarak gösteriliyor.

Akıllı dijital yaşama geçiş

  • Çevrimiçi IoT cihazlarının sayısı milyarlardan trilyonlara çıktıkça, üretilen tüm verileri analiz etmek için bant genişliğine ve işlem gücüne olan talep de artıyor. Cisco Geniş Bant Araştırması da bu durumu destekler sonuçlar içeriyor. Tüketiciler bunun yerine ‘daha akıllı’ bir dijital yaşama geçişi benimsiyorlar. 
  • Çoğunluk halihazırda arabalarını (%67), aydınlatma sistemlerini (%74), cihazlarını (%71), enerjilerini (%76) ve sularını (%64) internete bağlamış durumda ya da bağlamayı planlıyor. Nitekim, ankete katılan tüketicilerin yarısından fazlası (%54) evlerini ve yaşamlarını internete bağlamanın yeni yolları konusunda olumlu düşündüklerini belirtiyor. 
  • Buna karşılık katılımcıların %63’ü hayat pahalılığının, dijital hizmetlere para harcama biçimlerini değiştirdiğini de beyan ediyor. Nitekim %21’i daha düşük maliyetli bir geniş bant paketine geçtiğini, %16’sı ise yayın hizmetlerini iptal ettiğini belirtiyor.

İklim değişikliği ile siber tehditler gibi mücadele edilmeli


Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da araştırma sonuçları hakkında şunları söyledi: “Bilgi ve iletişim teknolojisi sektörüne ait karbon ayak izinin, küresel sera gazı emisyonlarının %2,1 ila 3,9’unu oluşturduğu tahmin ediliyor. Bunun yarısından fazlası ağlardan ve veri merkezlerinden kaynaklanıyor. Cisco, Gelecek için İnternet stratejisinin ekonomisini ve sürdürülebilirliğini dönüştürme misyonuyla hareket ediyor. Bu da ürünlerin enerji verimliliği ve güvenliği göz önünde bulundurularak tasarlanması, ürün geliştirme ve iş operasyonlarında döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması ve ürün yaşam döngüsü yönetiminde akıllı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesi anlamına geliyor. Sürekli gelişen ve genişleyen siber güvenlik tehdit ortamına ek olarak, artan iklim değişikliği tehdidiyle de başa çıkmak zorundayız. Bu nedenle, geniş bant altyapısında sürdürülebilirlik ve güvenliğe öncelik verilmesi, kalıcı ve dirençli dijital dönüşümün sağlanması için çok önemli.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın