Hollanda’da eğitim kurumlarının önerileri ve Hollanda Eğitim Bakanlığı’nın kararıyla 1 Ocak 2024’den itibaren sınıflarda çocukların cep telefonu, tablet ve akıllı saat kullanmaları yasaklandı.

Bu yasaklama ile ilgili Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Yalçın “yasaklamak yerine sınır koyulmalı” uyarısını yaptı.
Yalçın “Okullarda çocukların telefon, tablet ya da akıllı saat kullanmalarının bazı konularda yararı olsa da çocukların dikkatlerini dağıtması, motivasyonlarını azaltması hatta siber zorbalık yapılması bakımından büyük riskleri var. Bu nedenle zaman sınırının konulması ve belirli dijital alanlardan yararlanmalarının sağlanması çok önemli” dedi.
Ortaokul ve lise dönemindeki gençlerin TikTok, Snapchat gibi uygulamaları çok sık kullandıklarını hatırlatan Yalçın, bu eğlenceli etkinliklerinin tamamen yasaklanmasının gençler için ciddi bir sorun olabileceğini hatırlattı. “Yapay zekâ ya da bulut uygulamalarının yaygınlaştığı bu dönemde çocukların teknolojik yenilikleri takip edememeleri ciddi yoksunluk sendromlarına neden olabilir” hatırlatmalarını yaptı.
Yalçın ayrıca “0-2 yaş arası bebeklerin teknolojiye maruz kalmaması, 3-5 yaş arası günde 1 saat, 6-18 yaş arası bebeklerin günde 2 saat ile sınırlandırılması gerekir” konusunda da hatırlatmalar yaptı.
“Tamamen Yasaklanmamalı, Ne kadar Süre ve Hangi Site Konusu Belirlenmeli”
Yalçın “Tamamen yasaklamak çözüm değildir. Sınır konmalıdır. Nasıl sınır konabileceği ve çocukların nasıl ikna edileceği konusunda ebeveynlere bireysel eğitim verilebilir. Her çocuk ve her aile biriciktir, sınır konabilmesi için bireysel yol haritası belirlenmesi gerekir. Çocuklar bilgiye çok hızlı ulaşılabilen bir dönemdeler ve dijital ortamı doğru kullanırlarsa teknolojinin yararları sayesinde çok daha kalıcı ve nitelikli öğrenebilirler. Ama tamamen yasak koymak gençlerin aşırı tepkilerine neden olur ve hedefe ulaşılamaz. Ciddi bir zaman sınırlaması yapılmalı ve çocuğun onayıyla yapılmalı. Baskı kurarak çocukların zorla telefonları engellenirse “yarardan çok zarar” verecektir” ifadelerini kullandı.

Okullarda Cep Telefonlarıyla İlgili Mevcut Kurallar
Yalçın “Telefon yasağı kararının uygulanış şeklinin okul idaresi, öğretmenler, veliler ve öğrencilere bırakılması esneklik sağlanması için iyi bir uygulama olabilir. Ortak karar alınarak sınıflarda telefonu tamamen yasaklanabilir ya da hastalık ve engellilik gibi istisnai durumlarda veya dersin içeriğinin gerektirdiği ölçüde sınırlı şekilde ekran kullanımına izin verilebilir. Eğer bu cihazlar çocukların eğlenceli şekilde ve daha nitelikli öğrenmelerini sağlayacaksa sınır koyarak telefon kullanmaları sağlanmasında yarar var” dedi.
Okulda Telefon ve Diğer Dijital Araçların Kullanımının Yararları
KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Yalçın okulda telefon ve diğer dijital araçların kullanımının yararlarını şu şekilde sıraladı:
• Okulda bilgisayarlar derslere etkileşim, eğlence ve ilgi katabilir.
• Çocuklar tahtadaki notların fotoğrafını çekebilir.
• Çocuklar çalışmalarının fotoğraflarını çekebilir.
• Çocuklar online yapılan sınavlara katılabilir.
• Çocuklar ödevleri için internet araştırmaları yapabilir.
• Yapılandırılmış öğrenme etkinliklerinin bir parçası olarak sınıfta cep telefonlarını kullanmak, dersleri çocuklar için daha ilgi çekici hale getirebilir ve motivasyonu artırabilir.
• Sınıfta sesini çıkaramayacak kadar çekingen olan bazı öğrenciler, sınıfın Twitter başlıklarına veya mesaj panolarına yorum yazarak katkıda bulunmayı daha kolay bulabilir.
• Kahoot ve Mentimeter gibi uygulamalar, öğrencilerin kısa sınavlara ve oyunlara katılmasını sağlamak için hemen hemen her derste kullanılabilir.
• Çok çeşitli eğitici videolar, podcast’ler ve uygulamalar, müfredattaki hemen hemen her konuyu ele almanın eğlenceli yoludur.
• Cep telefonları resim çizmekten video çekmeye ve düzenlemeye, müzik bestelemekten podcast kaydetmeye kadar çocukların yaratıcı olmaları için pek çok fırsat sunar.
• Akıllı telefonlar sayesinde ev ödevi eğlenceli hale gelir.
• Çocukların ödevleri, çalışmaları, ilerlemeleri ve sağlık durumlarını izlemeye yardımcı olmak için bulut platformları kullanılabilir.
• Ders kitaplarının güncelliği genellikle hızla eskiyebilir ve öğretmenler öğrencilerin haber hikayeleri, video klipler ve araştırma şeklinde daha güncel bilgiler bulmasına yardımcı olacak ödevler verebilir.
• Video ve işitsel materyaller, ders kitaplarının ötesine geçebilir ve çocuklar bazı konuları tiyatral şekilde canlandırabilir.
• Telefonlar, kendi kendine öğrenme için mükemmel bir kaynaktır.
• Sınıfta cep telefonlarını kullanmak, daha az fotokopi çekilmesine olanak tanır ve öğrencilerin eskiden olduğu kadar çok sayıda kitap ve kağıt dolu ciltleri taşımak zorunda kalmadıkları anlamına gelir.
• STEM konularında, akıllı telefonlar çocukların profesyonel düzeydeki araçlara erişmesini sağlar. Akıllı telefonlar fen, matematik, coğrafya ve hatta tarih derslerinde eğlenceli ve merak uyandıran şekillerde kullanılabilecek sensörlerle doludur. Örneğin saha çalışması yapan öğrenciler, tıpkı gerçek bilim adamları gibi GPS koordinatlarını, videoları, sesleri, görüntüleri ve kendi topladıkları diğer verileri kullanarak sunumlar üretebilir.
• Pandemi döneminde cep telefonları gençler için çok önemli olmuştu. Çocuklar, arkadaşlarıyla iletişim kurmak ve evde eğitime devam etmek için telefonlarını kullanmışlardı.
Okulda Telefon ve Diğer Dijital Araçların Kullanımının Zararları
Doç. Dr. Hatice Yalçın okulda telefon ve diğer dijital araçların kullanımının zararları konusunda ise şu şekilde bilgi verdi; “El cihazları (cep telefonları, tabletler, elektronik oyunlar) sayesinde çok küçük çocuklar bile kontrolsüz şekilde kısa sürede bağımlı hale gelebiliyorlar. Sınırlamalar yapılmadan ekran kullanımı gerçekleşirse aşağıdaki zararlar ortaya çıkacaktır:
• Beyin büyümesine olumsuz etki: Çocuklarda beyin gelişimi 21 yaşına kadar hızlı bir gelişim halindedir. 0-2 yaştan itibaren cep telefonları, internet, iPad’ler, TV gibi ekranlara aşırı maruz kalma; gelişmekte olan bir beynin kontrolsüz şekilde uyarılmasına neden olur. Çocukta yürütme işlevi (bilişsel gelişim) ve dikkat eksikliği, öfke nöbetleri, bilişsel gecikmeler, öğrenmede bozulma, dürtüsellikte artma ve kendi kendini düzenleme yeteneğinde azalma ile ilişkilidir.
• Gecikmeli Gelişme: Teknoloji kullanımı hareketi kısıtlar ve bu da gelişimin gecikmesine neden olabilir. Artık her üç çocuktan biri okula gelişimsel olarak gecikerek giriyor, bu da okuryazarlığı ve akademik başarıyı olumsuz etkiliyor. Hareket, dikkati ve öğrenme yeteneğini geliştirir. 12 yaş altında teknoloji kullanımı çocuk gelişimi ve öğrenmesi açısından zararlıdır.
• Obezite Salgını: TV ve video oyunu kullanımı artan obezite ile ilişkilidir. Yatak odalarına bir cihaz girmesine izin verilen çocukların obezite insidansı %30 daha fazladır. Obezite olan çocukların %30’unda diyabet gelişir ve obez bireylerde erken felç ve kalp krizi riski daha yüksek olup, bu da beklenen yaşam süresini önemli ölçüde kısaltmaktadır. Büyük ölçüde obezite nedeniyle, 21. yüzyıl çocukları, çoğu ebeveynlerinden daha fazla yaşamayacak olan ilk nesil olabilir.
• Uyku Yoksunluğu: Ebeveynlerin %60’ı çocuklarının teknoloji kullanımını denetlememektedir ve çocukların bazılarının yatak odalarında ya da kolay ulaşabilecekleri yerlerde teknoloji kullanmasına izin verilmektedir. 9 ve 10 yaşındaki çocukların çoğu, notlarını olumsuz yönde etkileyecek kadar uykusuzdur.
• Akıl Hastalığı: Aşırı teknoloji kullanımı, çocuk depresyonu, anksiyete, bağlanma bozukluğu, dikkat eksikliği, otizm, bipolar bozukluk, psikoz ve problemli çocuk davranışı oranlarındaki artışta nedensel bir faktör olarak gösterilmektedir.
• Saldırganlık: Şiddet içeren medya içeriği, çocuğun saldırganlığına neden olabilir. Küçük çocuklar, günümüz medyasında giderek artan oranda fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bazı animasyon ve filmlerde açık seks, cinayet, tecavüz, işkence ve sakatlama tasvir edilmektedir. Kontrolsüz saldırganlık sergileyen çocuklar için kısıtlamalar ve tecrit odalarının kullanımı artmaktadır.
• Dijital bunama: Yüksek hızlı medya içeriği, beynin frontal kortekse giden nöronal izleri budaması nedeniyle dikkat eksikliğinin yanı sıra konsantrasyon ve hafızanın azalmasına katkıda bulunabilir. Dikkatini veremeyen çocuklar öğrenemez.
• Bağımlılıklar: Ebeveynler teknolojiye gittikçe daha fazla bağlandıkça, çocuklarından kopmaktadırlar. Ebeveyn bağlılığının yokluğunda, kopuk çocuklar cihazlara bağlanabilir ve bu da bağımlılığa neden olabilir.
• Radyasyon emisyonu: Dünya Sağlık Örgütü, cep telefonlarını ve diğer kablosuz cihazları radyasyon emisyonu nedeniyle kategori 2B riski (olası kanserojen) olarak sınıflandırdı. Beyinleri ve bağışıklık sistemleri hala gelişmekte olduğundan, çocuklar çeşitli ajanlara yetişkinlerden daha duyarlıdır, bu nedenle riskin küçük bir ajan için eşit olacağı söylenemez. Radyo frekansına maruz kalma 2B (muhtemel kanserojen) olarak değil, 2A (muhtemel kanserojen) olarak yeniden sınıflandırılmıştır.”

Teknolojiyi güvenli kullanmayı öğrenmek
Teknolojiyi güvenli kullanmayı öğrenmenin altını çizen Yalçın; “Çocukların internet ve sosyal medyanın tehlikelerinden nasıl kaçınacaklarını bilmeleri gerekir. Öğretmenler, derslerde öğrencilere teknolojiyi nasıl güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanacaklarını gösterir. Öğrencilerin bu dersler sırasında kendi cihazlarına erişimleri varsa, bu iş daha kolay yapılabilir” ifadelerine yer verdi.
Dünyada Okullarda Cep Telefonlarıyla İlgili Uygulamalar
Yalçın; “Bazı ülkelerde okulların, cihazların kullanımına ilişkin kendi politikalarını belirlemelerine izin veriliyor ve hatta telefonların okula alınmasını okul yönetimi tamamen yasaklayabiliyor. Eğer bir çocuk telefonunu kullanmaması gerektiği halde kullanıyorsa öğretmenler telefona el koyabiliyor. Bazı öğretmenler ders sırasında çocuklardan telefonlarını çantalarında tutmalarını isterken, bazıları da ders sırasında telefonun eğitime yardımcı olabileceği durumlarda çocukların kullanmalarına izin verebiliyor.
Birleşik Krallık ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede okullarda bireysel dijital aletlerin kullanımının yasaklanması gündemde… Bazı ülkelerde 5-10 yaş grubundaki çocukların yarısının bir cep telefonu var ve 11 yaşına geldiklerinde gençlerin neredeyse tamamına yakınının kendi telefonları oluyor. Bu durum, çocukların telefon ve diğer dijital aletleri kullanmalarına kısıtlama getirilmesi için en önemli sebep…
İngiltere’de bazı eğitimciler telefonların ‘beyinleri kırdığını’ iddia etmektedirler ve bazı ebeveynler tarafından bu fikir destekleniyor. Aktris Sophie Winkleman çocuklarına altı yaşından itibaren iPad verileceğini öğrendiği için iki kez çocuklarını okuldan aldı. Bu olayın tetiklediği kampanyada, çocukların dijital bağımlılığını azaltmak için hükümet müdahalesi isteniyor. İngiltere’de 16 yaşından küçükler için akıllı telefonların yasaklanması konusunda ciddi tartışmalar yapılıyor” diyerek cep telefonu konusundaki dünya uygulamaları hakkında da önemli bilgiler verdi.

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın