Ayın en önemli konu başlığı olan ve iki gün sürecek olan Fed toplantısı bugün başlıyor. Toplantı öncesinde günün odak noktasında ise TSİ 15.30’da açıklanacak olan ABD Mayıs ayı enflasyon rakamı var. Ortalama piyasa beklentisi yıllık bazda %4,9 seviyesinde bulunan TÜFE’nin %4,1’e gerileyeceği yönünde. Çekirdek enflasyonda ise %5,5’ten %5,2’ye doğru bir gevşeme bekleniyor. Ancak bu düşüşlerde baz etkisinin önemli oranda pay sahibi olduğunu unutmamak gerekir. Öyle ki son 5 yıllık ortalaması %0,3 olan Mayıs ayı enflasyonu geçen yıl söz konusu ayda %0,9 oranında artış göstermişti. Bu kez ise beklenti %0,1 seviyesinde bulunuyor. Ayrıca 5 yıllık ortalaması %0,45 olan Haziran ayında ise geçen yıl %1,2 oranında artış görmüştük. Dolayısıyla baz etkisi gelecek ay da güçlü şekilde devam ederek enflasyonu aşağı çekecektir.

Para politikasına yönelik karar verirken Fed’in özellikle iki noktaya yoğunlaştığını biliyoruz. Bunlardan biri istihdam diğeri ise enflasyon. Son açıklanan tarım dışı verisi istihdamın gücünü koruduğuna işaret ederken işsizlik oranının artması ve saatlik kazançlardaki yavaşlama ise faiz artırımı ihtimalini azaltan unsurlar olarak çalışmıştı. Dolayısıyla yarınki toplantı öncesinde ağırlıklı piyasa beklentisi Fed’in faiz oranlarını sabit tutacağı yönünde.

Ancak beklentileri netleştirecek unsur elbette ki enflasyonun bugün ortaya koyacağı tablo olacaktır. Bu nedenle veri sonrasında piyasalarda volatilitenin belirgin şekilde arttığını görebiliriz. Ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki enflasyon bugün piyasa beklentisine paralel bir tablo ortaya koysa da Fed’in faiz artırımı ihtimalinin ortadan kalkması kolay olmayacak. Öyle ki Temmuz ayında artırım beklentisi hala en kuvvetli seçenek olarak kalmaya devam ediyor. Bunun temel nedeni istihdam bu kadar güçlü seyrederken enflasyonun yönünü aşağı çevirmesinin kolay olmayacağı gerçeği.

TL: Geride bıraktığımız haftada belirgin şekilde değer kaybeden TL gelişmekte olan ülke para birimlerinden de negatif ayrışarak dikkat çekmişti. Kurda yukarı yönlü hareket alanı varlığını korusa da piyasaların yavaş yavaş dengeye oturmasını bekliyoruz. Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin son 1,5 yılın en düşük seviyelerinde olması da bu yönde kuvvetli sinyaller veriyor. Para politikası kararları ise dikkatle izlenecektir. Bu kapsamda 22 Haziran’daki PPK toplantısında atılacak adımları ve verilecek kararları kısa vadenin en önemli gündem maddesi olarak görmeye devam ediyoruz.

Borsa İstanbul: Ortodoks para politikalarına dönüş beklentisinin desteğini arkasına alan Borsa İstanbul seçim sonrasındaki güçlü görünümünü korumaya devam ediyor. Ancak hızlı yükselişin doğal olarak bir ivme kaybı yarattığını da görüyoruz. Teknik açıdan baktığımızda endekste 5500 ve 5700 seviyelerinin kritik öneme sahip olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Bu noktada 5500’ün üzerinde kalınmasını pozitif bulmakla beraber daha kuvvetli bir trend oluşması için 5700’ün üzerinde arka arkaya kapanışlar yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün açıklanacak ABD TÜFE rakamı ise küresel piyasalarda hareketlilik yaratma potansiyeli taşısa da bunun son dönemde daha çok kendi iç dinamikleri ile hareket eden Borsa İstanbul’a yansımalarının daha limitli olacağını tahmin ediyoruz. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın