‘Vize krizi vatandaşlık talebini gündeme getirdi’

Geçen yıl, özellikle Avrupa ve Amerika vizesinde yaşanan kriz artarak devam ediyor. Şengen vizesindeki kriz turizm sektörü başta olmak üzere yurt dışı çıkışlarda ciddi sorun teşkil etmeye başladı. Vatandaşlar vize randevusu alabilmek için aylarca beklemek zorunda kalıyor ve bu uzun bekleyiş çoğu zaman ret yanıtıyla sonuçlanıyor. Son olarak yaşanan vize krizi ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan vize sorunu çözeceklerini ifade edip “Son dönemde siyasi şantaj haline gelen sorunu çözeceğiz.” diye açıklamada bulundu. 

Daha önce 1 hafta, 10 gün sonrasına alınan randevu sürelerinin çok ileri tarihlere atıldığını ifade eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, 2022 yılında ret verilen vize müracaat oranının yüzde 15’in üzerinde olduğunu, 2023’te bu oranın yüzde 50 civarına yükseldiğini belirtti. Vize sorununun vatandaşlık programlarının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getiren Henley & Partners, Türkiye Direktörü Burak Demirel; Son dönemlerde Türkiye’den özellikle Avrupa ülkelerine gidişlerde ciddi vize problemleri yaşanıyor. Vize başvuru süreçleri uzadı ve reddedilen başvuruların sayısı çok arttı. Bu yüzden vize sorununu ortadan kaldıran yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programlarına başvurularda ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle yatırım programları makul olan ülkeler ilgi görüyor.” dedi.

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere Türk vatandaşlarının girişi için gerekli olan Şengen vizesi ile ilgili şikayetler son dönemde arttı. Vize başvurusu reddedilen ya da aylarca başvurusunun sonuçlanmasını bekleyenler gün geçtikçe çoğalıyor. Yaşanan vize krizinden her sektörün etkilendiği sorunun giderek büyüdüğünü belirten sektör temsilcileri, vize başvurularında randevu tarihlerinin 2-3 aya çıktığını ve bu durumun ciddi sorun teşkil etmeye başladığını belirtti.

“VİZE BAŞVURULARINDA RED ORANI YÜZDE 50’Yİ BULDU”

Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkelere turistik seyahat için Şengen vizesi almasına yönelik sorunların artarak devam ettiğini söyleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, vize müracaatları konusunda sistemli bir engelleme olduğunu belirterek, “Vizeye müracaat etmiş olan vatandaşlarımıza verilen ret oranları da çok yükselmiş durumda. 2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15’in üzerinde iken, 2023’te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülkenin turizm amaçlı seyahatinin kısıtlanmasını doğru bulmuyoruz.” şeklinde konuştu.

Daha önce 1 hafta, 10 gün sonrasına alınan randevu sürelerinin kotalardaki daraltma nedeniyle çok ileri tarihlere atıldığını ifade eden Bağlıkaya, “Son dönemde normal vize randevusu alınamadığı veya çok uzak tarihli randevu verilmesinden dolayı aracı kurumlar, vatandaşları ve acentelerimizi VIP vize uygulamasına yönlendiriyor. Normalde vize başvuru ücreti 80 Euro olmasına rağmen ‘VIP müracaat’ sistemi üzerinden vize başvuruları için 300 Euro’dan başlayan ve çok daha yüksek seviyelere çıkan rakamlar talep ediyorlar. Vize sürecini hızlandırmak veya randevu bulabilmek adına talep edilen bu fahiş rakamlar, vizenin reddedilmesi halinde iade de edilmiyor.” dedi.

‘TÜRKİYE’YE GELİŞTE SORUN YOK’

Sağlık turizminde ise, yurt dışına çıkışlarda vize sorunu ile karşılaşıldığını fakat Türkiye’ye girişlerinde herhangi bir sorun yaşanmadığı için İstanbul’a akının devam ettiğini dile getiren Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler ise, ” Deprem sonrası yaşanan panik havası ile yurt dışı gelişlerde yaşanan sorun normale döndü, akabinde seçim sürecinin de tamamlanması ile hasta sayıları artmaya başladı. İstikrara kavuşan Türkiye için hasta artışı devam ederek bu yılda da rekorlar kırmaya devam edeceğiz.” dedi.

VATANDAŞLIK PROGRAMLARINDA VİZESİZ SEYAHAT

Dünyada 40’tan fazla ofisiyle, varlıklı ailere yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programları danışmanlığı hizmeti veren Henley & Partners, Türkiye Direktörü Burak Demirel, yaşanan vize krizinin vatandaşlık programlarının önemini bir kez daha gündeme getirdiğini belirterek, “Malta vatandaşlığı ile Amerika da dahil olmak üzere 185 ülkeye vizesiz girebiliyorsunuz, Avusturya vatandaşlığı programı ile 188 ülkeye, St. Kitts ve Nevis, Grenada, Antigua ve Barbuda, St. Lucia ve Dominica gibi Karayip ülkelerinin vatandaşlıkları ile İngiltere ve Şengen bölgesine visesiz girebiliyorsunuz. Portekiz, Malta ve Yunanistan oturum programları da Avrupa’da tercih edilen en popüler oturum programları arasında ve bu ülkelerin hepsinde Henley & Partners ofisleri mevcut. Kürelleşen dünyada ekonomik, siyasi ve salgınlar gibi bölgesel ve uluslararası krizlerden etkilenmek istemeyen insanlar için yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık planlamak artık bir ihtiyaç.” ifadelerini kullandı.

Henley & Partners olarak bugüne kadar 15 ülkeye yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programlarının tasarlanması, düzenlenmesi ve tanıtımı konusunda danışmanlık verdiklerini ve dünya çapında 35’ten fazla programı desteklediklerini belirten Burak Demirel, yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programlarında Karayipler, Avusturya, Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın şu anda en öne çıkan programlar arasında yer aldığını ifade etti. 100 bin dolardan başlayan ve 8 milyon Euro’ya giden yatırım miktarlarıyla program şartlarının her ülkeye göre farklılık gösterdiğini belirten Burak Demirel, “Grenada, St. Lucia, Antigua ve Barbuda, St. Kitts ve Nevis gibi Karayip ülkelerinde minimum bağış miktarı 100 bin dolardan başlıyor ve süreçler 6-8 ay sürüyor. Karayipler’de elde edilen vatandaşlıklarla İngiltere, Hong Kong, Singapur, Çin, Rusya, İsrail ve Şengen bölgesi dahil birçok ülkeye vizesiz girilebiliyor. Direkt vize serbestliği gibi düşünebiliriz. Ülkenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunan yabancı bireylere ve ailelerine bir vatandaşlık sertifikası ile vatandaşlık verilmesine izin veren ve Avrupa’da yaşama imkanı sağlayan Doğrudan Yatırım Yoluyla İstisnai Hizmetler için Vatandaşlığa Kabul Yoluyla Malta Vatandaşlığı Programı için ise minimum 600 bin Euro bağış yapmak gerekiyor. Yatırım Yoluyla Avusturya Vatandaşlık Programı ise programlar arasında en üst segment olarak yerini alıyor. Avusturya önceden ikamet şartı olmaksızın ülke ekonomisine önemli bir yatırım yaparak vatandaşlık elde etme imkanı sunuyor. Portekiz hükümeti tarafından kapatılma kararı alınan ve 280 bin Euro gayrimenkul yatırımıyla mümkün olan Portekiz Altın Oturum İzni Programı’na ise başvurular hala devam ediyor. Yunanistan programı için 250 bin Euro gayrimenkul yatırımı, İspanya için 500 bin Euro gayrimenkul yatırımı, İtalya için ise 250 bin Euro finansal yatırım yapmak gerekiyor.” diye konuştu.

Son dönemlerde Türkiye’den özellikle Avrupa ülkelerine gidişlerde ciddi vize problemlerinin yaşandığını dile getiren Demirel, “Vize süreçleri ya uzun oluyor ya da reddedilen vize başvurularında da artış yaşanıyor. Bu yüzden Avrupa ülkelerine yapılan başvurularda ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle yatırım programları makul olan ülkeler ilgi görüyor. Şu anda Türk pasaportuyla 113 ülkeye vizesiz seyahat edilebiliyor ve Türk pasaportunun en güçlü olduğu bölgeler Asya bölgeleri. Japonya, Singapur Hong Kong gibi ülkelere şu anda Türk Pasaportu ile vizesiz yolculuk yapılabiliyor.” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın