GYİAD İstihdam Çalışma Grubu ve İstanbul Ekonomi Araştırma iş birliğinde hazırlanan “Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu yayımlandı. Rapor, “kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımı olmadan, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek mümkün değildir” diyor. Raporun kamuoyuna sunumu ile birlikte GYİAD Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Zirvesi de gerçekleştirildi.

Kadın istihdamı konusu, bireysel ve toplumsal açıdan sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi, ülkenin ekonomik çıkarlarına ve toplumsal refaha katkısı nedeniyle, ülkelerin politikalarında yer verdiği önemli konu başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. 

Türkiye’de gençliğin ihtiyaç ve sorunlarına çözümler üretmek ve onları temsil etmek vizyonuyla hareket eden GYiAD, ülkemizde kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımını ortaya koyan “Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu”nu hazırladı. Rapor, 11 Mayıs 2023’te gerçekleştirilen GYİAD Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Zirvesi’nde kamuoyuna açıklandı. 

Zirvede, rapor sunumunun hemen ardından gerçekleştirilen panelde, GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Başak Karaca, Medianova CDN Kurucusu CEO’su Serkan Sevim, PwC Türkiye Kıdemli Ortak Cenk Ulu konuşmacı; GYİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal ise moderatör olarak yer aldı.

GYİAD İstihdam Çalışma Grubu öncülüğü ve İstanbul Ekonomi Araştırma iş birliğinde hazırlanan raporun verilerine  bakıldığında, 2005’ten bu yana Türkiye’de kadın istihdam verileri giderek daha fazla kadının aktif olarak iş hayatında rol almaya başladığı görülüyor. Ancak, kadınların işgücüne katılımı ve istihdam oranları, erkeklere kıyasla hala daha düşük seviyelerde kalıyor. Son yıllarda teknolojik gelişmelerin çalışma hayatındaki yansıması, iş ortamında dijitalleşmenin ve otomasyonun arttığını gösteriyor. Bu süreç, var olan mesleklerin dijital dönüşüme uygun olarak değişmesini, çalışanların bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili beceriler edinmesini ve Türkiye’de hâlihazırda problemli olan kadın istihdamı sorununun dijital dönüşümle beraber yeniden ele alınması gerektiğinin önemini ortaya koyuyor.

İrem Pehlivanoğlu Gürkaş: “Türkiye’deki genç istihdam sorunları bizim için öncelikli konular arasında yer alıyor”

Hazırlanan raporla, Türkiye’de gençliğin ihtiyaç ve sorunlarına çözümler üretmek ve onları temsil etmek vizyonuyla hareket ettiklerini belirten GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, “Raporla, Türkiye’deki genç istihdam sorunu hakkında farkındalık yaratmak istiyoruz. GYİAD olarak gençlerin Türkiye’nin sadece geleceği değil, bugünü olduğunu biliyoruz. Ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için atılacak her adımda, gençlerimizin ve kadın istihdamının potansiyelinin göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Kadınların iş gücüne katılmasındaki en önemli engellerden birinin toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü olduğu biliyoruz. Araştırmamız, bu engelin üniversite mezunu kadınlar arasında da mevcudiyetini koruduğunu gösteriyor. Ayrıca ev içi sorumluluklar ve iş gücüne katılım arasındaki ilişkiye işaret eden birden çok bulgu da raporda yer alıyor. Katılımcıların önemli çoğunluğunun bir çalışma deneyimi var ve şu anda iş gücüne katılmamış olanların da yalnızca yüzde 6’sı, hiçbir koşulda ileride çalışmayı düşünmüyor. Tüm bu sonuçlar, Türkiye’nin halan kadın ve genç kadın istihdamında uzun bir yolunun olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

“Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu” hazırlanırken gerçekleştirilen araştırma kapsamında 18-35 yaş arası 1506 üniversite mezunu kadınla İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) kapsamında Türkiye’deki temsili 12 ilde CATI (Bilgisayar destekli telefon anketi) yöntemiyle görüşüldü. Aralık 2022’de gerçekleşen araştırma doğrultusunda katılımcılara beş ana modülde çeşitli sorular yöneltildi.

İşgücüne katılıma engel: Evde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı iş bölümü

Kadınların işgücüne katılımların önündeki en büyük engelin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı iş bölümü olduğu biliniyor. Araştırma kapsamında görüşülen kadınların yüzde 25’i çalışmadığını ve iş aramadıklarını belirtiyor. Bu kadınların çalışan veya iş arayan kadınlara kıyasla medeni hal ve çocuk sahipliğine bakıldığında, yüzde 71’inin evli ve yüzde 63’ünün ise çocuk sahibi olduğu görülüyor. Çalışmayan kadınların son işlerinden ayrılmasının sebepleri incelendiğindeyse, ev içi sorumluluklar payının diğer sebeplere kıyasla yüksek olduğu anlaşılıyor. İş yaşamına katılma önündeki en büyük engel yüzde 30 ile “çocuk bakımı” olarak öne çıkıyor. Zaman zaman veya tümüyle evden çalışan kadınların yüzde 41’i ise “ev içi sorumluluklarından dolayı tümüyle işine odaklanamadığını” ifade ediyor.

Diğer taraftan araştırmaya katılan kadın yöneticiler, kadın oldukları için karşılaştıkları en zor durumun, iş ve aile arasında kalma olduğunu ifade ediyor. Ayrıca tüm katılımcıların yüzde 52’si, işyerinde erkeklerin yükselme konusunda daha avantajlı olduğunu söylüyor.

Girişimci olmak bir hayal

Katılımcıların sadece yüzde 9’u, kendi girişimini kurmuş olmasına rağmen, her on katılımcıdan 6’sı, ileride kendi girişimini kurmak istediğini ifade ediyor. Kurulmak istenen girişimlerde ise moda/tekstil ve eğitimin ön planda olduğu görülüyor.

Dijital becerilerde ileri seviyede yetersizlik mevcut

Katılımcıların önemli çoğunluğu, temel bilgisayar becerilerine (e-posta göndermek, Microsoft Office programlarını kullanmak, video konferansa katılmak, dijital pazarlama ve sosyal medya becerilerine), biraz veya büyük ölçüde sahip olduğunu ifade ediyor. Bilgisayar becerileri zorlaştıkça, bu becerilerde yetkin katılımcıların oranının da düştüğü tespit ediliyor. Yapay zeka/makine öğrenme becerilerine büyük ölçüde sahip olduğunu söyleyen kadınların oranı sadece yüzde 5. Bu durumun, toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkisine nitel araştırma kapsamında görüşülen kadın yöneticiler özellikle vurgu yaptı.  Yazılım alanında kadınların hala çok az temsil edildiği, bu alanda da kadınların rahatça kendilerini gösterebilecekken, içinde bulundukları kültür gereği yazılıma ilgi göstermedikleri farklı katılımcılar tarafından sık sık tekrarlandı.

Yaşam Boyu Öğrenme bireysel inisiyatife kalıyor

Katılımcıların çoğunluğu, üniversitede aldığı eğitimi, bilgisayar ve teknoloji yeteneklerini geliştirme konusunda yeterli görmüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si, bu alandaki eğitim açığını inisiyatifleri ile kapatmaya çalışıyor. Çalıştığı yerin teşvik etmesiyle beceri edinenler ise örneklemin yalnızca yüzde 13’ünü oluşturuyor.

Çalışmayan katılımcılar, beceri edinmek için ağırlıkla belediye ve devlete bağlı kursları tercih ederken çalışanlar, işyerinde dijital becerilerini geliştirme fırsatı bulabiliyor. Bilgi iletişim teknolojileri alanında bilgi ve beceri edinme isteğindeki temel motivasyon, daha kolay iş bulabilme ve çalışma koşullarını rahatlatma olarak öne çıkıyor. Katılımcıların yeni beceriler edinme isteği yüksek olsa da, yüzde 39’luk kesim, edinilen becerilerin iş hayatına katkı sağlamadığını düşünüyor. Bu durum, üniversite eğitimi dışında elde edilen dijital becerilerin niteliğinin düşük olması veya beceri-iş uyumunun sağlanamamasını akla getiriyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın