2027 yılına kadar işlerin yaklaşık #’ünün değişmesi, bunun 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık mevcut olmayan iş olması bekleniyor.

• Bu rapor, yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesinin net iş büyümesine yol açacağını öne sürmektedir.

• Teknolojinin adaptasyonu ve dijitale erişimin artması da net iş büyümesi yaratacak, ancak daha fazla iş kaybı ile dengelenecektir. Yavaş ekonomik büyüme, arzın kıtlığı ve enflasyon işler için en büyük riskleri oluşturmaktadır.

• En hızlı büyüyen işler yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanları, sürdürülebilirlik uzmanları, iş istihbarat analistleri ve bilgi güvenliği uzmanlarıdır; en büyük mutlak büyüme eğitim, tarım ve dijital ticarette beklenmektedir.

Dünya Ekonomik Forumu 1 Mayıs 2023 tarihinde Geleceğin İşleri Raporu’nun dördüncüsünü yayınladı. Rapor, geleceğin işleri ile becerilerini eşleştirmekte ve değişimlerini takip etmektedir. Amacı 2023-2027 yılları arasında makrotrendlerin ve teknoloji adaptasyonunun iş piyasasını nasıl etkileyeceğini ve işlere ve becerilere olan talebin nasıl şekilleneceğini analiz eder. 45 ülkede, 27 endüstriyi kapsayan 803 şirketin üst düzey yöneticilerinin cevapladığı Geleceğin İşleri Anketi raporun ana bilgi kaynağıdır. Türkiye’de ilk defa uygulanan anketten TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu sorumlu. Anketin Türkçesi 1000’in üzerinde firmanın üst düzey yöneticilerine gönderildi ve çok sayıda firmanın üst düzey yöneticisi tarafından yanıtlandı.

Kovid 19 salgınının etkilerinin devam ettiği, ikiz dönüşüm, küresel tedarik zincirinin yerelleşmesi, iklim krizinin etkilerinin azaltılması gibi ekonomik, teknolojik ve çevresel bir çok değişimin yaşandığı bir dönemde işverenlerin yetenek ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturacakları stratejileri belirlemekte rapor önemli bir yol gösterici olacaktır.

Yeşil, eğitim ve tarım işlerinin yükselişi

İşletmelerin yeşil dönüşümü, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim standartlarını uygulaması, tedarik zincirinin yöreselleşmesine olanak sağlayan yatırımları yeni işler yaratacak makro trendler arasında en güçlüleridir. Aynı zamanda hemen hemen tüm teknolojik gelişmelerin işler üzerine net pozitif etkisinin olacağı öngörülmektedir. Büyük veri analizi, iklim değişikliği ve çevre yönetimi teknolojileri ve siber güvenlik büyümenin en önemli itici güçleri olacaktır. Şirketlerin çoğu, tarım teknolojileri, dijital platformlar, e-ticaret ve yapay zekanın kendi organizasyonlarında ciddi iş kayıplarına neden olurken aynı etkilerin iş imkanları yaratacağını ve net etkinin pozitif olacağını belirtmektedirler. Bu nedenle, rapor bu değişime iş yaşamlarının ortasında yakalanan bireylerin yeniden eğitim ya da işte eğitim ile yeni becerileri elde etmesi, dijital ve yeşil dönüşüm becerileri geliştirmesinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’deki yöneticiler, teknolojik değişimin Türkiye’de yaratacağı işlerin dünya ortalamasına göre çok daha fazla olacağını öngörmektedir.

Teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yeni işlerin oluşumundaki en önemli faktörlerdir. Yapay zeka ve makine öğrenimi, sürdürülebilirlik, siber güvenlik uzmanları en çok büyüyecek iş rolleri arasındadır. Yenilenebilir enerji mühendisleri, güneş enerjisi kurulum uzmanları ve sistem mühendisleri ekonomilerin yenilenebilir enerjiye geçiş hızlarına bağlı olarak gelişecektir. Türkiye’de teknoloji kaynaklı işlerin büyümesi dünya trendleri ile örtüşürken, veri girişi sorumluları, muhasebeci, yönetici asistanları, şirketlerin finans bölümü çalışanları gibi meslek gruplarının azalmasının/yok olmasının ise dünya ortalamasının çok daha üstünde olacağı tahmin edilmektedir.

Yeniden beceri kazandırma devrimi için artan aciliyet

İşverenler önümüzdeki beş yıl içerisinde kompleks problem çözmenin, yaratıcı ve analitik düşünmenin, çalışan becerileri arasındaki öneminin artacağını belirtmektedir. Bu üç beceriyi teknoloji okuryazarlığı takip etmektedir. Bu becerileri temel sosyal beceriler takip etmekte olup bunlar; empati, aktif dinleyicilik, liderlik ve dayanıklılıktır. Yöneticiler yapay zeka ve makine öğrenimini önemli beceriler sıralamasında listenin sonlarında tutarken, çalışanların beceri setinin iyileştirilmesi durumunda yatırım yapacakları beceriler listelemesinde, yapay zeka ve makine öğrenimini analitik düşünmenin hemen arkasına yerleştirmektedir. Türkiye’de yöneticiler için becerilerin önemi dünya ortalaması ile örtüşmekte iken bu becerilerin iyileştirilmesi, ya da yenilenmesinin, dünya ortalamasının çok üzerinde bir sayıda yöneticinin Türkiye’de önceliklendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

İşte eğitim, yeni becerilerin elde edilmesi, becerilerin iyileştirilmesinin fonlanması konusunda ise yöneticilerin çoğu ( % 87) şirketlerin kendi fonlarını kullanmaları gerektiğini belirtmektedir. Devlet desteğini ya da devlet-özel sektör işbirliğini tercih edenlerin oranı % 45’i geçmemektedir. Türkiyedeki yöneticiler de dünya ortalaması ile aynı yönde fikir beyan etmiştir.

Raporda ayrıca, yeni yetenekleri şirketlerine çekebilmek için uygulanacak stratejiler yöneticiler tarafından listelenmektedir. Türkiye’de ankete katılan yöneticiler dünya ortalamasına benzer önem sırasında stratejiler belirtirken iki strateji dünya ortalamasından ciddi bir şekilde sapmaktadır. Birincisi, verilecek yüksek maaşlardır. Bu konuda Dünya ortalamasından 17 baz puan daha fazla önem atfetmektedir. İkinci dikkat çeken fark ise, şirketlerin promosyon süreçlerini iyileştirmesi stratejisinde gözlemlenmektedir. Türkiye’de şirket yöneticileri bu stratejiye dünya ortalamasından 7 baz puan daha fazla önem atfetmektedir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın