Makine Mühendisi olan Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Korhan Can: “Malum elektrikli araç şarj istasyonları yakın gelecekte lüks değil gereklilik olacak. Gayrimenkul sektörü de bu gerçeğe hazırlıklı olmalı”

Türkiye’de 2023 yılı ilk 3 ayında 4670 adet elektrikli otomobil satıldı.Bu rakamın 2023 yılı sonunda, 35 bin adete ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde elektrikli otomobillerin ihtiyaç duyduğu şarj ünitesi sayısı da 20 binleri geçti. Son yıllarda elektrikli araçların artan popülerliğinin gayrimenkul sektörünü de etkilediğine dikkat çeken Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Korhan Can “Dönüşümün elektrikli araçlarda olduğu göz önüne alındığında doğal olarak araçların şarj ihtiyaçlarının temin edileceği şarj ünitelerinin de projelerde öngörülmesi ve inşa edilmesi bir zorunluluk haline gelecektir. Aksi taktirde projenin gerekli ilgiyi görmemesi yada daha düşük değerler üzerinden talebe konu olması söz konusu olacaktır.” dedi.

Amerika, Avrupa ve ülkemiz başta olmak üzere elektrikli ve hibrit otomobillere olan ilgi her geçen gün artıyor. Öyle ki; Şubat ayı sonu itibariyle Türkiye’de trafiğe kayıtlı toplam hibrit otomobil sayısı 150 bin seviyesini geçti. Ülkemizde şu anda halka açık toplamda 6500 adet şarj ünitesi bulunuyor. Lisanslı- lisanssız toplam şarj ünitesi sayısı ise 20 bin adete ulaşmış durumda. Uzmanlar, 2030 yılına geldiğimizde Türkiye yollarında yaklaşık 1 milyon elektrikli otomobil ve 250 bin adetlik şarj ağı oluşacağını tahmin ediyor.

Gayrimenkul Projelerinde Şarj İstasyonu Olan Kazanır…

Elektrikli araçların dünya genelinde yaygınlaşmaya başlaması gayrimenkul sektörünü de yakından ilgilendiriyor. 20 yıldır gayrimenkul sektöründe değerleme hizmeti sunan Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Korhan Can; özellikle gayrimenkul sektörü oyuncularının, ürettikleri projelere elektrikli araç şarj istasyonları eklemesinin, daha fazla yatırımcı çekmelerine büyük katkı sağlayacağına vurgu yaptı. Can; “Yakın gelecekte, elektrikli araç şarj istasyonlarının artık sadece bir lüks değil, temel bir gereklilik haline geleceği görülüyor. Geliştirmeciler, yatırımcılar bu ihtiyacı dikkate almak, projelendirmek ve uygulamak durumundalar.” dedi. Mevcutta var olan örneklerde şarj cihazlarının sık sık kullanım dışı kaldığı, hata verdiği ve bozulduğuna bu durumun da bina sakinleri ve bina yönetimini sıkıntıya soktuğuna da dikkat çeken Korhan Can, bu konuya ciddi olarak eğilen ve yatırım yapan gayrimenkul sektörü oyuncularının kısa orta vadede kazanan ve fark yaratan taraf olacağını da belirtti.

ABD’nin bu konudaki yaptığı adımlar hakkında da bilgi veren Can şunları söyledi: “Şimdiki bazı uygulamalarda bina yönetimlerindeki görevliler şarj istasyonu uzmanı olmadıkları ve sorun giderme konusunda bilgi sahibi olmadıklarından gayrimenkul projesi yönetimini ve konut sakinleri için genel bir memnuniyetsizlik yaratıyor. Ancak tüm bunlara rağmen, gayrimenkul geliştiriciler ve yatırımcılar, talebin artmasıyla birlikte elektrikli araç şarj istasyonu için gerekli adımları atmak durumunda olacak. ABD Enerji Bakanlığı, 25 veya daha fazla park yeri olan binalarda, otopark kapasitesinin %20’si için elektrikli araç şarj altyapısı sağlamasını gerektiren yasal düzenlemeyi kabul etti. Öyle ki; yine ABD’de yapılan çalışmalar, elektrikli araçların satışlarının 2030 yılına kadar neredeyse %30’unu oluşturmasını beklendiğini gösteriyor. Bu nedenle evlerinde elektrikli araçlarını şarj etmek için bir yer arayacak bina sakinlerinin sayısı kaçınılmaz olarak artacaktır.”

Şarj İstasyonları Ticari Gayrimenkul Sektörü İçin De Ciddi Fırsatlar Barındırıyor…

Şarj istasyonlarının yalnızca konut sektörüne değil ticari gayrimenkul sektörüne de ciddi fırsatlar sunduğuna işaret eden Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Korhan Can; şarj istasyonu alt yapısı oluşturabilmek için gerekli altyapı ve şebeke harcamalarının istasyon başına 5.000 ila 15.000 dolar arasında maliyet oluşturduğu bilgisini de verdi. Can, şarj istasyonlarının avantajları ve sektöre katacağı fırsatları ise şu sözlerle aktardı: “Akaryakıt istasyonlarındaki dolum süresinin aksine, elektrikli araçların şarj olması için en az yarım saat gerektirdiğinden, bu da müşterinin zaman geçirebilmesi için birtakım ihtiyaçlar doğurur. Şarj istasyonlarının neredeyse her yerde kurulabilir olması, perakendecilere daha fazla yaya trafiği çekme ve site üzerinde geçirilen süreyi artırma fırsatı veriyor. Mevcut dönemde elektrikli araç sahiplerinin üst gelir grubu olması nedeniyle, şarj istasyonlarının kurulumu daha yüksek gelirli müşterileri çekmeye yardımcı olacaktır.”

Yapılan araştırmaların sürücülerin araçlarını bir alışveriş merkezi veya herhangi bir perakende ortamında şarj ettiklerinde, %90’ının bir mal veya hizmet satın alma eğiliminde olduklarını gösterdiğini de belirten Can; “Bu nedenle şarj istasyonları sunan ticari gayrimenkuller, arabalarını şarj etmek isteyen yeni müşterileri çekme konusunda daha avantajlı olacaktır. Bu hizmet yaygınlaşmadan önce harekete geçen şirketler, mülklerine değer katacaklar ve rekabetlerinde bir avantaj sağlayacaklardır” dedi.

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın