Hibya Haber Ajansı stüdyolarında Can Pamir’in moderatörlüğünde ‘Piyasa Sohbetleri’ yayını hibya.com ve Hibya ağında gerçekleşti.
Onur Altın, kur ve faizdeki dengesizlikler hakkında “Son dönemde özellikle kredi faizlerine bakıldığında oradaki tutarsızlık net bir şekilde görülüyor. Mevduat faizleri şu anda yıllık bazda yüzde 30’lara kadar yükselmişken ihtiyaç kredisi faizlerinin özellikle son haftalarda yüzde 26’lara geri çekildiğini izledik. Ben bu durumun geçici olduğunu düşünüyorum. Kredi faizlerinde tekrardan yukarı yönlü hareket eğilimlerinin hızlanmasını bekliyorum. Özellikle ihtiyaç kredileri tarafında. Ticari kredilerde son haftalarda bir zıplama vardı yüzde 16’lardan 19’lara doğru. Konut kredi faizleri yatay seyrediyordu, son dönemde hala aynı şekilde gidiyor. Bunun dışında faizlerin bu durumu sürdürülebilir olmayacaktır.” dedi.
Faizlerin kalıcı olarak aşağıya düşmeyeceğine dikkat çeken Altın, “Düşmesinin mümkünatı yok. Biz uzun süredir şunu söylüyorduk politika faiz ile piyasa faizleri birbirinden çok ayrıştı. Baskılama yapılırsa ve belli noktalarda likidite sağlanmazsa geldiğimiz nokta bu olur.” diye konuştu.
Seçimlerden sonra mevcut iktidar kalırsa faiz artışına gidilebileceğini düşünmediğini söyleyen Altın, şöyle devam etti:
“Buna yönelik bütün politikalarınızı oluşturmanız lazım. Son 2018’den beri kura dayalı stratejinizi komple terk etmelisiniz. Bugün uyguladığınız ekonomik modellerin hepsini komple terk etmelisiniz. Bizim her zaman söylediğimiz ekonomi bilimine dayalı yöntemlere geçmeniz lazım bunu şimdi tercih ederseniz kademeli bir şekilde artış görebiliriz. Ama ben kademeli artışın yapılmasına karşıyım çünkü kademeli artış hiçbir zaman piyasada şok etkisi yaratmaz. Enflasyon baskını kırmanız için şok tedavisi uygulanması lazım. Etki yaratabilmek için bir kere de arttırılması lazım.”
Kur tarafında kuru düşürebilmek için ara malı üreticisi olunması gerektiğini belirten Altın, “Hammaddeye bakıldığında Türkiye yüzde 45 dışa bağımlı, enerjide yüzde 90 dışa bağımlı, genel ithalatta yüzde 75 dışa bağımlı. Yüzde 75 dışa bağımlı olduğunuz nokta da kur düşürülmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Altın, seçimlerden sonra iktidar değişirse kurda bir değişiklik olacağını zannetmediğini ifade ederek, “Kalıcı bir düşüşün olabileceğini mümkün görmüyorum. Artış muhakkak olacak çünkü baskılanmış bir kur ile karşı karşıyayız. Bunu da her gün yavaş yavaş yukarı doğru giden kurdan anlıyoruz. Küresel piyasalarda dolar endeksinin değer kazandığı zamanlarda bizim kurumuz yataya alıyor rezervlerimiz artıyor. Demek ki merkez bankası arka tarafta rezerv biriktirmeye başlıyor. Dolar endeksi yükselmeye başladığında rezervler azalıyor bununla birlikte kur da küçük küçük artıyor. Eğer ki bu rezervler azalıyorsa burada net satışların olduğunu görüyoruz. Kurdaki yukarı doğru küçük küçük etkiler en azından seçimlere kadar devam edecektir.” şeklinde konuştu.
Dövizde likidite krizi olabileceğine işaret eden Altın, “Çünkü cari açığınız 50 milyar doların üzerinde ise dış ticaret açığınız eksi 118 milyar dolarla cumhuriyet tarihi rekoru kırıyorsa bunun yanında bir de 10 milyar dolarlık depremin maliyeti ekleniyorsa bu sürdürülebilir değil.” dedi.
Altın, enflasyon tarafında da ciddi bir sıkıntıya doğru gidildiğini dile getirerek,“Dolar TL’nin maliyetine bağlı bizim enflasyon hesaplamamız. Tam olarak seviye vermesem de şunu net bi şekilde söyleyebilirim Mayıstan sonra baz etkisi de bitiyor. Belki birkaç ay daha baz etkisini göreceğiz belki 55’lerden 45’lere çekileceğiz ama mayıstan itibaren hızlı bir şekilde yukarı doğru yükselen bir enflasyonla karşı karşıya kalacağız.” ifadelerini kullandı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.