İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile bir açıklamada bulundu. Başkan Zeytinoğlu, Dünya Kadınlar Günü’nün toplumda kadınların konumunu ilerletmek ve her alanda eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için hep birlikte düşünmemiz gereken bir gün olduğunu söyledi. Başkan Zeytinoğlu, deprem gibi afetler ve krizlerde kadınların ekonomide aktif olarak yer aldığı, siyasette temsil edildiği ve görev aldığı, eşit birer vatandaş olarak ayrımcılığa uğramadığı toplumların bu tür dönemleri çok daha rahatlıkla atlatabildiğini ifade etti. Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi:
“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü toplumların yapı taşları olan kadınların konumunu ve eşitlik konusunu düşünmek için önemli bir fırsat sunuyor. Tabi ki bu konu 365 gün gündemimizde olmalı. Türkiye’nin bir parçası olmayı hedeflediği ve yakın ilişki içinde olduğu AB ortalaması ile karşılaştırdığımızda kadın istihdam oranı hala çok düşük. AB ortalaması %66 civarında iken, Türkiye’de bu oran TÜİK verilerine göre %28 gibi son derece düşük bir oranda gerçekleşmiş. Kadınların saat başı aldıkları brüt ücretlerde de erkeklere oranla %14 ile 15 civarında daha az ücret aldıkları görülüyor. Bu oran Türkiye’de de %15 ila 20 arasında değişiyor. ILO verilerine göre kadınların iş hayatında kalma süresi de daha düşük. Erkeklerde bu 39 yıl iken kadınlarda 19 yıla düşüyor. Kayıt dışı istihdamda ise kadınların oranı daha yüksek. Tarım dışı kayıt dışılık oranı erkeklerde %19,5 iken, kadınlarda bu oran %30 olarak kaydediliyor. Ev işi, çocuk ve yaşlı bakımı, tarımda ve aile işletmelerinde ücretsiz çalışan kadınların emeği görünmeyen emek olarak ekonomide yer alırken, kadınların refahları ve özgürlükleri için bir araca dönüşemiyor. Kadınların siyasette temsili de çok düşük. TBMM’de kadın milletvekili oranı %17,1 ile 188 ülke arasında 129’uncu sırada. Kadınların yönetim kurullarındaki oranı da oldukça düşük ve %16,7 olarak tespit edilmiş. Bu tablonun hızla daha iyiye doğru değişmesi sadece kadınlar için değil, tüm toplumun refahı ve ilerlemesi için büyük önem taşıyor. Kadınların güçlü ve kendine yeterli olması, toplum hayatında, ekonomide ve siyasette aktif yer alması, kriz dönemlerinde de dirençli bir toplumun anahtarıdır. 6 Şubat depremi sonrasında içinden geçtiğimiz zorlu dönemde gerek depremden etkilenen bölgelerdeki kadınların dayanıklılığı gerekse yardım ve destek faaliyetlerinde yer alan kadınların özverili çalışmaları böyle dönemleri atlatmak için en büyük artı değeri oluşturuyor”.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.