Jeopolitik değişimlerin siber güvenlik trendlerine etkisi, Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı (ENISA) tarafından yayımlanan bir raporla doğrulandı. 2022’de değişken jeopolitiğin siber güvenlik tehdit ortamındaki trendleri belirlediğine dikkat çekilen raporda, fidye yazılımlarının her ay 10 terabayt verinin çalınmasına sebep olduğu da vurgulandı. |
Küresel gerginlikler, dış politika değişimleri ve uluslararası ilişkiler, Avrupa’da bir savaşın yaşandığı 2022’de siber güvenlik trendlerine yön verdi. Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı ENISA tarafından yayımlanan raporda, jeopolitik değişimlerin siber savaşı da beraberinde getirdiğine dikkat çekilirken, fidye yazılımlarının her ay 10 terabayt verinin çalınmasına sebep olduğu dile getirildi. Fidye saldırılarının en önemli tehdit unsurlarından biri olmayı sürdürdüğünü vurgulayan rapora göre, devlet destekli siber suçlular ve bilgisayar korsanları Temmuz 2021 – Temmuz 2022 aralığında tehdit aktörleri arasında öne çıktı.
Küresel standartlarda DNS güvenliği çözümleri sunan DNSSense’in (önceki adıyla Roksit) Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’dan sorumlu Satış Lideri Hüseyin Erdal, değişen tehdit ekosistemine ilişkin görüşlerini ve DNSSense’in 2023 hedeflerini paylaştı.
Bugün savaşın yalnızca sahada ya da ekonomik ve politik ilişkilerde görülmediğine dikkat çeken Hüseyin Erdal, “Örneğin geçtiğimiz yıl şubat ayında ünlü hacker topluluğu Anonymous, Rusya’ya karşı bir siber savaş ilan etmişti. Hükümet destekli veya bağımsız hacker grupları, uluslararası ilişkilerden hareketle sistemli saldırılar düzenleyebiliyor” dedi.
CIS ülkelerinde DNS güvenliği yatırımları hız kazanacak
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından güncellenen verilerle yayımlanan Küresel Siber Güvenlik Endeksi’nde, toplam puan açısından ilk 20 ülke arasında Bağımsız Devlet Topluluğu (BDT – CIS) ülkelerinden yalnızca Rusya’nın olduğu görüldü. Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın bu sıralamada “gelişmekte olan ülkeler” arasında sayıldığını vurgulayan Hüseyin Erdal, “Hükümetlerin küresel gelişmelere karşı tutumları, işletmelerin operasyonlarına doğrudan etki edebiliyor. Gerilimlerin sürdüğü ve küreselleşme kavramının sınırlarının yeniden çizildiği bir dünyada, saydığım ülkelerde de başta DNS güvenliği olmak üzere siber güvenlik yatırımlarının hız kazanacağını düşünüyoruz” dedi.
DNSSense’in (önceki adıyla Roksit) Türkiye’nin yanı sıra CIS ülkelerini de öncelikli pazarlarımız arasında gördüğüne değinen Erdal, “Odaklandığımız ülkeler arasında Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve diğer CIS ülkeleri öne çıkıyor. 2022’nin ikinci yarısında bu yöndeki yatırımlarımızı hızlandırdık ve CIS bölgesinedeki her ülkede ülke özelinde uzmana arkadaşlarımızın istihdamını gerçekleştirdik. Bu yılın sonuna CIS ekibimizi Türkiye ekibi haricinde 20 kişiye çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan Suudi Arabistan’da yerel bir veri merkezi kurarak ülkenin regülasyonlarına tam uyumlu hale geldik. Afrika ve Ortadoğu operasyonlarımızı da genişletiyoruz” diye konuştu.
Partner Programı’yla etki alanını artırıyor
DNS güvenliği alanındaki çözümleri daha çok coğrafyada, daha çok işletmeye ulaştırmaya odaklandıklarını söyleyen DNSSense Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’dan sorumlu Satış Lideri Hüseyin Erdal, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “DNS güvenliğinde uzmanlaşan şirketimiz için 2023’ün önemli başlıklarından biri de güçlü teknoloji sağlayıcılarıyla birlikte kuracağımız partner ağı olacak. Bizimle benzer vizyonları paylaşan sağlayıcıların ürün portföylerine DNSSense’in uçtan uca DNS güvenliği vaat eden çözümlerini dahil ederek, bu konudaki küresel farkındalığa katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
HTTP, HTTPS, SMTP ve IoT gibi birçok protokol tarafından kullanılan DNS katmanı, doğru izlendiğinde siber güvenlik zafiyetlerinin tespiti açısından nitelikli bir kaynağa dönüşüyor. DNSSense olarak DNS log analizi maliyetlerini düşüren DNSEye, DNS kaynaklı saldırılara karşı bulut tabanlı koruma sağlayan DNSDome ve yapay zeka destekli domain sınıflandırma çözümü Cyber X-Ray’le işletmelerin kurumsal ağlarını iç ve dış tehditlere karşı koruyoruz. Özellikle kurumsal ağlara yetkili erişebilen ve kötü niyetli davranışlarının tespiti bu sebeple zor olan iç tehditlerin oluşturacağı riskleri bertaraf etmenin yolu DNS güvenliği çözümlerinden geçiyor.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.