Yurt içi piyasalarda volatilitenin arttığı ve negatif ayrışmaların öne çıktığı bir hafta geride kalırken yeni haftada önem derecesi son derece yüksek konu başlıklarının olması hareketliliğin sürebileceğine işaret ediyor. Bu noktada içeride yoğunluğu artmaya başlayacak dördüncü çeyrek bilançoları ve Ocak ayı TÜFE rakamı öne çıkarken yurt dışında Fed, ECB ve BoE toplantıları takip edilecek. Makroekonomi tarafında ise piyasaları yoğun bir veri akışı beklerken özellikle ABD istihdam rakamlarının vereceği sinyalleri yakından takip edeceğiz.

TÜİK Ocak ayı enflasyon rakamlarını Cuma günü açıklayacak. Aralık ayında enflasyon %2,6 olan piyasa beklentisinin belirgin şekilde altında kalarak %1,18 oranında artış göstermiş ve böylece yıllık enflasyon rakamı %84,39 seviyesinden baz etkisinin kuvvetli desteği ile %64,27’ye gerileyerek TCMB’nin 2022 sonu tahmini olan %65,2 seviyesinin altında gerçekleşmişti. Enflasyonda lehte baz etkisi Ocak ayında çok daha belirgin olmak üzere özellikle yılın ilk yarısında güçlü kalmaya devam edecek. Bu kapsamda aşağı yönlü eğilimin sürme ihtimali son derece yüksek görünüyor. Yıl sonu tahminlerine baktığımızda ise piyasa beklentisinin ağırlıklı olarak %40 civarında seyretmesi dikkat çekiyor. Buna karşın TCMB’nin 2023 sonu enflasyon tahmini ise %22,3 seviyesinde bulunuyor.

Yurt dışında ise bu hafta merkez bankalarının toplantıları öne çıkıyor. Bu kapsamda Çarşamba günü sonuçlanacak Fed toplantısının ardından Perşembe günü ise ECB ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) toplantılarını takip edeceğiz. Üç bankanın da faiz oranlarında artırıma gitmesi beklenirken Fed’in 25, ECB ve BoE’nin ise 50 baz puanlık artırımlar yapacağı tahmin ediliyor. Bu oranlar büyük ölçüde fiyatlandığı için faiz kararından çok piyasalar artırımların hangi noktada son bulacağına dair ipuçları arayacaktır. Üç karar da önemli olmakla birlikte piyasaların odak noktasında ise elbette ki Fed’in vereceği mesajlar olacaktır.

Makroekonomi tarafında yoğun bir veri akışı olsa da özellikle ABD tarım dışı rakamının bir adım öne çıktığını görüyoruz. Ortalama piyasa beklentisi önceki ay 223 bin kişi artış gösteren tarım dışı istihdama Ocak ayında 175 bin kişinin daha ekleneceği yönünde. İşsizlik oranının ise %3,5’ten %3,6’ya yükselmesi bekleniyor. Genel hatlarıyla bakıldığında Fed’in agresif faiz artırımlarına karşın istihdam rakamlarının son dönemde oldukça kuvvetli kalmaya devam etmesi dikkat çekiyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde enflasyonu besleyen unsurlardan biri olan istihdamın güçlü bir tablo çizmesi negatif bir algı yaratabilir. Ancak her ne kadar verilerin önemi yüksek olsa da rakamların Fed toplantısından sonra açıklanacağını düşünürsek yaratabileceği etki önceki aylara kıyasla daha limitli kalabilir.

TL: Gelişmekte olan ülke para birimleri geride bıraktığımız haftada dolar karşısında ılımlı bir görünüm sergilerken son dönemde yurt dışındaki fiyat hareketlerine çok fazla iştirak etmeyen TL ise dolar karşısında 18,80’in hemen üzerinde sakin seyrini sürdürdü. Yeni haftada önde gelen merkez bankalarının toplantıları döviz piyasasında hareketliliği artırabilecek olsa da bunun TL’ye yansımalarının bir kez daha sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz. Ocak ayı iç borçlanma programını tamamlayan Hazine ise bugün piyasaya 320 milyon TL tutarında ödeme yapacak. Ayrıca Hazine bu hafta Ocak ayı iç borçlanma programını da açıklayacak. Son açıklanan programa göre Şubat ayında ise 32,5 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 40 milyar TL’lik iç borçlanma yapılması planlanıyordu.

Borsa İstanbul: Geçen hafta %5’in üzerinde değer kaybeden BIST-100 endeksi yurt dışı piyasalardan da belirgin şekilde negatif ayrıştı. Bu zayıflıkta hem son alınan kararların bankacılık sistemi üzerinde negatif etki yaratabileceğine yönelik beklentiler hem de giderek yaklaşan seçim süreci öncesinde risk iştahının zayıflaması etkili olmuş görünüyor. Teknik açıdan bakıldığında ise endeksin yaşanan kayıplara karşın 5000 puanın üzerinde tutunmaya devam etmesi dikkat çekici olsa da oluşan kırılganlık göz önünde bulundurulduğunda en azından daha ılımlı bir zemin oluşması için ilk etapta 5250 puanın üzerinde seviyeler görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun gerçekleşmediği bir senaryoda aşağı yönlü riskler geçerli kalmaya devam edecektir. Öte yandan ARCLK ile başlayan bilanço sezonu ise bu hafta özellikle bankacılık sektörü öncülüğünde devam edecek. Bu hafta AKBNK, GARAN, YKBNK ve TOASO dördüncü çeyrek sonuçlarını açıklayacak. Araştırma kapsamımızdaki bankaların 4Ç22’de %17 ç/ç ve %309 y/y artışla, toplam 89,6 milyar TL net kâr açıklamalarını bekliyoruz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın