Doğadaki binlerce canlıya zarar veren ve insan vücudundaki genetiğin bozulmasına yol açan mikroplastik atıkların miktarı gün geçtikçe artıyor. European Environment Agency’nin yayımladığı veriler, okyanusların tabanında 14 milyon tondan fazla mikroplastiğin varlığına işaret ederken, mikroplastiklerin yalnızca doğada değil insan kanında da bulunduğuna dikkat çekiyor.

Beş milimetreden küçük plastik atık parçaları olarak tanımlanan mikroplastik atıkların miktarı her geçen gün artıyor. European Environment Agency’nin yayımladığı verilere göre, okyanusların tabanında 14 milyon tondan fazla mikroplastik birikmiştir. Yapılan araştırmalar mikroplastiklerin yalnızca doğada değil insan kanında da bulunduğuna işaret etmektedir. Bilim insanlarının bu durumu engellemeye yönelik çalışmaları devam ederken, Türkiye’deki üniversitelerin geliştirdiği araştırma projeleri mikroplastiklere karşı sürdürülebilir girişimleri küresel çapta destekliyor. 

Son olarak TED Üniversitesi’nin (TEDÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Numanoğlu Genç yürütücülüğünde hazırlanan ve farklı disiplinlerden üyelerin araştırmacı olarak yer aldığı “Düzenli ve Düzensiz Şekilli Mikroplastik Parçacıkların Çökelme Hızlarının Deneysel, Sayısal ve Derin Öğrenmeye Dayanan Yöntemlerle Araştırılması” başlıklı araştırma projesi teklifi, TÜBİTAK ARDEB 1001 programı kapsamında kabul aldı. TÜBİTAK tarafından 32 ay boyunca desteklenecek projede modelleme çalışmalarında güvenilir bir şekilde kullanılabilecek ve tüm mikroplastik türleri için geçerli olacak çökelme hızı hesaplama yönteminin geliştirilmesi hedefleniyor. 

Mikroplastikler insan vücudunda genetik bozukluklara yol açıyor”

Mikroplastiklerin son yılların en önemli çevresel problemlerden biri olduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Numanoğlu Genç, projeye dair ayrıntıları şu sözlerle paylaşıyor: “Mikroplastik atıkların çevredeki miktarı giderek artmaktadır. Mikroplastik atıklar tükettiğimiz besinlerde dahi görülmektedir. Mikroplastikler insan vücudunda genetik bozukluklara sebep olurken, doğadaki canlıların da yaşamını yitirmesine yol açıyor. Öyle ki ülkemizin de uzun kıyılara sahip olduğu Akdeniz’de büyük miktarda mikroplastik kirliliği olduğu ve komşu ülkelerin bu durumun önlenmesine yönelik planlar oluşturduğu biliniyor. Biz de mikroplastik kirliliğinin kaynaklarının belirlenmesi, deniz suyuna ulaşma potansiyelinin saptanması, risklerinin hesaplanması ve kirliliğin engellenmesi gerekliliğinden yola çıkarak bir proje geliştirdik ve proje teklifimiz TÜBİTAK tarafından 32 ay desteklenmeye layık görüldü.”

Proje, karar vericilere bilgi kaynağı olacak

Araştırma projesi sonuçlarının karar verici ve uygulayıcılara kullanabilecekleri bir bilgi kaynağı olacağını belirten Doç. Dr. Aslı Numanoğlu Genç, “Projemiz ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakata Uyum kapsamında TÜBİTAK öncelikli Ar-Ge ve yenilik konularında oluşturulan “İklim Değişikliği Dahil Su Ekosistemlerini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi, Etkilerinin Azaltılması ve Sürdürülebilirliğini Sağlayan Su Yönetim Modellerinin ve Restorasyonlarına Katkı Sağlayacak Çözümlerin Geliştirilmesi” başlığına da katkıda bulunacak. Üniversitemizin İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Kökpınar, Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Çağıl Kandemir, Dr. Öğr. Üyesi Onur Baş, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Gökçe Nur Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü’nden de Prof. Dr. Hatice Kaplan Can ve Çankaya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Göğüş projemizde yer almaktadır. Projede yer alan  tüm değerli akademisyenlere katkıları için şimdiden teşekkür ediyoruz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın