Piyasalar yoğun bir günü geride bırakırken TCMB yılın ilk Enflasyon Raporu’nu yayımladı. Raporda enflasyon tahminleri değişiklik göstermedi. Buna göre TCMB’nin 2023 ve 2024 yıl sonu TÜFE beklentisi sırasıyla %22,3 ve %8,8 olarak kaldı. Günün bir diğer önemli konu başlığında Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin “kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması” başvurusunu reddetmesi anlamlı bir etki yaratmadı. Ancak hafta başından bu yana özellikle bankacılık sektörü üzerindeki baskıyla %5’e yakın değer kaybeden Borsa İstanbul’da negatif ayrışmanın devam ettiğini görüyoruz.

Makroekonomik veri tarafında ise ABD büyüme rakamını izledik.  Ülkede GSYH büyüme oranı 4Ç22’de %2,6 olan beklentiyi geride bırakarak %2,9 olarak gerçekleşti. Bu durum faiz artırımlarına rağmen ekonomi üzerindeki baskının beklenenden daha limitli kalabileceğine yönelik tahminleri güçlendirir nitelikte. Ancak bu rakamın karşılaştırma yapmayı kolaylaştırmak için kullanılan yıllıklandırılmış bir rakam olduğunun ve gerçek büyüme oranının %0,7 olduğunun altını çizmek isteriz.

Haftanın son işlem gününde en önemli gündem maddesini ise Fed’in favori enflasyon göstergesi olan PCE endeksini takip edeceğiz. Verinin sürpriz yapma ihtimali oldukça düşük görünüyor. Öyle ki TÜFE rakamı PCE’den önce açıklanıyor ve genel olarak iki veri birbiri ile uyumlu seyrediyor. Dolayısıyla aşağı yönlü eğilimine devam eden TÜFE’ye paralel olarak PCE’de de yıllık bazda hem manşet rakamın (%5,5’ten %5,0’e) hem de çekirdek rakamın (%4,7’den %4,4’e) aşağı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor.

TL: Enflasyon Raporu da dahil olmak üzere TCMB’den gelen açıklamalara önemli bir tepki vermeyen TL dolar karşısında gün boyu 18,81 civarında işlem gördü. Kurda bir süredir olduğu gibi hafif yukarı yönlü bir eğilim sergilenme ihtimalini yüksek bulmaya devam ediyoruz. Bu noktada Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin Aralık ayı ortasında 500 baz puanın altına kısa bir süre sarktıktan sonra yönünü yukarı çevirerek mevcut durumda 560 baz puana yakın seyrettiğini de hatırlatmak isteriz. Öte yandan TCMB tarafından yayımlanan haftalık para ve banka istatistiklerine göre 20 Ocak itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 29 milyon dolar azalışla 79 milyar 154 milyon dolara indi.

Borsa İstanbul: TCMB’den bankalara gönderilen yazıda kur korumalı mevduat işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altında olmamak koşuluyla bankalar tarafından belirlenebileceği ifade edildi. Bu durum daha yüksek faiz oranları oluşmasına neden olabileceği ve bilançolara negatif yansıyabileceği için açıklamanın ardından bankacılık hisseleri üzerinde baskı oluştuğunu gördük. Öte yandan Anayasa Mahkemesi ise HDP’nin “kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması” başvurusunu reddetti. Açıklamanın hisse senetleri üzerinde anlamlı bir etki yaratmadığını gördük. Teknik açıdan bakıldığında endeksin 5150 desteğinin üzerinde kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu durum kısa vadede daha fazla bozulmanın önünde geçse de zayıflıktan çıkılması için tek başına yeterli değil. Bu noktada ilk etapta 5425-5450 direncini izlemeye devam ediyoruz. Hafta başından bu yana bakıldığında endeksin %5’e yaklaşan kayıpla yurt dışından negatif ayrıştığını görüyoruz. Yatırımcıların hafta sonu riskinden kaçınmak isteyebileceklerini de göz önünde bulundurursak haftanın son işlem gününde kayıplar azaltılmaya çalışılsa da büyük resimde net bir değişim göremeyebiliriz.

BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI

Günü 6004.25 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5963, 5915, 5873 ve 5825 destek olarak izlenebilir. 6047, 6095, 6137 ve 6185 ise direnç noktalarını oluşturuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın