Hububat ve bakliyatta Cumhuriyet’in 100. yılında rekor hedef 

Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü 2022 yılında yüzde 25,4 artışla 11,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) ise yılı yüzde 22,4 oranında artış ile 3,3 milyar dolarlık ihracatla tamamladı. 2023’te yüzde 30’luk bir artışla 15 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için otoriteden rekabetçi kur, finansmana daha kolay erişim, navlun fiyatları ve ekipman desteği talep ettiklerini belirten İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; fuarlar, satın alma heyetleri, yurt dışında yayınlanan Türk dizilerinde yerli ürün tanıtımı, yaşanan mevzuatsal sıkıntılar ve problemlerin çözümleriyle ilgili adımlar atarak Türkiye’nin 100’üncü yılında ihracatta rekorlar kırabileceklerini belirtti.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin katıldığı toplantıda; 2022’de yapılan faaliyetler, 2023 hedefleri ve yeni yol haritası paylaşıldı. Navlun fiyatları, ekipman desteği ve finansal destek ile 2023 yılında ihracatın 15 milyar dolarlık seviyeye gelebileceğinin altını çizen İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; fuarlar, satın alma heyetleri, yurt dışında yayınlanan Türk dizilerinde yerli ürün tanıtımı, yaşanan mevzuatsal sıkıntılar ve problemlerin çözümleriyle ilgili adımlar atarak Türkiye’nin 100’üncü yılında ihracatta rekorlar kırabileceklerini belirtti. Kurun, uzun zamandan beri sabit olmasının ve TL maliyetlerindeki artışın ciddi sorun teşkil ettiğini ifade eden Taycı, “Maliyetlerin kurtarılabilmesi için kurların enflasyon oranında artması gerekiyor.” dedi.

İHBİR’in organize ettiği fuarlar dahil olmak üzere; 2022 yılında 12 fuara katıldıklarını belirten İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, “Bu fuarlarda en önemli farklılığımız, bizden önceki dönemlere oranla minimum iki katı üyemizle birlikte katıldık. 2022 yılının başında yaklaşık 7-8 kişilik bir üyeyle katılım sağlanan Moskova Fuarı’na, bu yıl 40’ın üzerinde firmayla katılıyoruz. 5 Şubat 2023 itibarıyla başlayacak Prodexpo Moskova Fuarı, aynı zamanda 2023 yılının da ilk organizasyonu olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, 20-24 Şubat arasında Dubai’de Gulfood fuarına da İHBİR üyesi olan 60’tan fazla firmamızla katılım sağlayacağız.” dedi.

İHBİR’İN İHRACATINDA YÜZDE 22,4 ARTIŞ

Geçen yılın ilk yarısında özellikle lojistik ve tedarikte ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren Taycı; İkinci yarı itibarıyla navlun fiyatları, muhtelif üretim, tedarik zorluklarının etkisiyle ihracatı azalan yakın coğrafyadaki birçok ülkenin yönünü Türkiye’ye çevirdiğini ve bunun da bir fırsat olduğunu belirtti. Avantaj ve dezavantajın birlikte yaşandığı bir yılı geride bıraktıklarını kaydeden Taycı; Avrupa ülkeleri, Afrika, Orta Doğu ve ABD’ye olan ihracatta önemli artışların yaşandığını ifade etti. Taycı, 2021 yılının 9 milyar 140 milyon dolarlık ihracat ile tamamlandığını, 2022 yılında bu rakamın yüzde 25,4 artışla 11,5 milyar dolara ulaştığını; İHBİR tarafında ise yüzde 22,4 oranında artış ile 3,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini söyledi.

TAHIL KORİDORU FIRSAT OLUŞTURDU

2022 yılının zor bir yıl olduğunu, pandemiyle başlayan küresel gıda krizinin iki kritik tarım ülkesi olan Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleştiğini açıklayan Taycı; “Özellikle tedarik zincirlerindeki bozulma, maliyet artışları, küresel enflasyonun etkisiyle artan fiyatlar da sektörü zora soktu. Türk hububat sektörü, küresel kriz yaşanırken iç talebi karşılamakla birlikte ihracatta yukarı yönlü ivmesini 2022 yılı boyunca devam ettirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve diplomatlarımızın yapmış olduğu girişimlerle açılan Tahıl Koridoru sayesinde; Ukrayna’nın tahıl ve hububat ürünlerinin dünyaya açılan köprüsü vaziyetinde çok önemli bir göreve, bir misyona girdik. Bu hem Türkiye adına hem de dünyada insanlık adına çok önemli bir işti. Türkiye burada dünyaya öncülük yaptı. 2022 yılı itibarıyla 15 milyon tonun üzerinde tahıl ve hububat ürünleri, bu koridor üzerinden dünya pazarlarına arz edildi.” diye konuştu.

HUBUBAT VE BAKLİYATTAN 200 ÜLKEYE İHRACAT

Savaş nedeniyle enerji fiyatlarında yaşanan artışlardan dolayı maliyetlerin kontrolünde zorlandıklarını ifade eden Taycı; “2022 yılında; özellikle Avrupa Birliği ülkelerine göre üretim gücümüz, maliyetlerimizin biraz daha uygun olması ve kaliteli ürünlerimiz sebebiyle dünya pazarlarında da tercih edilen bir ülke konumundaydık. Bunlar, bizim ihracattaki bu performansı göstermemizin en önemli sebepleri arasında. Bununla birlikte; oldukça proaktif bir çalışma izledik, birçok fuarlara katıldık, birçok ülkeden satın alma heyetlerini Türkiye’ye getirdik, sektörel ziyaretlerde bulunduk, kendi içimizde çalıştaylar düzenledik. Sorunlarımızın problemlerimizin neler olduğunu tespit edip otoriteye bunları dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Birlikte çözüm üretmeye çalıştık. Bir elimizde bavulumuz, diğer elimizde üretmekte olduğumuz ürünlerin numuneleriyle dünyanın farklı farklı ülkelerini, karış karış gezdik. Ülke çeşitliliği en fazla olan birliklerden bir tanesiyiz. Şu anda yaklaşık 200 ülkeye aktif ihracat gerçekleştirmekteyiz.” dedi.

EN FAZLA İHRACAT IRAK’A YAPILDI

Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün en fazla ihracat yaptığı ülkelerin Irak, Suriye, Yemen; İHBİR’in ise en fazla ihracat yaptığı ülkelerin Irak, ABD, İngiltere ve İsrail olduğunu söyleyen İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Taycı; ton satış rakamlarının hem tüm sektörler arasında hem de hububat sektörleri arasında İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin yukarıda olduğunu belirtti. Taycı, Türkiye geneli ihracat birim fiyatının 1,36 dolar olduğunu, bunun yanında İHBİR’in birim ihracat değerinin ise 1,80 dolar olduğu belirtti.

“CİROYU YÜZDE 20 YAPIYOR”

İHBİR’de cironun yüzde 80’lik hacmini, üye sayısının yüzde 20’lik bölümünün gerçekleştirdiğini söyleyen Taycı, “Yüzde 20’lik dilimdeki firmalar oldukça büyük hacimli, kamuoyunun tanıdığı firmalar. Ama yüzde 20’lik ciroyu oluşturan, yüzde 80’lik üyelerimiz içerisinde de çok muhteşem üretimleri olan fakat, yurt dışına tam olarak nasıl mal satacağını bilemeyen; ‘Nereden başlasam, ne yapsam?’ arayışları içerisinde olan, çevremizdeki bir iki tane ülkeye ihracat gerçekleştirmiş, diğer pazarlara nasıl açılacağını tam olarak bilemeyen birçok üyemiz var. İHBİR Yönetimi olarak; bu üyelerimizi kendimize hedef belirledik. 2022 yılında bu KOBİ ölçeğindeki firmalara, mevcut devlet teşviklerini, fuar teşviklerini anlatarak, bunlardan faydalandırarak yurt dışında götürebildiğimiz kadar önemli fuarlara dahil ettik. 2023 yılında yine hedefimiz, bugüne kadar bu faaliyetlere hiç katılmamış minimum 200 firmayı da bu aktivitelerin içerisine dahil etmek, onları yurt dışıyla tanıştırmak.” ifadelerini kullandı.

“BEKLENTİLER KARŞILANIRSA HEDEFE ULAŞILIR”

Dünya genelinde uzun süreden beri bahsedilen bir resesyon olduğunu, buna rağmen ihracat yaptıkları ürünlerde genel dünya pazarlarında iştahın kesilmediğini ifade eden Taycı, “2022 yılında yaşamış olduğumuz bazı olumsuzluklarla da karşı karşıya kaldık. Örneğin; şu anda ham maddeyle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Lojistik tarafında yaşanan sıkıntı tekrar normale dönüştü. Otoriteden beklediğimiz finansa erişim, navlun fiyatları ve ekipman desteği de alabilirsek yüzde 30’luk bir büyümeyle 11,5 milyar dolarlık gerçekleşen rakamlarımızı, 15 milyar dolar bandına çekebileceğimize inanıyoruz. Bununla da ilgili yine tekrar yurt içinde ve yurt dışında; üreticiyle dağıtıcı ve müşteriyi bir araya getirebileceğimiz bir sürü organizasyon planlıyoruz. Fuarlar, satın alma heyetleri, sektörel ziyaretler ve benzeri birçok aktivitemiz olacak.” dedi. Kurun, uzun zamandan beri sabit olmasının ve TL maliyetlerindeki artışın ciddi sorun teşkil ettiğini ifade eden Taycı, “Maliyetlerin kurtarılabilmesi için kurların enflasyon oranında artması gerekiyor.” dedi.

2023 YILI İÇİN BUĞDAY STOKU YETERLİ DÜZEYDE

Türkiye’de mevsimsel kuraklık yaşandığını ve herhangi bir ürünün bu durumdan şimdilik zarar görmediğini belirten İHBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şemsettin Memiş; “Arz noktasında herhangi bir sorunumuz yok. TMO dahil olmak üzere, lisanslı depoculuk sistemimiz üretici ve tüccarlar dahil hububatta, tahılda ve bakliyat ürünlerinde stoklarımızda yeterince ürün var. Şu anda stoklarda toplam 20 milyon tonun üzerinde buğday stoku var. Aslında ilk olarak ekim ayında yapılan, buğday ekimiyle ilgili ilk ihtiyaç olan yağışlar belirli bir miktarda alındı. Dolayısıyla buğdayın ihtiyacı olan yağış sağlandı. Fakat, tabii ki devamında ürünün de gelişebilmesi için yağışa ihtiyaç var. Önümüzde şubat, mart, nisan ayları var. O zamana kadar da inşallah beklediğimiz yağmur ve kar yağar.” İfadelerini kullandı.

FİYATLAR DÜŞMEYE BAŞLADI

Hububat ve bakliyat tarafında fiyatların şu an gayet makul sevilerde olduğunu belirten Memiş, “Fiyat yükselişleri dünyada olduğu gibi Türkiye’de de durdu. Şu an artıştan ziyade, kısmi fiyat indirimlerine gidiliyor. İndirimler yavaş yavaş piyasaya yansımaya başladı. Ramazan ayının da yaklaşmasıyla hem iç piyasada hem de ihracat tarafında hareketlilik bekliyoruz. Arz sıkıntısı ya da bir talep sıkıntısı şu anda söz konusu değil.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın