“Serçenin Gözyaşı” Filminin En Sert Karakteri “Geco” Olarak Karşımıza Çıkacak

Soydan Soydaş, 10 Mart’ta Vizyona Girecek “Serçenin Gözyaşı” Filminin En Sert Karakteri “Geco” Olarak Karşımıza Çıkacak…

“Ders Çıkaran Bir Toplum Değiliz…”

“Aramızda Çok Geco Var…”

Kadına şiddeti, dedikodu ve ön yargıların yıktığı ve paramparça ettiği hayatları konu alan “Serçenin Gözyaşı” filmi 10 Mart’ta vizyona giriyor. 1970’li yıllarda geçen gerçek yaşam öyküsünü anlatan film, etkileyici senaryosuyla olduğu kadar usta oyuncu kadrosuyla da dikkat çekecek. Ünlü oyuncu Soydan Soydaş’ı da filmde en sert karakterlerden biri “Geco” rolünde izleyeceğiz.

Soydaş, senaryoyu ilk okuduğunda “Geco” karakterinde paranın gücünü, onun içindeki hırsı ve vahşeti gördüğünü belirterek, “Geco izleyicilerin çok sevmeyeceği ve eleştireceği bir karakter. Biz duygusal bir topluma sahibiz. Ben ‘Arka Sokaklar’da Sancar başkanı oynadım. Bana Beşiktaş’ta saldırdılar. ‘Ülkeyi mahvettiniz gel buraya’ diyerek! Canlandırdığım karakterin sadece bu yönü düşündürüyor beni.” diye konuştu.

Soydaş ile Çanakkale’de “Serçenin Gözyaşı” filminin setinde bir araya geldik.

“BİR DEDİKODUYLA NELER OLUYOR?”

Kadına şiddetin vurgulandığı Serçenin Gözyaşı adlı dönem filminde önemli bir karakteri canlandırıyorsunuz. Neler söyleyeceksiniz?

Aslında bu filmde benim dikkatimi çeken köylünün tavrı. Köylü bir dedikoduyla işi nerelere getiriyor? Dedikoduyla hemen gaza gelenler ve linç girişimi…  Eskiden de aynıydı. Şimdi de çok değişiklik yok. Şimdi sosyal medya var. Artık her şeyi çekebiliyorsun, ifşa edebiliyorsun. Aslında bir şeylerden ders çıkarmak gerekiyor. Filmde geçen hikaye anlatılamayacak kadar korkunç… Ve gerçek hikaye olması da çok ilginç. Serçenin Gözyaşı’nın seyircide güzel bir iz bırakacağını düşünüyorum…

“GECO GİBİ ADAMLAR ÇOK”

“Geco” karakterine ruh veriyorsunuz. Bize biraz anlatır mısınız karakteri?

Her senaryoyu en az üç kere okurum. Hikayeyi anlatan aslında senaryonun sol tarafıdır. Diyaloglar da sizin iç durumunuz. Geco’yu ilk okuduğumda paranın gücünü gördüm aslında. Parasıyla her şeyi halleden insanlar vardır, güç onunmuş gibi davranırlar. Bütün insanların içerisinde ne yazık ki vahşet var… Bir köşede duruyor, bekliyor. Vahşeti çıkaranlar var, masum insanlar var. Her düşündüğümüz şeyi yapamayız, doğru değil, yapılmaz. Kötü kalpli bir adam Geco, kimse umurunda değil, önemli olan ondan nasıl yararlanırım, ne almak istiyorsa onu almaya çalışan bir adam. Bu kadar derinlere inmeye gerek yok, günümüzde de var mı böyle adamlar var.

“Geco” gibi bir karakteri canlandıracağınız için tepki almaktan korktunuz mu?

Performans oyunculuğunu seven bir yapıya sahibim. Zor ama eğer başarırsam kendimi daha iyi hissediyorum. İnandırıcılığı eğer karşı tarafa geçerse ben mutlu olurum o zaman. Biz oyuncuyuz, her rolü oynarız. Duygusal bir topluma sahibiz. Eleştiri okları tabii ki gelecektir, insanlar yolda gördüklerinde tepki gösterecektir bana. Ama sorun değil. İyi karakteri de kötü karakteri de canlandırmak bizim işimiz. Aslında hep belli bir yaşa göre, zengin tatlı yaramaz bir çocuk rolü geliyordu bana artık bu tür kötü karakter rolleri de gelmeye başladı. J

“DERS ÇIKARAN BİR TOPLUM DEĞİLİZ”

Şiddete nasıl dur diyeceğiz? Sanat dünyasına düşen görev nedir?

Önemli olan bu tür filmlerin artması ve bunlardan ders çıkarsın insanlar. Ders çıkaran bir toplum da değiliz aslında. Unutuyoruz biz, özeleştiri yapmak istiyoruz. Adamı mahvederiz, asarız, keseriz, 30 yıl sonra parka, caddeye adını veririz. Adaletsizlik çok fazla var her yerde var ama bizde yumak gibi olmuş, inanmak istemiyorsun.

15 DİZİ, 18 SİNEMA FİLMİ

Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?

1974 yılında Ankara Altındağ’da doğdum. Devlet Tiyatrosu’nda figürasyon ekibine girdim. Konya Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tiyatro üzerine eğitim aldım. İstanbul’da Lale Oraloğlu’nun tiyatrosunda 1.5 sene çalıştıktan sonra tekrar geri döndüm Ankara’ya. Barınamadım aslında biraz zor oldu İstanbul benim için. Sonra TRT’den “Dönme Dolap” diye bir diziden teklif geldi. 13. bölümde bitti. Ankara’ya geri döndüm. Ardından “Gümüş” dizisindeki Berk karakteri için yeniden İstanbul’a geldim. “Gümüş” uzun süre gitti. 14-15 dizide, 18 sinema filminde rol aldım. Tiyatro da yaptım. Tiyatro Kare’de çalıştım Nedim Saban ile. Dizi bizim can simidimizdir oyunculukta. En son 5 bölüm “Yasak Elma”da konuk oyuncu olarak yer aldım. Beyrut’ta da, MBC MasrTV için çekilen “Sacrificing th soul” filminde Türkiye’den oyuncu olarak sadece ben vardım. İnsan kaçakçısını canlandırdım. “Abdullah Oğuz’un “Çember” serisinin “Kalpsiz” filminde oynadım. Şu anda Show TV’de yayınlanan “Kızılcık Şerbeti” dizisinde Kayhan karakterini canlandırıyorum.

“SERÇENİN GÖZYAŞI” 10 MART’TA SİNEMALARDA…

Yapımcılığını Reborn TV/Çağla Başak Çobanoğlu, yönetmenliğini Aysun Akyüz Mehdiabbas’ın üstlendiği “Serçenin Gözyaşı”nın hikayesini, Gazeteci Ali Eyüboğlu kaleme aldı. 10 Mart’ta vizyona girecek filmin gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan senaryosunu ise Şengül Boybaş yazdı. Müzik dünyasının usta ismi Mazlum Çimen’in müziklerine imza attığı filmin psikolojik danışmanlığını ise Uzman Psikolog Yelda Başaran  yaptı.

“Serçenin Gözyaşı”, 1970’li yıllarda Anadolu’da geçen, kadına şiddet, dedikodu ve önyargıların parçaladığı hayatlardan kesitleri anlatıyor. Çekimleri Çanakkale ve İstanbul’da gerçekleştirilen filmde, Ezgi Şenler, Uğur Güneş, Yeşim Salkım, Tamer Karadağlı, Soydan Soydaş, Arzu Cabar, Sedef Şahin, Evren Erler, Kubilay Penbeklioğlu, Bilge Şen Ündüz, Özlem Gürses, Yağızkan Dikmen, Ahmet Sarsılmaz, Özgür Çağlayan İncesu, Burcu Yüce, Nilay Çömlekçi, Gülsüm Sayar, İbrahim Çavdar, Gökberk Bayındır, Fatih Altınışık, Yağmur Ceren Bulman, Burcu Baki, Sefa Demir, Mehmet Güler, Ergin Deveci, Sefa Şenel, Erberk Sezer, Erol Sertel, Şükrü Çetin, Muharrem Fındıcak, İsa-Musa Kadan ve Neslihan Rayman rol alıyor.

“Serçenin Gözyaşı” 10 Mart’ta Sinemalarda