Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, “Bizim bir bütün olarak konutta yakaladığımız Hafele Concept, dünyanın başka hiçbir yerinde yok. Bu fikrimizi dünyaya ihraç edeceğiz.” dedi.
Salgının ardından ortaya çıkan savaş nedeniyle Türkiye’nin temel ihracat pazarı olan Avrupa’da bir duraksama yaşandığını dile getiren Uytun, genel olarak tüm dünyada da enflasyonist ortam paralelinde resesyon işaretleri görüldüğünü söyledi.
Uytun, Türkiye özelinde ise nüfusun çok genç olduğunu ve yabancıların konut sektörüne ilgisinin sürdüğünü ifade ederek, “Türkiye, şu anda nispeten ucuz fiyatlarla alışveriş cenneti. Yabancıların ilgisi de canlı. Bu resesyon ortamında Türkiye ile ilgili endişem yok, diğer ülkelerden daha az etkileneceğimiz belli.” diye konuştu.
Hafele olarak bu yıl fiyatları enflasyon kadar artırmadıklarını vurgulayan Uytun, şunları kaydetti:
“Biz geçen yıl ‘Hafele çok pahalı’ algısını kırdık. Bu dönemi çok iyi yönettik. Verimlilik ve ürüne odaklandık. Sürdürülebilir ve daha az malzemeyle üretmeyi önceledik. Bunlar da bizim maliyetlerimizin azalmasına katkı sağladı ve daha az ürün fiyat artışına gittik. Baktığımızda Hafele Concept 2 yılda çok değişti. Konutta yeni bir standart haline geldi. Konutun içinde yaşam deneyimini değiştiren ve geliştiren tüm bu konforu, konutun satış fiyatının yüzde 0,7’sine denk getiriyoruz. Evrensel bir konut tasarlıyoruz. Yaşlısından hasta ve gencine kadar her kitleye hitap etmeye çalışıyoruz. ‘Evler daha nasıl işlevsel, estetik, ergonomik hale getirilir?’ üzerine emek harcıyoruz. Bunları yaptığımızda da evin değeri ciddi anlamda artarken, kullanıcıların yaşam standardı da olumlu anlamda değişiyor.”
“Nisan ayı gibi beyaz eşya konseptimizin Türkiye’de lansmanını yapacağız”
Hilmi Uytun, geçen yıl vitrifiye ürünlerini Türkiye’de müşterilerin beğenisine sunduklarını anımsatarak, bu sayede evde mutfak, banyo ve tuvalet tasarımının uyumlu hale geldiğini, tüm evi bir kombin gibi tasarlama imkanı sunduklarını kaydetti.
Renk seçeneklerinin de çok fazla olduğunu ve bu anlamda kadınların özgürlüğünü artırdıklarını vurgulayan Uytun, “Bir konut alınacaksa Hafele Concept’in imkanlarını gören tüketici, 4 milyon liralık bir ev için 25 bin lirayı da gözden çıkarabiliyor ve tercihini konfor olanağı daha fazla olan Hafele Concept’ten yana kullanabiliyor.” dedi.
Uytun, Hafele’nin 2022’de küresel çapta 2 milyar avroya yakın tasarım ve AR-GE’ye yatırım yaptığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu yıl nisan ayı gibi beyaz eşyanın da Türkiye’de lansmanını yapacağız. O zaman bir konutta kapı kolundan beyaz eşya düğmelerine kadar uyum yakalanacak. Baktığımızda Türk müteahhitleri dünyada ön sıralarda yer alıyor. Mobilyada da çok büyük ihracatçıyız. Biz de Hafele Türkiye olarak yarattığımız konseptimizi tüm dünyaya ihraç edeceğiz. Hafele Concept formatı, Türkiye üzerinden dünyaya yayılacak. Bizim bir bütün olarak konutta yakaladığımız Hafele Concept, dünyanın başka hiçbir yerinde yok. Türkiye ekibi olarak yaptığımız araştırmalar sonucu tüketici beklentileriyle yarattığımız bu fikir çok beğenildi. Bu fikrimizi dünyaya ihraç edeceğiz. Global çapta Hafele markası içinde Türkiye olarak çok iyi durumdayız ve 2023’te muhtemelen dünyada ilk 3’te yer alacağız.”
“Çin dışında büyüyebilecek en kapasiteli ülke biziz”
Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Uytun, insanın olduğu her yere dokunmaya çalıştıklarını, ürettikleri ürünlerle hayatı kolaylaştırmayı amaçladıklarını söyledi.
Süreçlerin dijitalleşmesine önemli bir yatırım yaptıklarını ve veri üzerinde çalıştıklarını aktaran Uytun, “Bu yıl iş süreçlerinde yapay zekayı kullanabilir hale geleceğiz. Hafele Türkiye olarak 160 kişilik ekibimizde de yüzde 16 büyüme hedefliyoruz.” dedi.
Türkiye ekonomisinin 2023 performansına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uytun, şunları kaydetti:
“Türkiye, konum olarak inanılmaz önemli bir noktada. Çin yerine alternatif ülke olarak da öne çıkmaya başladığımız için stratejik önemimiz giderek artıyor. Çin dışında büyüyebilecek en kapasiteli ülke biziz. Dolayısıyla yenilikçilik ve farklı iş fikirleriyle dünyaya yayılabiliriz. Dolayısıyla bizim bu yıl bütün enerjimizi, Çin’in ikame ülkesi olabileceğimizi anlatmaya ve ihracata vermemiz lazım. Nüfusumuz genç, turizm sektörümüz iyi durumda. İnsanlarımız çok çalışkan ve yaratıcı. Özel sektörümüz çok hızlı gelişiyor. Diğer taraftan Rusya-Ukrayna savaşının gidişatı öngörülemiyor. Bu belirsizlik ortamında da ekonomi açısından kur, faiz ve enflasyon sarmalının serbest piyasada oluşmasının sağlanması önemli. Bugüne kadar dünya tecrübesi gösterdi ki, serbest piyasa koşullarının yaratmadığı rakamlar sürdürülebilir olmuyor. İş insanına öngörülebilirlik lazım. Umuyorum ki tüm dünya ve Türkiye’de öngörülebilirliğin arttığı bir yıl olsun. İş insanları içinde de dünyada en aktif Türk insanıdır. Hayalperest değil ama olumlu olmak için sebebimiz çok.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.