Enflasyon ve istihdam göstergeleri Fed’in para politikasını belirleyen ana unsurlar olduğu için bugün açıklanacak olan ABD TÜFE rakamını makroekonomik tarafta haftanın en önemli konu başlığı olarak görüyoruz. Yıllık bazda bakıldığında ABD’de enflasyon Temmuz ayından bu yana arka arkaya 5 aydır yönünü aşağı çevirmiş olmasına karşın Fed’in %2’lik hedefinin belirgin şekilde uzağında seyretmeye devam ediyor. Geçmiş dönemlerdeki faiz artırımı döngülerine baktığımızda Fed’in özellikle 2000’li yıllardaki son iki döngüde politika faizi enflasyonun üzerinde olduğunda faiz artırımlarına son verdiğini görüyoruz. Dolayısıyla enflasyonun yönü Fed’in izleyeceği patikayı da doğrudan belirleme potansiyeline sahip. Bu noktada mevcut piyasa beklentisi yıllık bazda %7,1 seviyesinde bulunan enflasyonun TSİ 16.30’da açıklanacak rakamla birlikte %6,5 seviyesine gerileyeceği yönünde.

Fed’in son makroekonomik tahminlerine baktığımızda politika faizinin %5,1 seviyesine yükseltilmesinin beklendiğini görüyoruz. Bloomberg tahminlerinde ise yılın ilk çeyreğinde TÜFE’nin %5,9’a ikinci çeyrekte ise %4’e gerilemesinin bekleniyor. Dolayısıyla %5’in hemen üzerindeki politika faizi enflasyonu kontrol altında tutmak için yeterli olabilir. Ancak burada belirsizlik yaratan konu istihdamın ne derece güçlü seyredeceği ve enflasyonun beklentilere paralel hareket edip etmeyeceği. Dolayısıyla istihdam ve enflasyon göstergeleri başta olmak üzere makroekonomik verilerin piyasalarda volatilite yaratamaya devam edeceğini düşünüyoruz.

TL: TL açısından dün günün en önemli konu başlığı Kasım ayı cari işlemler dengesiydi. TCMB’nin açıkladığı verilere göre cari işlemler dengesi söz konusu ayda 3,7 milyar dolar açık verdi. Ortalama piyasa beklentisi 3,8 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu. Kasım ayı verisiyle birlikte yılın başından itibaren verilen açık 41,8 milyar dolara, son 12 aylık açık ise 45,0 milyar dolara yükselerek kötüleşme eğiliminin devam ettiğini gösterdi. Veri TL üzerinde anlamlı bir etki yaratmazken USD/TL kuru 18,80 seviyesinin hemen altındaki seyrini devam ettirdi. Genel olarak baktığımızda TL’nin görünümünde anlamlı bir farklılık görmüyor ve kurda sınırlı yukarı yönlü denemelerin büyük resmi bozmadan devam edebileceğini düşünüyoruz.

Borsa İstanbul: Son dönemde oldukça yüksek volatiliteye sahne olan Borsa İstanbul bu görünümünü dün de sürdürdü. Öyle ki açılışın ardından %2’yi aşan kazanımla 5090 puan seviyesinin üzerini gören BIST-100 endeksi kapanışa doğru ise %5 değer kaybı ile devre kesici uygulamasına takıldı. Aşağıdaki grafikte de görülebileceği gibi 10 günlük bazda bakıldığında endeksin tarihsel volatilitesi son 10 ayın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Dolayısıyla kısa vadede hareketliliğin bir süre daha yüksek seyretme ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekir. Teknik açıdan bakıldığında ise 4970 ve sonrasında 4740 puan seviyesinin altına inilmiş olmasını görünümü bozan bir gelişme olarak değerlendiriyor ve bu bölgede kalındıkça aşağı yönlü risklerin daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın