E-ticaret sektörünün gündeminde, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni ‘E-ticaret Kanunu’ndaki son değişiklikler var. Lisans ücreti, reklam, pazarlama ve lojistik kısıtlamaları en çok konuşulan maddeler arasında. Öte yandan e-ticarette tekelleşmeyi ve haksız rekabeti engellemeye yönelik adımlar atılmış olması sektörde memnuniyetle karşılanıyor. Yasanın, sektörde köklü bir değişime yol açması bekleniyor.

Yeni yasayla birlikte pazaryerlerinin üzerindeki maliyet baskısının daha çok artacağını ifade eden TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi ve Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “2023 yıl genelinde pazaryerlerinden çıkıp kendi sitesini açan firma sayısı artacaktır. Sektörde farklı iş kollarından çok fazla oyuncu var. Dijitalleşmeye odaklanan şirketler ve özellikle KOBİ’ler adeta e-ticarete akın ediyor. Türkiye’de 488.706 firma e-ticaret yaparken bunların 472.840 tanesi pazar yerlerinden satış yapıyor. Bu kadar hızlı büyüyen sektörde bazı düzenlemeler kaçınılmaz. E-ticarette haksız rekabetin ve tekelleşmenin önüne geçilmesini amaçlayan bu yeni düzenleme, sektörü domine eden işletmelerin gücünü sınırlandırmayı hedefliyor. Pazaryerlerine getirilen ekstra vergi, ceza ve reklam kısıtlamaları maliyetlerinin artmasına neden olacaktır. Maliyet artışlarını da satıcılara yansıtacaklardır. Bu nedenle önümüzdeki yıl pazar yerlerinde satış yapmak yerine kendi e-ticaret sitesini açarak satış yapan firma sayısında ciddi bir artış olmasını bekliyoruz. Örneğin tekstilde şu anda bile pazar yeri komisyon oranları yüzde 20. Buna maliyet artışlarından kaynaklı masraflar da eklendiğinde, belli bir süre sonra astarı yüzünden pahalıya gelebilir. Oysa bir satıcı kendi sitesini açsa, pazar yerlerinde yaptığı kadar satış yapmasını sağlayacak bir reklam harcaması cironun yüzde 5-15’i kadar olacaktır. Satıcıların kendi e-ticaret sitelerini açması her bakımdan daha avantajlı hale gelecek ve e-ticarette tekelleşme kırılacaktır. Üstelik bir pazaryerinde tedarikçi konumunda olan satıcılar kendi sitelerini açarak marka yaratma fırsatı yakalamış olacaktır” dedi.

Yeni yasayla beraber özellikle küçük oyuncular ile pazara yeni girecek oyuncuların önünün açılmasının hedeflendiğine değinen Çiğdemli, “Yeni düzenleme yüksek pazar gücüne sahip işletmelerin hareket alanlarının kısıtlanarak denetim ve gözetim altına alınmasını sağlayarak şeffaf ve adil bir rekabet ortamı sunacaktır” diye konuştu.

Çiğdemli, yeni yasa ile sektörde dönüşüme uğrayacak konu başlıklarını ise şu sözlerle özetledi:

“Zaten pazaryerlerindeki maliyetlerin ve komisyon oranlarının artmasından dolayı son bir iki yılda özellikle büyük hacimli tekstil markaları pazaryerlerini bırakarak kendi siteleri üzerinden satış yapmaya başlamıştı. Yeni yasayla bu trendin KOBİ’lere ve hatta bireysel satıcılara doğru inmeye başlayacağını göreceğiz. Öte yandan geneli yabancı şirketlerin kontrolünde olan pazaryerlerine aktarılan komisyon oranları ülkenin kendi iç dinamikleri içinde pay edilecek olması da ekosistem açısından büyük bir ivmelenme yaratacak ve yeni yerli markaların ortaya çıkmasına imkan sağlayacaktır. Büyük pazaryerlerinin reklam alanlarını kapatması da büyük bir sorundu. Yeni yasa ile reklam faaliyetlerinin kısıtlanması reklam olanaklarını tabana yayacaktır. Kanunun 8. maddesine göre ‘30 milyar işlem hacmi olan bir pazaryeri şirketi bu tutarın yüzde 2 tutarında, 30 milyar üzeri işlem hacmi olanlar da binde 3 oranında reklam verebilecekler. Yeni yasa ile aracılık faaliyetlerine de kısıtlama geliyor. Pazaryerleri artık eğitim, kültür sanat, spor, gayrimenkul ve araba alım satım gibi alanlarda faaliyet gösteremeyecek. Ayrıca kendi markalarını da satamayacaklar. Bunların dışında davranan e-ticaret şirketlerine 20 milyon lirayı bulan ağır cezalar söz konusu.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın