EGE PLASTİK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞENER GENÇER:

“İMALAT SANAYİSİNDE NİTELİKLİ İŞGÜCÜNE EN FAZLA İHTİYAÇ DUYAN SEKTÖRLER ARASINDA PLASTİK GELİYOR.”

“SORUN, KIDEM TAZMİNATI İÇİN KREDİ SAĞLAMAKLA BİTMİYOR.”

“ŞİRKETLERİMİZİN ÜRETİMLERİNDE ÇOK KRİTİK ÖNEM TAŞIYAN KIDEMLİ ÇALIŞANLARIN İŞGÜCÜ DIŞINDA KALMASI, ÜRETİME VE İHRACATA ZARAR VERİR.”

Üretim kapasitesi açısından Avrupa’da ikinci, dünya genelinde 7’inci büyük üretim gücüne sahip Türk Plastik sektörü, üretimde aktif görev alan deneyimli işgücünün EYT kapsamında emeklilik hakkı kazanmasının tedirginliğini yaşıyor.

Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, nitelikli ve yetişmiş işgücüne en fazla ihtiyaç duyan sektörlerin başında Plastik sektörünün geldiğine dikkat çekerek, “Bugün için firmalarımızın üretimlerini adeta sırtlayan, 20-25 yıl deneyime sahip çalışanlarımızın EYT kapsamında emekli olmaları ve çalışmaya devam etmemeleri halinde sektörümüzün üretim ve ihracatı büyük yara alabilir.” dedi.

SORUN PARA DEĞİL

Kısa süre sonra yaşanacak sorunun, işverenlere kıdem tazminatı için kredi desteği sağlanması ile bitmeyeceğini kaydeden Gençer, mesleki eğitime dayanan çok daha derin sorun yumağı ile karşı karşıya olduklarını belirtti. Türkiye’nin 2022 yılında ulaştığı 254,2 milyar dolar ihracat içerisinde Kimya sektörü ihracatının 33,5 milyar dolar ile ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Şener Gençer, Kimya ihracatı içinde en önemli payın Plastik sektörüne ait olduğunu anımsattı.

Sektörün ihracatta yaşadığı artış hızının, ülke ortalamasının yaklaşık üç katı olduğunu kaydeden Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı:

 “AŞAĞIDAN YETİŞMİŞ ARA İŞGÜCÜ GELMİYOR”

“Ölçekten bağımsız olarak belirtmemiz gerekirse, sektörümüzdeki tüm işletmelerimiz enerji maliyetlerindeki öngörülemez artışlardan, hammadde fiyatlarındaki oynaklıklardan, döviz kurlarındaki bilinmezliklere kadar pek çok sorunla boğuşurken adeta nefes nefese bu ihracat başarısını yakalamış durumda. Bu sorunların üzerine bir de EYT kapsamında olan kıdemli çalışanların işten ayrılmaları riski eklensin istemiyoruz. İş sadece ‘kıdem tazminatları için kredi verelim, sorunu çözelim’ demekle bitmiyor. Sorunun kök sebepleri arasında mesleki eğitim bulunuyor. Aşağıdan yetişmiş ara işgücü gelmiyor. Gençlerimiz sanayide, üretimde çalışmak istemiyor. Türkiye ortalamasının çok üzerinde kazanç elde etmek yerine güvenlikçi ya da market kasiyerliği yaparak asgari ücret ile yetinme yolunu seçiyor. Sektörümüzün, kamu otoriteleri ile el ele vererek mesleki eğitim çözümünü öne çıkarıcı politikalar geliştirmesi gerekiyor.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın