ENVER ERKAN > TERA YATIRIM ARAŞTIRMA EKONOMİSTİ > Aralık ayı itibariyle enflasyonun baz etkisi yardımıyla yıllık bazda sert bir yavaşlama yaşayacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda da Kasım ayındaki %84,4 oranından, Aralık ayında bizim tahminimize göre %68,4 seviyesine doğru bir yavaşlama beklemekteyiz. Bunun da tamamen geçen yılın aynı döneminden ileri gelen ve önümüzdeki birkaç ayda da enflasyon düşüşüne temel oluşturmasını beklediğimiz baz etkisinden kaynaklanacağını düşünürüz. Buna rağmen, enflasyon yıllık bazda gerilese de dönemsel fiyat artışlarının son 5 yıl ortalamalarının üzerinde kalacağını, ayrıca geniş para ve maliye politikalarının da enflasyon düşüşünü sınırlayacağını değerlendiriyoruz.

Aralık ayında, genelde dönemsel enflasyon artışının kur şokuna denk gelen 2021 yılı haricinde ortalamanın altında kaldığı görülmektedir. Bu senenin Aralık dönemi için de karayolu yakıt fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak ulaşım maliyetlerinde hafifleşme, artı olarak da stabil seyreden döviz kuru aylık enflasyon artışını dengeleyebilir. Ancak yüksek enflasyondan kaynaklı bir şekilde, gelecek yıla dair ücret artışları ve EYT, KGF, kredi genişlemesi gibi unsurlardan da enjekte edilecek etkiler ile birlikte harcama ve tüketim eğilimlerinin canlanması beklentisi içerisindeyiz. Bu durum, aylık bazda yüksek oranda, büyük ihtimalle %3 civarındaki dönemsel fiyat artışlarını destekliyor olacaktır.

Buna karşılık, selektif olmayan kredilere yönelik bankalara uygulanmakta olan menkul kıymet tesisi gibi makroihtiyati tedbirlerin risk modundan dolayı tüketim veya işletme sermayesi bazlı kredi genişlemesini sınırlaması etkisi söz konusu olabilir. Piyasa faizlerinin farklılaştığı bir ortamda bankaların selektif olmayan kredi çıkışlarını sınırlaması da ihtimal dahilindedir.

TÜFE, TCMB Politika Faizi ve Orta/Uzun Vade Enflasyon Hedefi Karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım

Enflasyonu halen tabana yaygın olarak görüyor, değerlendiriyor ve kalıcı hale gelmesini en önemli risk olarak değerlendiriyoruz. Tepe noktasını geride bırakmış olduğunu düşündüğümüz enflasyon, 2021 sonundaki lira krizi ve 2022’nin ilk yarısındaki enerji krizinden kaynaklanan yüksek gerçekleşmelerin baz etkisiyle bu dönemden sonra yıllık bazda ivme kaybedecek. Bu baz etkisinin seçime kadar olan dönemi de içine alacak şekilde yıllık enflasyonu %40’lı seviyelere doğru düşürmesi yüksek ihtimalli görünüyor. Ancak ücret artışları, erken emeklilik, kredi genişlemesi gibi unsurların ilk yarıda güçlü talep yaratarak aylık enflasyon oranlarını yüksek tutmaya devam edeceğini ve enflasyondaki düşüşü yavaşlatacağını düşünüyoruz.

TCMB açısından bakacak olursak; genişletici para ve maliye politikalarının birleşimi ve bunun lira üzerinde yaratması muhtemel erozyon etkisi, düşük faiz oranlarının tüketim ve borçlanmayı motive etmesi gibi unsurlar halen enflasyonu hedef seviyelerin üzerinde tutabilir. Haliyle, şu an için %22,3 olan (bu orana ulaşılması için aylık ortalama enflasyon %1,7 olarak gerçekleşmelidir) TCMB Enflasyon Raporu beklentisini iyimser bir çerçevede görüyoruz. Bizim beklentimiz 2023 sonunda enflasyonun %42,3 (aylık ortalama enflasyon %3 olacak şekilde) seviyesinde gerçekleşmesi yönündedir. Bu da Merkez Bankası’nın orta/uzun vadede %5 olan hedefinin 8 katından fazlası demek olacaktır.

Enflasyonun baz etkisiyle yavaşlamasının ardından dezenflasyon alanının sınırlı kalacağını düşünüyor ve sıkı enflasyon görünümünün devam edeceğini düşünüyoruz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın