Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri, Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısında sektörel sorunları, şehrin ve ülkenin gündemine yönelik görüşlerini dile getirdi.

SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilen meclis toplantısının gündem maddelerinde kürsüye gelen Meclis Üyeleri yaptıkları konuşmalarda görüş ve önerilerini dile getirdiler.

Toplantının başında 31. Meslek Komitesi Tarafından Bilişim Sektöründe Faaliyet Gösteren Firmaların 2023 yılı Teknik Servis ve Hizmetleri Fiyat Tarifesi Teklifi görüşüldü. Teklif ile ilgili söz alan 31. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Necmettin Kırık; “Bilişim sektöründe yetişmiş eleman maliyeti diğerlerinden yüksek. Yazılımcı barındırmak büyük bir külfet. Bu fiyat tarifesini sektörde bir standart oluşturmak amacıyla çıkarıyoruz. Meslek mensubu üyelerimizin de uymasını arzuluyoruz” dedi. Meclis Üyesi Kırık’ın ardından oylanan teklif meclis üyeleri tarafından kabul edildi.

Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi maddesinde meclis üyeleri sektörel sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Necmettin Kırık; “Birçok meslek grubu son 20 yılda birçok değişime uğradı. Bu çatı altında en çok içeriği gelişen ve değişen meslek grubu belki de bizleriz. Müthiş hızlı ilerleyen bir sektör ve buna bizim de şehir olarak ayak uydurmamız gerekiyor. Bu konuda geçtiğimiz senelerde Başkanımıza projelerimizi iletmiş ve bir bilişim OSB olması gerektiğini anlatmıştık. Lojistik sektörüyle birlikte OSB’mizi kurmaya çalışıyoruz ve ben de kurucu derneğe üyeyim ancak bürokrasiye takılıyoruz. Bilişim sektörü ve Sakarya olarak kaybedecek zamanımız yok. Yazılım ve bilişim sektörünü kesinlikle planlı bir alana toplamamız lazım

SATSO çatısı altında en kârlı meslek grubu yazılım sektörüdür. Üyelerimizden hayali olmayan, kendini geliştirmeyen, bunu istemeyen işletme sahibi yok. Yazılım ihracatı ile ilgili çalışmalarımız var ve bakanlık yetkilileri ile görüştük. Yazılım ihracatına yönelik birçok teşvik ve destek var. Personel giderleri çok yüksek ancak bunun üstesinden yazılım ihracatı ile gelebiliriz. Buna yönelik de çalışmalara hız vermek gerekiyor. Ayrıca birçok destek önce parayı harca sonra desteği al şeklinde olabiliyor. Bunun da düzeltilmesi gerekiyor. Biz SATSO olarak Teknokent’in kurucu ortaklarındanız. Teknokentte kira artış dönemi geldi ve Üyelerimizi mağdur etmeyecek bir artış bekliyoruz. AR-GE yapan üyelerimiz var.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Zafer Yıldırım; “Sigorta poliçeleri niye artıyor bilgilendirme yapmak istiyorum. Pandemi sürecinde yasaklar, zorluklar gerekçesiyle ve trafik normal seyretmeyeceği için sektöre zam yaptırılmadı. Bu yıla kadar geldi ancak sigorta şirketleri sanki bunun öcünü alıyor gibi 6 ayda ciddi zam yaptılar. Bu zamlardan sonra müşteri kaybını önlemek adına yeni hizmette ve fiyatta düşük birçok poliçe hayata geçtiğine de şahit olduk. Bu poliçelerde bazı kapsamlar çıkarılmıştı. Aslında girdileri en çok artan sektörlerden biri olarak görülse de kazanç olarak yine aynı durumdayız. Sigorta poliçelerinde 7 basamaklı hasarsızlık indirimi 9’a çıkarıldı. Hiç kaza yapmayan ya da az kaza yapan insanlara daha çok indirim olacak. Çok kaza yapana da ciddi zam oluyor.

Sigorta poliçelerimizin, araçlarımızı sattığımızda 15 gün geçerliliği vardı ancak 1 Ocak 2023 tarihiyle bu kalkacak ve aracı noter satışı sırasında sigorta yapılmış olacak.  Olur da noterler de yetkili sigorta poliçesi kesen kuruluşlar olarak belirlenirse bu bizler için sorun olabilir. Bizler 40’a yakın sigorta şirketinin acenteleriyiz. Bizim burada kestiğimiz ve de İstanbul’da veya Ankara’da sigorta kesen acente aynı fiyat, aynı hizmettir. Üyelerimiz yerel acenteleri tercih etmelilerdir.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Osman Şakar; “Komite olarak da aldığımız kararların takipçisi olup sürekli konuşan değil, sonuç ve çalışma odaklı çalışacağız. Enflasyon yüksek, piyasada dengeler bozulmuş ve işverene ağır yükler yüklenmiş durumdadır. Türkiye dünyanın en yüksek 6. enflasyona sahip ülkesidir ve enflasyon kontrol altına alınmadığı sürece diğer sıkıntılara çözüm bulmanız çok zor olacağını düşünüyorum. EYT’de işverene ağır kıdem tazminatı yüklenmiştir bunları ödemek için işveren zaten bir sıkıntı çekecektir. Devletimiz bu konuda işverene kredi kolaylığı sağlayıp duruma destek olacağını belirtti ancak geri ödemeli bir borçtan başka bir şey değildir.

2021 yılı ile 2022 yılları arasındaki asgari ücret dahil birçok kalemde ciddi artışlar oldu. Böyle bir enflasyon böyle bir veri artışı maalesef bizleri hareket edemez hale getirdi. Ticaret Bakanlığı piyasadaki fahiş fiyatın takipçisi olduğunu kontrol altında tuttuğunu belirtiyor, lakin kontrol altında olan bir şey yok bunu görüyoruz. Bu şehir hepimizin, bizler birçok sektörden ekmek kazanan iş insanlarıyız. Bizlerin sahip çıkması, sorunlara karşı dik durması önemlidir.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Adem Bilgen; “Doğru bildiğimiz fakat yanlış olan uygulamalardan bir tanesi kombilerin balkonda olmasıdır. Kombiler izolasyonlu kapalı alanlarda rahatlıkla kullanılabilir, enerji kaybını önler. Enerjinin çok önemli olduğu bu günlerde projelerin çizilerken kombiler için ayrı bir oda yapılmasıdır. Özellikle son günlerde tatil beldelerindeki evlerde kombi hırsızlığı haberleri de geliyor. Kış başlamadan önce kombi bakımlarını yaptırmak gerekmektedir. Korsan servislere yönelik vatandaşlarımıza dikkatli olmalarını ve doğru araştırıp yetkili servislerden hizmet almalarını öneriyoruz. Parça tamiri adı altında ciddi bir hırsızlık ve dolandırıcılık da söz konusu oluyor. Buna yönelik resmi SERBİS sitesindeki yetkili servislerle çalışılmasını öneriyoruz.” dedi.
  2. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız; “Şehrimizde 123 özel okul var. 17.230 öğrencimiz var. 2252 öğretmen, 557 personel çalışmaktadır. Asgari ücret konusunda müjdeli haber geldi ancak çalışanlarımız ve işverenlerimiz memnun olmadı. Çalışanlarımızın eline para geçmeden eridi. Eğitim sektöründeki üyelerimiz ne yapacağını şu an bilmiyor. Okullar yılda 1 kez ücret belirlemesi yapabiliyor. Geçen yıldan bu yana asgari ücret %131 arttı ancak özel okullar sadece %36.2 zam aldı. Çalışanlarımızı nasıl mutlu edeceğiz, bizleri kim mutlu edecek. Kötü bir iş yapmıyoruz devletimizin eğitimdeki yükünü hafifletiyoruz. İnsanları geleceğe iyi yetiştirmek bizim işimiz. Birçok hata yapılıyor ve asgari ücreti birden 10 kat artırsanız bile yetmeyecektir. Sektörümüz serbest piyasa olamıyor, yönetmeliklerde sıkışmış durumda. İnsanları bilgili ve doğru kararlar alacak şekilde yetiştiremezsek geleceğimiz yok olur. Bir orantısızlık var, niteliksiz çalışanlar öğretmenlerle aynı maaşı alır duruma geldi. Bizler özel okullar olarak değerli işler yapıyoruz.

Bizlerden her yıl ruhsat harcı alınıyor. İlkokul, ortaokul, liseye ayrı ödüyoruz. EYT çıkacak ve belki de birçok öğretmen emekli olacak. Özel öğretim kanunun 12. maddesinde kurumlar faaliyetlerini sadece kazanç için düzenlemezler diyor. Okulların su ve elektrik ücretleri resmi okullara uygulanan tarifelerde yapılır diyor. Bunun da uygulanmasını istiyoruz.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ahmet Serbes; “Sektörümüzün imitasyon altın ve takılara yönelik ciddi sorunları var. Özellikle imitasyon çeyrek altınlar işletmelerimizi de mağdur ediyor. Özellikle düğün takıları gibi toplu alışverişlerde fazlaca rastlanması ciddi anlamda sorun oluyor. İnternette serbestçe satılıyor ve dolaşıyor. Sadece düğün sahipleri değil iki taraf da mağdur oluyor. İşletmelerimizin orijinal altın yanında verdiği kurdele, kutu vb. imitasyon ürünlerinde değiştirilip kullanılırsa bu işletme adına çok büyük bir yanlış anlaşılmaya yol açacaktır. Algımız çok hassas ve bizim işimiz güvene dayalı bir iş. Bu serbestçe satılan imitasyon altınlar ciddi problemdir.

Geçen dönem savcılığa satılan sitelerle birlikte bu konuda dilekçe verdik. Odamız avukatı ile birlikte Savcı’ya kadar gittik ve Savcı Bey bunun satışının yasak olmadığını söyledi. Sayın Savcımıza bunun para basmak gibi bir şey olduğunu, sadece darphanenin basmaya yetkili olduğunu hatırlattık. Suç sayılması için daha ne olması lazım diye sorduk. Savcı’dan bir yokuş ile karşılaştık. Komitemizde bunu karar alıp yönetimden geçirdik ve 3 ay cevap gelmedi. Tekrar takibini yaptık aylar sonra cevabı geldi. Gelen yazıda dolandırıcılık ile alakalı bir suç oluşmadığı, zaten satıcının onu altın diye satmadığı söylendi. Biz dilekçemizde dolandırıcılıkla alakalı bir suç olmadığını zaten belirttik. Biz diyoruz ki; darphanenin basmaya yetkili olduğu kalıplar ile yapılmış bir imitasyon yapılmış. Suç budur ve biz daha nasıl ifade edelim? Her gün satan ve satılan ürün artıyor. Biz mağduruz ve geçen dönem yaptığımız suç duyurusunu şimdi tekrarlıyoruz. Bunun takipçisi olacağız. Ticaret İl Müdürlüğü ve yerel emniyet birimleriyle çalışacağız. Bu sadece bizim değil Türkiye’nin sorunudur. Bunun TOBB tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazılması ve takibinin yapılması gerekiyor.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Bora İshakoğlu; “18.Meslek Komitesinden Meclis üyesi Bora İshakoğlu; Zemin iyileştirmesi yapıldıktan sonra zeminin taşıma gücü değişir. Böylece zemin güçlenmiş oluyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir ve Sakarya’nın zemin güçlendirmesi ile yüzleşmesi gerekmektedir”dedi
  2. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ahmet Bayrak; “Bizim sektörümüzde devletin denetimi ve taban fiyat uygulaması olan bir sektör. Taban fiyat bizleri etkiliyor. Dişi hayvan kesimleri sonrası süt fiyatları arttı ve 8 TL olan süt fiyatları 15’e fırladı. Serbest piyasa olan bir ülkede taban fiyat açıklanmasına anlam veremiyoruz. Birçok şeye zam yapılıyor ancak taban fiyat koyuluyor. Bizim sektörde maalesef eleman bulmakta da zorlanıyoruz. Tarım ve hayvancılık sektörü yabancı ve kayıt dışı çalışanlar ile yürütülmeye çalışılıyor ancak bu doğru bir durum değil. Komite olarak liselerimize ziyaret gerçekleştirdik. Büyükşehir ile MEM işbirliğinde tarım lisesi kurulacak. Ancak bu sadece tarım değil hayvancılığa da hizmet etmelidir. Kırsal kalkınma konusunda bakanlığa verilen projelerin %80’i reddediliyor. Tarım tesislerinin yenilenmesi ve yapılması konusunda desteklerin verilmesi gerekiyor.

Yıllardır zemin ile alakalı konuşuyoruz. Ancak bir görüş birliği maalesef oluşmadı, üniversitelerimiz ve ilgili bölümleri sürekli sessiz, bilime uygun olan dile getirilmiyor. Güvenli zemin şartları oluşturulduğunda Sakarya’da 10 katlı bina bile yapılabilir ancak bunu dediğimizde kamuoyu tarafından başka anlaşılıyor, başka yere çekiliyor. Sakarya’da zemin sıvılaşması 1. sınıf mutlak tarım arazilerinde oluyor. 99 depremi öncesinde Sakarya’da 2 milyon 840 bin metrekare tarım arazisine 1. ve 2. OSB yapıldı. 99 öncesi alınmış hatalı bir karar diyelim buna ve OSB’lerin birinci sınıf mutlak tarım arazisine yapılmasına kesinlikle karşıyız. 99 depreminden sonra ders alındı ve 1. sınıf mutlak tarım arazisine asla bir OSB yapılmadı. Ancak; Adapazarı, Serdivan ve Arifiye’de 1. sınıf mutlak tarım arazilerine 8 milyon 400 bin metrekare konut ve işyeri imarına açıldı. Yatay mimariyi savunmak anlamsız. 8 milyon üzerinde tarım arazisi işgal edilmiştir. Yılda 3-4 mahsul alınabilecek verimli araziler üzerinde konutlar var. Büyükşehir Belediyemiz imar planını gözden geçirmelidir. Başkanımız da bir tarımcıdır. İmar konusunda SATSO gibi STK’larımızda söz sahibi olmalı ve görüşleri alınmalıdır.” dedi.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Divan Katibi Serap Yılmaz; “Devletimizin birçok teşvik projesi var. KOSGEB KOBİGEL çağrısı 11 Ocak’ta son bulacak, Kırsal Kalkınmayı Destekleme Programı da devam ediyor. Devletimizin bu teşvikleri verimli uygulaması ve işletmelerin kendilerini geliştirmesini umuyoruz. Bu teşviklerin verimli kullanılması adına komite olarak bizler de bir çalışma içerisindeyiz.” dedi.

Toplantının Dilek ve Temenniler bölümünde söz alan Meclis Üyeleri şehir, ülke ve gündeme yönelik görüş, öneri ve dileklerini ilettiler.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız; “Piyasada finansman sorunu var. Bankalara üyelerimiz gittiği zaman kârlılığınız var mı diye soruluyormuş. Yani her şeyi fatura karşılığı veriyorlar. Hatta bankadan bankaya para gönderilmesini istemiyorlarmış. Bu nasıl aşılabilir, üyelerimiz kendi elleriyle bu duruma düşmedi ki. Bunun sebebi biz değiliz. Çözümünü bulmaları gerekiyor. Sıkı sıkı döndürmeyle bu iş olmaz. Gerçekten bankalar ile problemimiz var. Birçok sektör de aynı durumdadır. Biz konuşmadığımız sürece bizi yönetenler “bunlar halinden memnun” diyecek. Derdimizi anlatmazsak biz suçluyuz. Derdimize çare bulmak zorundayız, banka problemi var.” dedi.
  2. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Adem Bilgen; Odamız Sakarya’mızın yarınlarına imza atacak tüm hizmetlerde etkin rol alan bir kurumdur. Şehrimizde yarınlarımıza önemli kazanımı sağlayacağına inandığım bir çalışmanın bugünlerde hayat bulmasından büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Ada Hayat Yerinde Kentsel Dönüşüm Projesini hayata geçiren Adapazarı Belediye Başkanımız Mutlu Işıksu ve ekibine bu güzel projeleri için teşekkür ediyorum. Siyasi düşünce, parti ayrımı gözetmeksizin hepimiz Sakarya’nın geleceği için taşın altına elimizi koymalıyız. Deprem de hasar görmüş, sıkıntılı olan binaların kentsel dönüşümle hayat bulmasına dair yapılacak çalışmalara destek vermeliyiz bu anlamda Mutlu Başkana ve ekibine, bu işe gönül veren tüm yöneticilerimize destek olmalıyız birlik olunca şehrimiz adına başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.

Ulusal Market zincirlerini perakende esnafını nasıl bitirmekte olduğunu hepimiz görmekteyiz. Her türlü ürünü satmakta olan zincir marketler ile ilgili olarak yeni bir düzenleme yapılması tekel bir oluşumun önüne geçecektir.

  1. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Ahmet Serbes; “Zemin, dikey mimari ve imar konusunda konuşan üyelerimize katılıyorum. Son derece güzel çalışılmış, akla, mantığa ve bilime uygun konuşmalardır. Benim söyleyeceklerim de; ticaret alanlarının genişletilmesi konusunda OSB gibi sivil toplum örgütlerinin müdahil olduğu ortak bir alanda tartışılarak yapılmasıdır. Deprem yaklaşıyor herkes tedirgin. İşinde uzman arkadaşlar 1975 deprem yönetmeliğine göre yapılan binaların ayakta kalmasının zor olduğunu söylüyor, endişe duyuyoruz. Günün fazlaca saatini işyerlerinde geçiren insanlar var deprem olsa kimseyi bulamayız. İnşaatlar, zemin iyileştirmesi ve günümüz teknolojileri ile yüksek katlı yapılabilir. Birçok ilde ve ülkede bataklığa 30 katlı binalar yapılıyor. Bizler CADDER gibi STK’larda da görev yapıyoruz. Adapazarı Lisesi ve Tümen arazisine yönelik Belediyemizin projesi var. Çark Caddesi bu depremde yine aynı şeyi yaşayacak diyoruz. Çok büyük bir işyeri sıkıntısı yaşanacak. Aynı yere aynı inşaatlar yapılamıyor hak sahipleri nedeniyle. Biz diyoruz ki; Çark Caddesinin dibinde ticaretin yeni kalbi olacak bir yer var. Lise ve Tümen arazisi bu konuda değerlendirilebilir. Birkaç kez Büyükşehir Başkanımızı ziyaret ettik ve belirttik. Bu proje çok önemlidir, bizler de destek olmalıyız.” dedi.
  2. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Zafer Bekdemir; “SAKARYAGİAD Başkanı olarak da görev yapıyorum. SATSO öncülüğünde 3-4 yıldır 7 ekonomik tabanlı STK olarak bir araya geliyoruz. Bu sürede şehrimizin birçok sorununu konuşuyoruz. İşyerleri konusunda arz talep dengesizliği var. Üretmek gerekiyor ve bunu yapabilecek alanlara ihtiyacımız var. KOBİ’lerin ciddi yer ihtiyacı var. Sakarya’daki 7 meslek tabanlı STK olarak bir araya gelerek KOBİDER isimli yeni bir dernek oluşturduk. Tek amacımız var o da Sakarya’lı KOBİ’lerimize planlı alanlar oluşturabilmektir ve bir alan belirledik. Şu anda bu konuda şehrimiz kurumları da hemfikir durumda. Büyükşehir Belediyemiz imar ve kamulaştırma konusunda destek verecek. Sadece konuşmakla değil sonuca gitmek için hamle yapmalıyız. Kendi tercihimizle buradayız ve üyelerimize, şehrimize her konuda sorumluluğumuz var ve çalışmalıyız.” dedi.
  3. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Bora İshakoğlu; “Depreme Hazırlık için Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile yerinde dönüşüm konusunda çalışma yapmıştık. Erenler belediyesi meclisinden geçirdi. Adapazarı Belediyesi de meclis gündemine alacak. Tüm belediyelerin meclis gündemine almasını ve ivedilikle meclislerinden geçirmesini, vakit kaybetmeden uygulamaya koymalarını istiyoruz. Deprem öncesi binaların dönüşümü ancak bu şekilde olabilir diye düşünüyoruz. Artık Sakarya da zemine gerekli önemin verilmesi gerekmektedir. Komite olarak zemin konusunda ciddi çalışmalar yaşıyoruz. Sakarya Üniversitesi, Sakarya çevre ve şehircilik il müdürlüğü, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, İnşaat Mühendisleri Odası ve SATSO 18.Meslek komitesi olarak zemin etüdleri ve zemin ıslah yöntemleri adlı çalıştay düzenledik. Çok verimli geçti düzenlemeler bitmek üzere 15-20 güne bitmiş olacak. Bittiğinde kamuoyu ile paylaşacağız. Çalışma bittiğinde Sakarya’da zemin işi çözülmüş olacak. Sağlam olmayan zeminlerde iyileştirme yapılmaz ise deprem anında üst yapının sağlam olmasına rağmen binaları hasar almaması mümkün değil. Zemin etüdü konusunda gerekli denetimlerin yapılması gerekiyor. Sondaj sırasında sondajların ilgili idare tarafından denetlenmesi gerekir. Bazı OSB’lerde denetim maalesef yok. Yapılan sondaj doğru yapılmıyor ve çıkan sonuçlarda doğru olmuyor. Bu da üst yapıyı etkiliyor. Sondajı yapan arkadaşlarda işi bilen yetkin kişiler olmalı. Sıvılaşma çıkan zeminlerin çoğunda iyileştirme olarak sadece 1.00 m dolgu yapılıyor. Sıvılaşma olan zeminlerde Geoteknik Mühendisinin Proje hazırlaması ve bu projenin yerinde uygulanması gerekmektedir. Zemindeki maliyetten kaçılırsa üst yapıda daha çok maliyet çıkar. Zemin iyileştirmesi yapılırsa zemin güçlenir. Bu da üst yapıda daha az demir , daha az beton, daha az çelik ile binanızı yapmanızı ve daha güvenli binalarda oturmanızı sağlar. Unutmayın ki zemine harcanan para boşa giden para değildir. Zemine harcanan paranın %40-50 si üst yapıdan tasarruf edilerek cebinizde kalır. Böylece daha sağlam daha güvenli binalar inşaa etmiş oluruz.

Yeni yapılan imar çalışmalarının sağlam zeminlerde yapılması daha doğru olacaktır. Böylece Tarım alanlarını da korumuş ve daha güvenli binalarda oturmuş oluruz. İmar barışı konusunda binaların sağlamlığına bakılmadan, parayı yatırıp imar barışı evrakının alınmasını doğru bulmuyorum. Kaçak yapılarla mücadele edilmesi gerekir. Müsade ettiniz o zaman denetlenmeden izin vermemeniz gerekir. Yapılan binaların projelendirilmesi, demir ve beton kontrollerinin yapılması gerekir. Yapılan imalat yönetmeliğe uygunsa o zaman imar barışı adı altında izin verin. Ancak uygun değilse izin vermeyin. Deprem sırasında imar barışı verilen denetimsiz binalar yıkılır ve içinde insanlarımız vefat ederse bunun hesabını kim verecek.’ dedi” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın